Tony ona o kadar çok alışmıştı ki, bir daha görememe ihtimali onu delirtiyordu. Ya hiç gelmezse? O zaman Tony giderdi onu görmeye. Ne demişti.. O ilerideki kayanın yosunlu tarafını takip ediyoruz, ilerideki mercan kayalıkların solundan dönersek Karanlık Orman, pembe yosunları takip edip akıntıya ulaşırsak akıntı bizi saraya yönlendirir.. Ucunda her ne olursa olsun görmeye giderdi onu. Onsuz yaşamak istemiyordu. Zaten yetersiz kalan birkaç saatlik sohbetler de yoktu artık..

Tüm bunları düşünüp bir sopayla kumlara hayali çizgiler çizerken ilerideki kayanın hemen yanında bir hareketlilik oldu. Tony Steve'in mavi kuyruğunu görünce telaşla ayaklandı, hayal görüp görmediğini anlamaya çalışıyordu.

Steve kıyıya yeterince yaklaşınca Tony ıslanan paçalarını umursamadan ona doğru koştu. "Nerelerdeydin!" Kollarını sıkıca beline sarıp onu kendine çekerken mırıldandı. "Seni çok özledim.."

"Uygulama sınavları, dedi Steve isteksizce kollarını Tony'e sararken. bahsetmiştim."

Tony birkaç saniye sonunda geri çekildiğinde onun tedirgin olduğunu fark etti. Yüzüne bakmıyor, sürekli kayanın yanındaki yunuslara bakıyordu. Geldiğinden beri hiç gülmemişti ayrıca. "İyi misin?" dedi yüzünü elleri arasına alırken.

Steve başarısız bir gülümsemeyle ona dönüp başını salladı. Sonra, daha fazla onun gözlerine bakamayacağın anlayıp başını eğdi. Ona yalan söylediği için kendini asla affetmeyecekti. "Tony, diye mırıldandı iç çekerken. Senden bir şey isteyebilir miyim?"

[Aynı zaman diliminde, su altında]

[Sualtı, Karanlık Orman Kıyıları]

"Prens, başaramayacağız!"

"Kes sesini Pabu, konsantre olamıyorum!"

Peter Kralın odasına girmiş, yakalanmadan malzemeleri karıştırıp babasından öğrendiği tek tük bilgiyle elindeki şişedeki iksiri hazırlamış ve görünmeden saraydan kaçabilmişse, bunu da başarabilirdi! Steve o şeyi yeryüzü insanına içirmeden önce onlara yetişebilirdi, evet.

"Pabu haklı Prens, akıntı bizi yavaşlatıyor. Kuyrukları narin olurdu Mermaidia halkının, oysa Sharker'ın kuyruklarına sahip olsalar çoktan varmışlardı oraya. Vaktinde yetişemeyiz, ayrıca güneş batmak--"

Sözünü bölen şey Çulsuz Suratsız Sharker Prensi oldu. "Ne işin var senin burada, üstelik tek başınasın." dedi kaşların çatıp Peter'a yaklaşırken. Pabu ve Pubo savaşmaya hazırlardı ama Prensleri o çulsuza Efsanevi Aquaman'ı görmüş gibi bakıyordu.

"Wade!" dedi Peter ona yapışırken. "Seni çok özledim!"

"Kral Ve'nin sakalı aşkına! Prens!"

Peter Pubo'dan gelen uyarıyla kendine gelirken Wade'den ayrıldı. Aşkla işi karıştırmamalıydı..

"Prens Wade," dedi boğazını temizleyip ciddi durmaya çalışırken. "Yardımınıza ihtiyacımız var."

[Yeryüzü | Blabla Kumsalı]

[Bu kısım Kanal 7 Sev Yeter oyunculuğuna maruz kalınırken yazılmıştır, beynim çok uyuştu, düzgün bir şey beklemeyin, kendimi iyi hissetmiyorum, sanırım zehirlendim..]

mermaid | stonyWhere stories live. Discover now