Bölüm On Bir - Kedi ve Fare

338K 24.7K 29.3K
                                    


Uzun bir bölüm oldu, bol oy ve bol yorum bekliyorum sizden.

Oy sınır: 900

Yorum sınırı: 1000 (Lütfen alfabeyi atarak ya da ''yb yb'' yazarak, ya da moral bozucu şekilde, ''EEEh, yazar öldü galiba, bölüm nerde yaa, sınır koyuyorsun bölüm yazmıyorsun'' vb şekillerde yorumlar yapmayınız. Benim istediğim bölüm hakkında düzgün eleştririler. Bölüm yazmak için sınırın dolmasını beklemiyorum merak etmeyin, sadece hak ettiğimi almak istiyorum bölüme saatlerim, günlerim gidiyor ve bir yorum en en azından o yıldıza dokunmak çok zor olmamalı bence.

Sizi seviyorum.

Mutlu günlerimiz olsun.

UNUTMADAN: 10 MART CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 15:00-16:00 ARASINDA ATEŞİN OĞLU İMZASI İÇİN İSTANBUL CNR KİTAP FUARINDA OLACAĞIM.

YİNE 24 MART CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 13:00-14:00 ARASINDA BURSA KİTAP FUARINDA İMZA GÜNÜM VAR.

HEPİNİZİ BEKLİYORUM, KİTABINIZ OLSA DA OLMASA DA GELİN, SARILALIM.

Yeni bölümlerle alakalı paylaşacağım kesitler için instagram hesabım: sulisindunyasi

Bölüm Şarkısı: Blue Foundation - Eyes On Fire

Geçen bölüm son sahne:

Kapının üzerinde hiçbir şey yazmıyordu, fakat yazmasına da gerek yoktu. Üzerine işlenmiş, değerli pırlantalar, kristaller, parlak taşlar, çok önemli bir yere açıldığını çok kolay anlatıyordu. Gözlerim, aradığım şeye ulaşmış gibi açıldı, dudaklarıma, heyecanlı bir gülümseme yerleşti ve adımlarım hızlandı. Kapıya ulaşmadan önce durup bir kez daha kontrol ettim holün sağ ve sol tarafını. Kimsenin olmadığını teyit ettikten sonra, ilerlememi sürdürdüm. Tam karşısına geçtiğim kapının üzerindeki parıltılar gözlerimi kısmama neden oldu, birkaç saniye sonra görüşümü netleştirdim ve kapının kristallerle kaplı kulpunu ellerimle kavradım.

Ve o an, yanan avuç içlerimle beraber, dudaklarımdan acı bir çığlık döküldü, gür bir, ''Kim var orada!?'' sesi duyuldu, ve ben daha ne olduğunu kavrayamadan ters dönüp, bir iple ayaklarımdan tavana asıldım...

Ters bir şekilde, havada asılı duruyorken, karşımda gördüğüm yüz, bu akşam suçluyu yakaladığını söylemeye gelen sarışın muhafızdı...

Galiba, yolun sonuna gelmiştim...

Bölüm On Bir - Kedi ve Fare

Muhafız, elindeki gerdiği okunu bana doğru tutarken sivri, demir uçlu okun peykanıyla göz göze gelmek alt ve üst kirpiklerimin arasının daha fazla açılmasına neden oldu. Dudaklarım öleceğimin sinyalini verirken, muhafızın büyük adımlarının bana doğru geldiğini hissettim.

Sert bir tavırla ''Kimsin sen?'' dediğinde, irileşen gözlerimle oka bakmayı bırakıp bakışlarımı yukarı kaldırdım. Ben ona tersten bakıyorken onun bakışlarının gözlerimi bulması, yüzüne hayret dolu bir ifadenin yerleşmesine neden oldu. Ardından çatılan kaşlarıyla, ''Sizin burada ne işiniz var?'' diye sordu. Anlaşılan o ki, o da beni hatırlamıştı. Alaz'ın sevgilisi olarak...

Buradakilere tanıtıldığım saygın uvnanımı hatırlayarak, üzerimdeki tedirginliği atmak istedim. Ardından kızgın bir şekilde, kapıya dokunarak yanmış olan parmaklarımın acısını umursamadan dudaklarımı araladım. ''Bence bunu cevaplamam için önce iki ayağımın üzerinde durmam gerekiyor.'' Acıyı umursamadan demiştim demesine lakin konuşurken, hissettiğim sızıdan dolayı sesim titremişti.

KARANLIĞIN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin