Yanlış

FİNAL

P.S. Yayında olan girlxgirl Gia adlı kitaba bakabilirsiniz.

Yakın zamanda yeni kitap yayınlanacaktır.

Onu öylece bir süzdükten sonra başımı tekrardan Arda ve Ahsen'e çevirmiştim. Onu umursamamayı düşünüyordum.

Sırtımı ağaca yaslarken üçünün da bana baktığını hissediyordum. Doğrusunu söylemek gerekirse de hiçbirini umursamıyordum.

Gözlerimi kapatıp onu gördüğümü unutmaya çalışırken işler beklediğim gibi olmamıştı.

Çakır kendine has kokusuyla arkamdan yanaşmıştı. Gittikçe yaklaşan ayak sesleri ve önümde duran ikilinin değişen yüz ifadesi Çakır'ın hemen arkamda olduğunun göstergesiydi. Yüzümü bir kez daha ona dönmeyeceğimi biliyordu.

Kısa bir an geçtikten sonra arkamda hareketlilik hissettim. Bira süre sonra ise sağ tarafımda bir el görmüştüm. El olabildiğince açılmıştı. Üzerinde minyatür bir Athena heykeli vardı.

İlk önce gözlerim şaşkınlıkla açılırken bu verdiği şey benim onu anında affetmemi sağlamıştı. İlk başta ona olan sinirim öylece uçup gitmişti. Elindeki Athena heykelini alırken heykeli sevgiyle kucaklamıştım. Annem zamanında ikimize de isimlerimiz Yunan tanrısı olduğu için bize kendi heykelimizi almaya izin vermişti. Benim iki tane heykel beğenmiştim ama annem kesin bir dille bana iki tane almayacağını söylemişti. Böylelikle içime bir ukte oturmuştu.

Çakır'ın arkamdan çıkıp önüne geldiğini hissettim. Üzerime düşen gölgesi  beni bir süreliğine güneşten koruyacağına benziyordu. Yine de ben onunla ilgilenmek yerine elimdekini dikkatlice inceliyordum. Bir anlığına olsun Çakır'dan daha güzel gözükmüştü gözüme.

Öylece küçük kendime bakışmayı sürdürürken Çakır'ın üflemesini duymuştum. Büyük ihtimalle onu görmezden geldiğimi sanıyordu.  Gerçekten de onu görmezden geliyordum gibi görünebilirdi ama elimde duran bu hediye benim için çok değerliydi.

Yine de hediyeyi bir kenara bırakıp ayağa kalktım. Onu dikkatlice yere koymuştum yine de dikkatli bir şekilde ayağa kalkmam gerekti. Kendime engel olamadan kendimi kollarının arasına atarken beklemediği için geriye doğru yalpalamıştı. Hatta kendini tutmasaydı yere bile düşebilirdik. Gelin görün ki ikimiz de öküz gibi adamlardık.

Kolları hızlıca bedenime sarılırken yanda duran ikilinin gülme seslerini duydum. İkisi de benim bu kadar erken yumuşamama şaşırmıştılar büyük ihtimalle. Ben de kendimden böyle bir şey beklemezdim, eğer ellerinde onu görmeseydim.

Ben başımı onun boyun girintisine gömdüm. Bulunduğum yerin verdiği rahatlıkla gözlerimi kapatırken onun da yüzümü saçlarıma gömdüğünü hissetmişti. İkimiz de bir bütün olmuş şekilde birbirimize sarılıyordu. Bana sorarsanız burası benim cennettim. Ben diğer insanlar gibi cennete gitmeyi beklememiştim. Kendi cennetimi bulmuştum.