3

5 2 4
                                    

Bir ay sonra:

Çantamı toparlayıp sınıftan çıkacakken iki haftadır aklımda olan o sorunun cevabını arıyordum.
Sınıfımdaki Jules, o Jules muydu?
Jules ve ben aynı Fransızca ve Matematik dersine giriyorduk. İkimiz de eşit ağırlık öğrencisiydik.
Jules, siyah saçlı ve cılız bir kızdı. Çok konuşmuyordu ve nadiren gülümsüyordu.
Sınıftan çıkıp Jules'u takip ettim, tuvalete girince ben de peşinden girdim.

"Jules?"

"J-June?"

"Sen, o Jules'sun değil mi? Benimle chat odasında yazışan."

"H-hayır!"

"Jules, yalan söylüyorsun."

"T-tamam, of, o bendim. O benim yani, tamam mı? Şimdi l-lütfen bana sarılır mısın?"

"Olur."

Ona sıkıca sarıldım. Hıçkırdığını duyunca ağladığını anladım ama sesimi çıkarmadım.

"Yoruldum, June. Çok yalnız hissediyorum."

"Ben varım, Jules. Bir de beni düşün. Bir kolum ve bacağım yok, gözüm de. Düzgün duyamıyorum ve boynumda koca bir delik izi var. Bana robotmuşum gibi bakıyorlar."

"B-ben üzgünüm."

"Senin suçun değil, Jules. İnsanlar bize önyargılı davranıyorlar. Dış görünüşümüze çok fazla önem veriyorlar, oysaki önemli olan kalbimiz ve aklımız. Onların sevgisine beklediğimizi göremiyorlar. Kötü olduğumuzu düşünüyorlar, güzel değilsek kötüyüz sanki. Ama herkes güzeldir, tüm çocukların kalbi güzeldir aslında öyle değil mi Jules? Eğer kimse yoksa biz birbirimiz için varız. Eğer seni tercihinden dolayı yargılıyorlarsa üzülme, ben buradayım ve seni asla yargılamam. Ben senden hoşlanmasam da bir dost olarak hep yanında olacağım. Bunu unutma sakın."

Bu arada bir konu üzerinde durmak istiyorum. Benimde eşcinsel ve panseksüel arkadaşlarım var, onları seviyorum ve asla yargılamıyorum hatta ilişkilerinde destek oluyorum. Lütfen insanları tercihleri yüzünden yargılamayın, eğer yargılayacak birilerini arıyorsanız katiller ve tecavüzcüler var.

Ertesi günlerde doktor randevularım vardı, Jules'a okula gelemeyeceğimi söyledikten sonra eve gittim. Chat odasından konuşmaya başlamıştık, yeniden.

"Ne için doktora gideceksin?"

"Hiçbir fikrim yok, en son annem bana check-up yaptıklarını söylemişti. Onun sonuçları için sanırım."

"Anlıyorum, umarım sağlıklısındır."

"Umarım xx."

"💕💕💕💕💕💕"

Birkaç saat daha konuştuk. Çok tatlıydı, çok iyi biriydi.

***

Ertesi gün sonuçlar için konuşmaya gelmiştik, korkuyordum. Ya hastaysam?
Doktor Bayan Jones içeri girdi. Elinde sonuçlar vardı ve ciddi gözüküyordu.

"Merhaba, June. Annesi, biraz dışarı çıkabilir misin?"

Annem dışarı çıktıktan sonra Bayan Jones karşıma oturdu.

"June, eğer hazırsan sana birkaç haberim var."

"Tabii, e-evet."

"June, lösemi hastalığına yakalanmışsın. Ne olduğunu biliyor musun?"

"Kanser?"

"Evet, tatlım. Hastanede kalman gerekecek, ama iyi haber şu ki ileri seviyede bir kansere sahip değilsin, tedavi edilebilir."

"B-bu, oh, tamam."

Gözlerim dolmuştu, ölmek istemiyordum. Daha önceden Jonas adlı bir abim vardı. İki sene önce, lösemiden ölmüştü. Ben de ölmek istemiyordum.

***

Hastaneye yatırılmıştım ve ailemin morali bayağı bozuktu. Jules'u görüntülü aradım, saçlarımı kesmişlerdi ve bunu söylemektense onun görüp anlamasını bekliyordum.

"June, saçların,"

"Kesmek zorunda kaldılar. Nedenini anlayabilir misin?"

"Şey, neden? Bir-bir dakika, kanser?"

"Evet, maalesef."

"Aman Tanrım! Oh, June!"

Sonra ne oldu bilmiyorum, gözlerim yavaşça kapandı ve elimdeki telefon yere düştü.
Sanırım, bayıldım.

***

Merhaba, ilhamın aniden kaçtığı zamandayım şu an.
Açıkçası, bazen ölmek istiyorum. İntihara meyilli bir insanım, ilaç kullanıyorum. İlaçlar bana sahte mutluluk sağlıyor ve ben sahte mutluluk istemiyorum.
Ruhsal olarak duyguları hissedememek gibi bir problemim var, bu ilaç mutluluğu hissetmeme yardımcı oluyor ama ben bir yalana inanmak istemiyorum.
İtiraf edeyim, kollarımda kesiklerin izleri hâlâ duruyor. İnsanlar beni çok kırmış, sanırım.
Haydi sizde eski yeni fark etmez dertlerinizi yazın, konuşalım.
Eğer özel olarak konuşmak isterseniz Instagram'dan da yazabilirsiniz, insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum.
Instagram : @mygodkeith
Umarım beğenirsiniz, kötü olsa da.

Armağan || @mygodkeithWhere stories live. Discover now