48. Bölüm : Hoşgeldin Elis bebek!

Start from the beginning
                                    

Gülümsedi."Doğru."
Elini omzuma attığında ona sokuldum.
Kahve içimi ısıtırken,Araf'ın sıcacık bedeni de içimi ısıtmaya yetmişti.
***
Heyecanla beklerken Buket'in bebeğinin cinsiyeti hepimizi meraka sokmuştu.
İki hafta geçmişti aradan,şimdi de benim bayan doktorumun odasında,Demir ve Buket miniklerinin cinsiyetini öğrenmek için bekliyorlardı.
Ben ve Araf da onlara eşlik ederken içerden gelen çığlık sesiyle,bebeğin kız olduğunu anlamıştım.
Kız olursa bebeğin adını Erçil koymayı düşünen çiftimizin,Erçil adını kullanacakları kesinleşmişti.
Buket ve Demir odadan çıktıklarında Buket koşarak bana sarıldı.

"Erçil bebek yolda."dediğimde Buket güldü."Kız olduğunu o kadar belli mi ettim?"

"Çığlığın hastanede yankılandı."
Bu dediğimde güldüğünde ondan ayrıldık ve Demir'e sıkıca sarıldım.

"Tebrik ederim."

"Saol Alya."
Ondan ayrıldıktan sonra Araf beni eve bıraktı."Akşam görüşürüz güzelim."

"Görüşürüz."
Yanağından öptükten sonra yavaşça arabadan indim ve eve girdim.
Telefonumu çıkartıp Eda'yı aramaya başladım."Neymiş?"

Eda heyecanla Buket'in bebeğinin cinsiyetini bekliyordu."Erçil bebek de yolda."dediğimde karşıdan gülme sesi geldi.

"Demek Buket'in istediği oldu,bu iyi olmuş,adına gerçekten çok sevindim."

"Çağla ve sen rezil haldesiniz ya,evden bir türlü çıkamadınız."

"Daha iki haftalık miniğimle nasıl çıkayım?"

"Senin şimdi iki haftalık miniğim dediğin o bebek varya,bir on beş sene sonra babasına benzeyecek.Etrafında koşan kızları gördükçe delireceksin."

Karşıdan gülme sesi geldi yine.
Camdan onların evlerine bakarken gözlerim sitenin girişine kaydı.
Bu,bu o silüet değil mi?
Kaşlarımı çatarak girişe baktım.
Tam bir adım atmıştım ki silüet ortadan kayboldu.Bir anda korktum.
"Erdinç gibi bir adamın çocukları olursa ne olur? Valla çocuklarımla evlenen kızlar varya,bu kadar şanslı oldukları için şükretsinler.Gerçi belli de olmaz,bir de bakmışsın Savaş ve Elis evleniyor."

"Yani,neden olmasın diyeceğim ama bu onlara kalmış.Kardeş gibi de büyüyebilirler."

"Haklısın."

"Eda seni sonra arasam olur mu?"

"Peki.Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."
İki hafta önce bu silüeti yine görmüştüm,bir buçuk ay önce de.
Hızla telefonumu çıkarttım.
"Ne oldu güzelim?"

"Araf,şu silüet.Hani bir hafta önceki,sitenin girişinde yine gördüm."

"Emin misin?"

"Eminim."

"Evden sakın çıkma!"

"Tamam."

Telefonu kapattıktan sonra koltuğuma geçtim.Bu silüet kimdi böyle,hayal ürünüm olmadığına emindim.
Kapıda korumaların olması içimi rahatlatsa da,yine de artık şu silüeti görmek istemiyordum.
Bizim için bir tehdit oluşturuyor muydu bilmiyordum ama bu dönemlerde stres olursam bebeğime zarar verebileceğini biliyordum.
Sakin kalarak televizyonu açtım.
Gamze,Su,Berke ve Bora babamın yanına gitmişlerdi.Yani Antalya'ya.
Araf ve Demir holdingi işletmek için burada kalırken doğumuma kadar gelmeyecek olan Su ve Gamze'yi sürekli arıyordum.Buket'in çocuğunun da kız olacağını duyunca çok sevinmişlerdi.
Telefonumu çıkarttım.
"Efendim Alya?"

"Buket bize gel de bir kahve içelim."

"Peki,hemen geliyorum."
Telefonu kapattıktan sonra mutfağa geçtim.Dışarıya bir göz gezdirdim,silüet gitmişti.Kahveler hazır olduktan sonra kapı çaldı.
Kapıyı açtım ve Buket'i içeri buyur ettim.
Kahvelerimizi alıp oturma odasına geçtik.
"Şu son zamanlarda sitenin etrafında birisini görüyorum."

MAFYAWhere stories live. Discover now