41. Bölüm : "Yanımdasın"

34.3K 1.2K 216
                                    

Kelime sayısı:3233
Multimedya: Bütün karakterlerimiz

Bu bölümün %90'ı Melis'in ağzından.Seveceğinizi düşünüyorum.
Lütfen Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin!
O zaman,keyifli okumalar.🖤

Selin'den
"Peki hemen geliyorum."

Telefonu kapattım.
Evden çıktıktan sonra kendimi tekrar süzdüm.İyi miydim ki ya?
İyiydim iyiydim.Yakın olan kafeye yürümeye karar verdiğimde şapkamı kafama geçirdim.
Çerçeveleri gözlüklerim ve şapkamla birlikte çok tatlı duruyordum.
Siyah bir kot şort,gri ve dalaş bir tişört altına siyah airmaxlarım ile klasik yaz kombini yapmıştım.Doldun olan dudaklarıma,daha önce az sürdüğüm ruj denilen makyaj malzemesinden sürdüm.
Kırmızıya yakın rengi bulunan ruj dudaklarımı çok belli ediyordu.
Kulaklıklarımı takarken havanın sıcağında eriyeceğim sandım.
Bu nasıl bir hava böyle? Gerçi yaz ayında ne bekliyorsam.Kar yağmasını mı?
Altan'ı yine görmüştüm geçen gün.
Bana sadece bakarak geçmişti ve bu beni şaşırtmıştı.Artık o kadar da deli değildi sanırım.On beş dakika sonra kafeye geldiğimde Serhat hemen dikkatimi çekti.
Telefonuyla ilgilenirken yan masadaki dört kızın ona bakarak konuşmasını umursamadım.Aslında umursadım.Biraz.
Yanına yaklaştığımda başını kaldırdı ve beni süzdü.Yutkunduktan sonra gülümsedi."Hoşgeldin."

"Hoşbuldum."diyerek hafifçe gülümsedim ve karşısına geçtim.
"Bir şeyler yemek ister misin?"

"Olur."diyerek onu onayladım.
Elini havaya tam bile kaldırmadan garson yanımızda bitti.
"Buyrun Serhat bey."diyerek menüleri önümüze koydu.
Menüyü elime alma gereksinimi duymadım.Buranın patates kızartmasını çok severdim.Serhat arkamda bir yerlere bakarak kötü bakışlar atarken daha fazla dayanamadım.
"Ne oldu?"diyerek arkama döndüm.

Daha sonra ise önüme.
"Boşver onları.Ne halleri varsa görsünler kekolar."

Keko mu? Nah keko! Bu mahalleye kaslı insanlar Ne ara gelir oldu?
Başını iki yana sallayıp garsona döndü.
"Sen ne istiyorsun?"

"Patates kızartması."

"Sen masayı donat."diyerek onu yolladı.

Daha sonra ise bana döndü.
"Kısa giyinmek sana yakışıyor."

Sana da tişört giymemek yakışıyor.
Ne ara bu kadar abaza oldum ben?

"Keşke sana bunların yakıştığını benden başkaları düşünmese."diyerek parmaklarını çıtlattı.
Gözleri sürekli arkamdakilere kayıyordu ve ben farkediyordum.
"Neden sürekli arkama bakıyorsun? Kafeye buluşmak için onları davet terimde yalan mı söylüyorsun?"diyerek gülümsedim.

"İki dakika bekle."diyerek ayağa kalktığında bende kalktım ve karşısına geçtim.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Seni gözleriyle taciz etmelerini engelleyeceğim."

"Serhat otur şuraya.Ne güzel geldik şuraya,mahvetme günümüzü."

Serhat gözlerime dikkatlice baktı.
Başını çok hafif aşağı yukarı salladıktan sonra yerine geri oturdu.
Bende geri oturdum.
"Seni bu akşam yemeğe çıkartabilir miyim?"

Ani sorusuyla ona şaşkınca baktım.
Yemek mi? Resmi ortam mı? Elbise mi? Makyaj mı? Iyk!

"Bilmem.Ama götüreceksen resmi falan olmasın çünkü süslenmem."diyerek hafifçe sırıttım.

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin