49. Bölüm : Cenaze

En başından başla
                                    

"Gel bakalım buraya."
Onu kucağıma aldım.
"Günaydın anneciğim."diyerek yanaklarından öptüm.
"Altını değiştirelim bakalım."

Altını değiştirdikten sonra ona gülümsedim.Yanaklarından öptüğümde öylece bana bakıyordu.
"Hadi aşağı inelim."

O sırada çalan zil ile Araf'ın geldiğini anlamıştım."Hadi bakalım baba geldi."

Melda'nın izin günü olduğu için ben aşağı indim ve kucağımdaki Elis ile kapıyı açtım."Hoşgeldin hayatım."diyerek bir adım geri çekildim.

Araf gülümsedi."Hoşbuldum güzelim."
Kapıyı kapattıktan sonra boynumdan derin bir nefes alarak öptü.

"Elis'im."diyerek gülümsedi.
"Yeni mi uyandı?"

"Evet."

"Emzirdin mi?"

"Evet,tok."

"Fazla ayakta durma,uzan şuraya,ben geliyorum."

"Aç mısın?"

"Hayır güzelim."

"Tamam o zaman."
Karın şişliğinin geçmesi için aradan bir ay ya da bir buçuk ay gibi bir zaman diliminin geçmesi gerekiyordu.
Ayrıca bir iki hafta da istirahat etmeliydim.Koltuğa uzandıktan sonra Elis başını göğsüme yasladı.
Elimle sırtını hafifçe ovalarken gözlerimi yavaşça kapattım.
Uykuya ihtiyacım vardı.
***
Elis'i beşiğine bıraktıktan sonra odaya girdim.Yatakta uzanmış Araf telefonu ile ilgileniyordu.Dolabın karşısına geçip doktor tavsiyesi üzerine rahat bir gecelik giydim.Lastikli şeyler giymemden ziyade bol şeyler giymemi önermişti.Tişörtümü çıkarttım.Eşofmanı da çıkarttım.
Araf arkamdan aniden sarılınca ürperdim."Özledim."diyerek boynuma öpücükler bırakmaya başladı.
Başımı geriye atarak Araf'ın omzuna yasladığımda ellerini karnımda birleşti.
"Tenini özledim."diyerek fısıldadı.

"Seni özledim."
Gözlerimi kapattım.

"Elis yan odada Araf."diyerek ellerimi ellerinin üstüne koydum.
"Ve artık daha dikkatliyiz.Sonuçta sen artık babasın,bende bir anneyim."

"Biliyorum gökyüzü.Biliyorum."
Yavaşça ona doğru döndüm.
Kararmış gözleri yorgun görünüyordu.
Ellerimi yanaklarına çıkardım.
"Çok yorgunsun.Uyuyalım."

"Uyuyalım."
Yavaşça yatağa geçti.
Bende yanına kıvrıldıktan sonra gözlerimi kapattım.Başını göğsüme yasladı.
İkimizde uykuya daldık.

Elis'in ağlama sesi uyanmamı sağladı.
Hızla doğruldum.
Dışarıda ilkbahar yağmurunun damlaları cama çarparak ses yaparken,elektrik gitmiş olmalıydı.
Karanlıktan dolayı nefesim daralırken Araf'ı dürtmeye başladım.
"Araf! Araf kalk!"

Araf yavaşça bana döndü."Elis ağlıyor ve çok karanlık."

Araf hızla doğruldu."Elis'i alıp geliyorum güzelim."

"Tamam."
Araf ayağa kalktı.
Daha sonra odadan çıktı.
Elis'i kucağına alıp geldikten sonra yanıma oturdu."Uyandığında karanlık olduğu için bu kadar ağlamış olmalı."diye söylendim.

"Benim gibi karanlıktan nefret ediyor,umarım fobisi olmaz."
Geceliği sıyırdıktan sonra Elis'i emzirmeye başladım.
Araf sırtını yatak başlığına yaslayarak bizi izlemeye başladı.
Elis çok acıkmış görünüyordu.
Güzel gözleri benim gözlerime bakarken gülümsedim hafifçe.
Elis'in bir eli göğsümün üzerindeyken diğeri kucağındaydı.
Elis'i doyurduktan sonra geceliği düzelttim."Uyu meleğim."diyerek alnını öptüm.Kucağımda hafif hafif sallamaya başladım."Araf sen uyu.Boşuna uyanık kalma."

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin