XIX

713 30 1
                                    

* * *

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

* * *

Hışırdayan perdelerin arasından içeri sızan ay ışığı etkisiyle uyanan Harry yatağında yalnızdı. Eskiden gece yalnız olmaktan şu anki kadar nefret etmezdi, doğrulduğunda dirseklerini çıplak dizlerine yasladı ve kapıdaki siluete baktı. Göğsündeki ilgi bekleyen boşlukla birlikte uyumak için çabalamadı, o yüzden karanlıkta pantolonunu aradı ve giydi. Odasından çıkıp koridorda parmak ucunda ilerledi. Gidecek bir yeri yoktu ama her pencereden içeri sızan ışığın ona yolu göstermesine izin verdi, en sonunda Evan'ın odasına gelmişti. Kalenin her yanı neden muhafızlarla kaynıyordu anlamıyordu.

Önündeki adamlar kılıçlarını çekince çıkan metalin birbirine sürtme sesiyle yüzünü buruşturdu. Onu iyi tanıyorlardı. 

"Yatağınıza dönün, ekselansları."

"Kardeşimi görmek istiyorum."

"Odanızdan dışarıda olmanız için saat çok geç. Eğer kendi isteğinizle gitmezseniz birimiz size yardımcı olabiliriz." Harry gözlerini devirdi. Bütün gücüyle Evan'ın adını seslendi, muhafızlar hızla ona doğru ilerleyince geri çekildi. Evan kapısını açınca rahatlıkla tuttuğu nefesi verdi, saçı kafasının üstünde bir kuş yuvasını andırıyordu, gözlerinden uyku akıyordu. Kafasını kaşıdı ve onu tanıyana kadar kısık gözlerle Harry'e baktı. 

"Tanrım, ne yapıyorsun?" dedi Evan boğuk bir sesle.

"Uyuyamıyorum."

Bu cümleyi ikisi de uzun yıllardır duymamıştı. Çocukken, Harry Evan'ın odasının kapı koluna uzanmaya çalışırdı, boyu hep kısa kalırdı. Evan onu içeri alana kadar ağlardı. Cadıları kovmak için agresif bir şekilde saçlarını karıştırır ve ayak parmaklarını çekerdi. Hep yardımcı olurdu. Harry, Evan'ın şu an bunu düşündüğünü hissedebiliyordu ve bu geceki sebebin o olmadığını. 

İkisi de tuhaf bir sessizlik içinde beklediler. Evan, odasına geri döndü; Harry açık bıraktığı kapının bir davetiye olduğunu anladı ve onu takip etti. Arkasından kapıyı kapattı.

"Aklında bir şey mi var?" Yatak Evan'ın ağırlığıyla gıcırdadı. 

"Biraz." Harry kabullendi. "Niye buraya geldiğimden emin değilim. Bana katlanan tek kişi gibi görünüyorsun ve düşündüm ki burada olmamı umursamazsın." Harry, Evan'a baktı, uyuduğunu düşündü.

"Bana yalan söyleme." Evan, yatağından inledi. Çarşafları boynuna kadar çekerken Harry'nin gözleri büyüdü, karnına bir ağrı girdi. "Cadılar geri döndü, değil mi? Ayak parmaklarını gıdıklamamı istiyor musun? Saçını karıştırmamı?" ses tonundan gülümsediği belli oluyordu. Harry gülmemeye çalışırken kollarını göğsünde çaprazladı. 

Amour  |HS| (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin