“Eski bir arkadaşım. Hastaneye kaldırıldığımı öğrenince hemşireliğimi sahiplenmiş. Bu konuda oldukça deneyimlidir.”

“Aah..hangi konuda deneyimli olduğu oldukça belli.”

“Kes şunu Jongin. Çok sevimli oluyorsun.”

Dibine kadar gittim.

“Odanı, hemşireni hatta gerekirse hastanesi bile değiştiririm Sehun. Bu kızla. Birdaha. Görüşmeyeceksin.”

Sehun elleriyle yakalarımı kavrayarak beni kendine çekti.

“Beni nasıl engelleyeceğini sanıyorsun Kim Jongin?”

“Benimle oynama Oh Sehun. Zararlı çıkan sen olursun.”

Kendini hafifçe ileriye ittirerek dudaklarıma yapışıp geri çekildi.

“Ya zararlı çıkmak istiyorsam?”

Öfkeyle gözlerine baktım.

“Etrafında kendim hariç nefes alan tek bir canlı bırakmayana kadar insanları mı öldüreyim yani? Sen delirmişsin.”

Sessizce gülerek tek elini saçlarıma geçirip beni kendine çekti.

“Çünkü beni delirtiyorsun Jongin.”

Beni öpmeye başladığında hafifçe gülümsedim. İki elimi yastığın yanlarına koyarak iyice üzerine eğildim ve öpücüğüne karşılık vermeye başladım. Kafamı sağa doğru yatırıp dudaklarına yüklendim. Burnundan verdiği hızlı nefesleri yüzümde hissettim. Sehun’u öperken…dudaklarım ona değdiği anda kontrolümü kaybediyordum. Sıcacık teni benimkiyle temas ettiğinde burnuma gelen kokusu onu her saniye öpmek istememe neden oluyordu. Yavaşça yumuşak ve ıslak dudakları araladım. Benden önce davranıp küçük ve sivri dilini benimkine değdirmişti. Saçlarıma dolanan ellerinin sıkılaştığını hissettim. Sabırsız gibiydi. Yavaşça geri çekildim.

“Beni azdırmaya mı çalışıyorsun Oh Sehun? Bilmiyorum farkında mısın ama dakikalar önce ameliyathanede ağzın yarı açık yatıyordun?”

“Ağız..hmm..çok iyi olabilirdi aslında.”

“Ne?”

“Sevişmemiz için illa penisimi arka deliğine alman gerekmiyor Jonginnie.”

Oral Sex. Bu şeyi yapmak o kadar da hoşuma gitmiyordu. Yüzümü buruşturdum.

“Bunu neden yapayım ki?”

“Çünkü…-eliyle kendini gösterdi- ben hastayım ve refakatçiler hastaların isteklerini yerine getirirler bebeğim.”

Somurttum. Üzerinden kalkıp kapıyı kilitledim.

“Kıçımın hastası. Orospu hemşireyle cilveleşirken hiç hasta gibi değildin.”

Sehun gülerek dudağını ısırdı ve sanki bir şeyler hayal ediyormuş gibi gözlerini kıstı.

“Ahh…hasta olduğumu hissedemeyecek kadar kendimi kaybetmiş olmalıyım.”

“HAH!”

İçimde bir şeylerin kaynadığını hissediyordum. Şakaklarımın sağ tarafında bir şeyler atıp duruyordu. Öfkeyle Sehun’un yanına gelerek hasta önlüğünü yukarıya kaldırdım ve iç çamaşırını aşağı indirdim.

“Hey, yavaşla Jongin-ah.”

Yarı sert penisinin hepsini tek seferde ağzıma –zorla da olsa- aldım ve sertçe emdim. Sehun bağırarak inlemeye başlamıştı. İki eli de saçlarımdaydı. Birkaç kez git-gel yaptıktan sonra olaya aniden dişlerimi de dahil ettim. Sehun şaşkınlıkla çığlık atmıştı. Penisini ısırarak git-gel yapmaya başladığımda acı dolu bir çığlık bıraktı ve elleriyle saçlarımı çekiştirerek beni itmeye çalıştı. Hiç umursamadan devam ediyordum. Bunu hak etmişti. Yatakta tepiniyordu. Ancak bir süre sonra acı içinde inlemeleri de gelmeye başlamıştı. Ellerimle bacaklarını okşamaya başladım. Yarım saat kadar sonra ağzımdaki kalın penis kasılmaya başlamıştı. Birkaç ileri-geriden sonra patlar gibi ağzıma boşalmıştı. Hepsini memnuniyetle yuttuktan sonra” geri çekilerek kolumun tersiyle ağzımı sildim. İnmiş penisi kızarmıştı. Sehun gözlerini kapatıp yastığa gömülmüştü. Alnı ter içindeydi.

“Dişlerini… kerpetenle sökeceğim Jongin.”

“Kapat çeneni. Bunu hak ettiğini biliyorsun.” Kafamı öne eğerek pantolonumda ki şişkinliğe baktım. Elimle işaret ettim.

“Peki bunu kim halledecek?” Sehun aniden başını yastıktan kaldırarak, sinirden pörtlettiği gözlerini bana çevirdi.

“Dudaklarımı. Birbirine. Dikmem. Gerekse. Bile. O. Kahrolası. Penisine. Ağzımı. Bile. Sürmeyeceğim. Ne halin varsa gör.”

Gülerek Sehun’un gömleğini ve iç çamaşırını düzelttim. Kapının kilidini açtıktan sonra banyoya yönelip kapıyı kilitledim. Bu ilk kez Sehun’u düşünerek kendimi tatmin edişim olacaktı. Ancak bu aralar buna alışmam gerektiğinin farkındaydım.

The DevilWhere stories live. Discover now