Mayına Basan Kızıl Bomba

450 25 89
                                    

Bir şey sormak istiyorum. Kitabımı okurken gerçekten aklınıza hiçbir şey gelmiyor mu? Yani hiç yorum yazmak istemiyor musunuz? Düşünceleriniz benim için çok önemli ve açıkçası yıldıza basmanızdan çok daha değerli. Gerçekten isterseniz burayı kötü yorumlarla doldurun ama lütfen, bu kitabı okuyorsanız benimle ufak bir iletişim kurun olur mu?
Umarım bölümü seversiniz....

Büyük Salonda bu sabah beklemediğim iki şey vardı.
Birincisi, altı tane bardakta balkabağı suyu yoktu.
İkincisiyse, Lily yanını bana ayırmıştı ve karşımızda üç tane daha boş yer bırakılmıştı. Bana ayırdığını nereden mi anladım? Çünkü karşısına geçmek için yürürken yeşilleriyle yanını işaret etti.
Biliyorum, çok mükemmel.
Ha bir de, oturduğumuz yer her yeri görüş açısına alıyordu. Nedenini anlamadım, sonuçta Slyterin masasını görsek yeterdi öyle değil mi?

Lily'nin en iyi arkadaşı Argo da karşımızda oturuyordu. Tabi ki Sirius yanına yerleşti.

Yavaşça Lily'e yaklaştım ve fısıldadım, "Burayı özel olarak seçmendeki sebep ne?"

O da fısltıyla cevap verdi, "Gerçekten onlar olup olmadığını nereden biliyoruz?"

Bilmiyorduk. Sadece tahmin ediyorduk. O an anladım ki eğer onlara bunu yaparsak ve gerçek suçlular onlar değilse hem onlara haksızlık edecek hem de suçluyu kıs kıs güldürecektik. "O iksir ne işe yarıyor Lily?"

"Balkabağını yapan ve tozu üreten ve üretildikten sonra ona elini süren maksimum on beş kişiye etki ediyor." deye fısıldadı, bu sefer çok daha yakınımdaydı ve ağzının üstünü eliyle kapatmıştı.

"Önlem olarak da biz, rengi değiştirilmiş kahve içiyoruz?"

" Aynen öyle. " dedi ve uzaklaşıp kahvaltısına döndü.

Biz kahvaltımızın sonuna gelirken birden iki farklı masadan hapşırık sesleri gelmeye başladı.

Hapşırık sesi kısık kalırdı, onlarınki gök gürlemesiydi resmen.

Deli gibi hapşırıyorlardı. Devasa burunları ve dudaklarından habersizlerdi. Tüm salon ilk anın şaşkınlığını atlatıp kahkahalara boğulduğunda ise etrafa şaşkınlık ve dehşetle baktılar.
O an Lily ayağa kalktı, turuncu kahvesini de havaya kaldırdı ve kahve rengine döndü. Kızların dehşet dolu bakışları zaten Lily'e idi. Lily keyifle kahvesinden bir yudum aldı. Ben de ayaklanıp elimi Lily'nin omzuna koyup elimdeki kahvemi yudumladığımda ( benimki de içerken gerçek rengine dönmüştü) odadakilerin hattı sayılır kadarı bizi de görmüştü. Hepsinin göz bebekleri yuvarlarına yaklaştı. Olumsuz anlamda kafamı sallamakla yetindim.

  * * *

"Rahat ol. McGonagall'ın haberi vardı." dedi Lily, Karagöl'ün önünde Çapulcular, Lily ve Argo oturmuştuk.

"Bu, tam bir efsaneydi." dedi Peter her kelimenin üste basıra bastıra. "Demek bir de üzerine ceza almayacağız ha?"

Kafamı olumlu anlamda hafifçe salladım. Derin bir nefes aldım. " Alessia ve Morianna değilmiş. Hufflepuff'tan Hailee Dricy ve Slytern'den Poly Juan. Hailee benimle, Poly ise ilginç bir şekilde Snape'le ilgileniyormuş.

" Sümsükus'a birileri ilgi duyuyor ha? Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi... " Bakışlarımla uyardım Sirius 'u. Ben burada düzeltmeye çalışıyorum kızla aramı, o ne yapıyor? Ama o bana aldırış etmeden sözlerine devam etti. "Peki sen bunları hemen nasıl öğrendin?"

Alt dudağımı dişledim. Ortada bir sorun vardı, ben ve Lily şu an sözde çıkıyorduk. Benim canıma minnet. Lily de herkesin ağzına birer yapıştırır, üç güne kalmaz laf dağılırdı. Sorun şu ki Dricy ve Juan işleri kızıştırmış, ve... Merlin, yaydıkları şeyler iğrençti.
Biz henüz on dört yaşındayız tamam mı? O tür işler için sizce de çok küçük değil miyiz?
Tezgahı zaten hazırlamışlar. Ortaya rivayetler atmışlar. Resmen mayın gibi. Biz de bu gün o mayınlara basmıştık. Sözde rivayetleri doğrulamıştık. Bense bunları Ravenclaw'daki Violet'ten öğrenmiştim. Hakkımızda konuşulanları hemen bize duyururdu. Biz de ona elimizden geldiğince yardım ederdik. Arada bizle falan takılırdı hatta.

"Violet anlattı."

"Violet hemen gelip anlattıysa konu ciddi demektir." diye karşılık verdi Sirius. Hayır, niye böyle yapıyordu bu gün? Belli ki ortada pis bir iş vardı. Gece uykusuz kalınca kafası mı çalışmıyor acaba?

" Sonra konuşalım." dedim. Lily bana tüm vücudunu çevirdi ve şüpheyle baktı. Al işte, anlamıştı. Onun haberi olmadan nasıl ortadan kaldıracaktım ki şimdi pisliği?

Gözlerimi yerden kaldırmadan ayaklandım. Eğer öğrenecekse, bu benim ağzımdan olmalıydı. "Lily, özel konuşsak daha iyi olacak."

O ise derin bir nefes aldı. Karşıdaki ağaca doğru ilerlerken bunun diğerleri için ne anlam ifade edebileceğini düşündüm. Bunun için de kızacaktı evet, ama diğerlerinin yanında tüm bunları anlatamazdım da.

Expecto PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin