24. Bölüm

3K 173 71
                                    

işe alındık. Adam (Bay Kang) hafta içi hergün, lazım olursak hafta sonları da işe gelmemizi söyledi. Böyle bir restoranda çalışmak herkesin yapabileceği bir şey ama öyle değilmiş gibi düşünücem.

Yarın başlıcaktık işe. Eve geri döndük. Koltuğa oturup öylece duvarı seyrettik. Sessizliği ben bozdum.

Y/N: artık benimle yaşa!?

CD: hı?

Y/N: beraber yaşayalım diyorum. Zaten kira derdi de yok. Hem kafa dengimsin. Tabi sen de istersen.

CD: rahatsız olmaz mısın?

Y/N: yani normalde olurum da, sana güvenesim geliyor. (hımmm acaba mı?)

CD: peki sağol.

Y/N: evet cevabın ne?

CD: olur.

Y/N: kaldığın odayı istediğin gibi düzenleyebilirsin. Artık senin sonuçta.

CD: herşey için sağol çok iyisin.

Y/N: Sen de sağol. Teşekkür ederim.

CD: ben acıktım.

biraz kıkırdadım ve yemek hazırlamak için mutfağa gittim. Ben yemeği yaparken geldi ve o da salatayı yaptı. Beraber yemeklerimizi yedik. Sonra da odalara dağıldık.

....

Kalp dayanmaz anlasana sevgilim, ne çektiğimi bilsene sevgilim. Bilemezsin. Çektiğimi çekmedin. Çekmiyceksin...

....

İnstagram a girdim. Hikayemde şu sözleri paylaştım.

"Yine aklımda. Hiç gitmedi zaten. Hep sevdim hep sevicem. Yukarı bakarak ağlamamaya zorluyorum yine kendimi. Yine olmuyor akıyor yaşlar. Yine kırık bir kalple oturdum yerime. İçimdeki hasret vururken kalbimi. Can çekiştim yine kimse anlamazken içimi. Bitmedi çektiklerim, bitmiyor. İçimde yaşadığımı anlayabilecek birisi çıkmıyor. Beni anlayan tek kişi bile yüzüme vuruyor... sevmediğini."

(Jungkook hikayeni gördü ama sahte hesaptan bakarak, (kendini ele vermemek için))

Canım yanıyordu. Bunu herkese duyurmak istemiyordum ama, birilerine içimi tam anlamıyla utanıp sıkılmadan dökme ihtiyacı hissediyordum. Cameron'a anlatmaya utanırım mesela. Bu da benim iç dünyam sonuçta. Çekinirim saçma gelir ona diye. Çekinirim alay eder diye. Bu yüzden gereksiz bir hikayede paylaştım. Birleri görmüş gibi içimi rahatlatıp, kimsenin bakmadığını bildiğim hikayem kısmında paylaştım.

Ağladım yine deli gibi. Nefret etsem de sanırım artık alışkanlık yapıcaktı. Ama vampir olduğum için o kadar etki yapmıyordu. En ağırı bile normalinin verdiği sarhoşluğun 3'te 2'si kadar sarhoş ediyordu. Hiç değilse kafam dağılır. Nefret ettiğimden de evde yoktu. Ben de markete gitmeye karar verdim.

(yazardan; Jungkook her sabah 10'dan başlayıp akşam sen yatana kadar seni karşı bina ile karşı binanın yanındaki binanın arasından izliyordu.)

Giyindim ve çantamı da alıp, çıktım. Ayakkabılarımı tabanımdan geçirirken, iki binanın arasında sanki Jungkook'u görmüştüm. Gözlerim doldu yine. Fısıldayarak

Y/N: sen misin? Jungkook!???
Y/N: (sesli bir şekilde) sen değilsin dimi? Hiç olma zaten. Beni sevme de. Ahh çok özledimmm..

(Yazardan; sen uzaklaştıktan sonra,
Jk: ben de sevgilim. İnan en çok ben özledimm...

Jungkook | VampireWhere stories live. Discover now