39. Bölüm :"Beni özlemedin mi ağabeyciğim?"

43.9K 1.4K 800
                                    

Kelime sayısı:5581
Multimedya:Serhat Başaran

Bu bölümde sizi biraz şok edecek bir kişi bölüme dahil oluyor.Hazır olunnnnn!!!!

Vote ve yorum atmayı unutmayın!
Keyifli okumalar.🖤

Su'dan
Ne çabuk geçmişti zaman.Okulun ilk gününden bir önceki pazar günü taşınmışlardı yanımızdaki eve.
Alışveriş merkezinde karşılaşmıştık ikinci kez.Kavga ettiğimiz zaman.Aynı okulda olduğumuzu görmüştük daha sonra,ne tesadüf ama.Daha ne kadar yaklaşabilirdik birbirimize?
Tesadüflerin birbirini bu denli ard arda kovalaması ne kadar mantıklıydı?
Onu diğerleriyle gördüğümde bile,gözüme direkt o çarpmıştı.Belki de kendime itiraf edememiştim gerçekleri,ilk görüşte bile ondan hoşlandığım gerçeğini.
Zaman geçti,olaylar yaşadık,sevgili olduk.
Kalbimi verdim,güvenimi kazandı,beni korudu,bana aşık olduğunu defalarca söyledi.Kıskandı beni,hiç unutamıyorum ki sıcacık kollarının arasında uyuduğum günleri.Peki o iyi miydi?
Şimdi Korkut Kozan'ın kolları arasında zoraki bir şekilde uyurken ne kadar mutluydum? Mutlu değildim ki,mutlu değildim! Mutluluğu Bora'nın yanında buluyordum ben,beni zorla öpen,bağıran,döven,esir tutan bir adamın yanında ne kadar mutlu olabilirdim?

Kot şortu altıma geçirdikten sonra üstüne de siyah bir askılı geçirdim.Kırmızı oduncu gömleğini de üzerime geçirip banyo yaptığım için ıslak olan saçlarımı olduğu gibi bıraktım.Hava sıcaktı zaten,hemen kururlardı.Evet hava sıcaktı,yaz mevsimindeydik,tatil mevsimi.
Şimdi ailem dediğim kişilerle birlikte güzel bir tatil geçirmek varken yine herkesin programını mahveden kişilik olmuştum.Acaba hep mi böyleydim?
Ama bu benim elimden gelen bir şey değildi ki.Belki de varlığım onlara daha çok zarar veriyordu.Ve ben psikopata bağlamıştım.Sanırım Korkut'un yanında yavaş yavaş aklımı yitiriyordum.

Odadan çıkıp merdivenleri teker teker indim.Kapının yanındaki Korkut gözüme çarptı.Lacivert kotunun üstüne bütün kaslarını meydana çıkaran beyaz tişörtünü giymişti.Gözleri beni buldu.
Keskin bir öfke dalgasıyla parladı.
"Birileri yaramazlıktan bıkmamış."

"Saçma sapan kıskanç sevgili rolü oynayarak beni kendinden daha da soğutmak istemezsin.Gidelim artık."

"Bakıyorum da ağzın iyi laf yapmaya başlamış ufaklık.Seni tekrar susturmamı ister misin?"diyerek yanında olduğu bana bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapattı.

"Adımı söyle Su,adımı söyle Su diye arkamda geziyorsun.Sonra da konuşma diyorsun.Seninle baş edilmiyor sözde ebeveyn."

Hafifçe sırıtarak aniden yanımdaki duvara yumruğunu savurunca yutkunarak gözlerimi yere indirdim.
Sonra ne yaptığımı düşündüm.Neden bu adamdan korktuğumu.Niye korkayım?
Beni daha kolay oynatabilsin diye mi?
Hayır! Gözlerimi yerden kaldırarak delici bakışlarımı gönderdim ona karşı.

"Bana cesur kız tavırları sergilemeye çalışan bu kızın içindeki fırtınalar,gücünü korkudan alıyor.Öyle değil mi ufaklık?
Seni seviyorum diye sana zarar vermeyeceğim düşüncesi aklında varsa çıksın."

Yüzünü tamamen yüzüme yaklaştırdı.
Elimi tutunca ne yaptığını anlamaya çalışır bir haldeydim.
Elimi kalbine götürdü.
"Bunu kullanabilirsin."diyerek kalbine bastırdı.Daha sonra şakağına dayadı.

"Ama bunu asla.Ve şimdi,beni ne kadar sinir edersen,"
Yanımdaki duvara bir tane daha yumruk geçirince gözlerimi yumdum.

"O kadar zarar alırsın.Anladın mı?"

Cesaretim bir yere kadardı demek.Karşımdaki adam benden daha güçlü olduğu sürece de böyle kalacaktı.
Elimden bir şey gelmiyordu.

"Anladın mı?"

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin