♕ ÇAKMA PRENSES ♕ (KİTAP)

TANITIM

Not: Bölümlerin içinde bazı kısımlarda kelimelerin dizgi sıralamasında bir anormallik olabilir. Sorun Wattpad kaynaklı olup birçok defa düzeltme yapmama rağmen ısrarla kelimelerin sıralamasında bir karışıklık oluşmaktadır. Bilginize! ;)

-TANITIM-

Merhaba. Ben Sedef ... Sedef Palalı'dır. Nam-ı diğer Çakma Prenses! Bugün burada toplanmış olmamızın nedeni ise kast sisteminde Sudralar'a yani işçi sınıfına mensup kendi halinde bir işçiyken iki basamak yükselerek Kşatriyalar'a yani prensesler sınıfına dahil olma serüvenimin ayrıntıları. Prensesler sınıfı demişken, umarım Kşatriyalar'ın içinde öyle bir kategori vardır.

Neyse ... Çirkin ördek yavrusu olarak itham edildiğim bir toplumda üzerime etiket gibi yapışmış o imajdan sıyrılarak bir kuğuya dönüşmek zor iş vesselam!

İnsanlığa en büyük hizmetlerden biri olan spor ayakkabının ultra konforuyla el, kol sallayarak, düşme, şaşma korkusu yaşamadan rahatça yürümek varken, şıklık adı altında gökdelen kadar topuğu olan ayakkabıların cefasına katlanmaya gönüllü olmak üstelik bir de o topukların üzerinde üf desen kırılacakmış gibi nazlı bir hanımefendi edasıyla kırıta kırıta yürümeye çalışmak korkunç!

Prensesliğe adım atmadan önceki günlük hayatımda yaptığım tek sosyal aktivite, Facebook senin, Twitter benimken bir anda kendimi davetler, açılışlar, sergiler, kokteyller gibi sosyete işi organizasyonların içinde bulmak felaket!

Allah aşkına ben ne anlarım sosyete işi toplantılardan? Eskiden katıldığım tek davet cinsi, Ayşe teyzenin kızının nişanı, Gülben ablanın oğlunun düğünü gibi organizasyonlardı onlara gitmek için de can attığım söylenemezdi. Genelde davetlere icabet edişlerim, annemin o muhteşem taktikleri ve tüm hayır lara meydan okuyan, hayır sözcüğünü yanıttan saymayan olağanüstü ikna yeteneği sonucunda gerçekleşirdi. Gönülsüz ... Rızasız ... Fakat orada en azından göbek atan insanlar vardı ve insanın yüzünü gülücüklerle donatacak kadar bol malzeme her zaman bulunurdu.

Bu sosyete işi toplantılarda göbek atan tek bir insanı ara ki bulasın ... Çünkü yok! Kahkaha atarak gülmek zaten yasak! Aynı fabrikadan çıkmış gibi bütün, İnsanların yüzünde yalandan Bir tebessüm ... Herkes her şey bir tuhaf!

Yani dedim ya zor iş... Ama zor olsa da ben başardım!

Nasıl mı?

Anlatsam roman olur ...

Çakma kelimesinin tam anlamıyla sözlük karşılığıyken dört adımda nasıl PRENSES olunur?

Adım Bir : Kendine bir iyilik yap ziyaretinde zenginliğiyle ün yapmış bir koca adayı bul.

Adım iki: Bulduğun adayı, yavaşça kendine bağlayıp sensiz nefes dahi alamayacak konuma getir.

Adım üç: Emin adımlarla zirveye doğru yürüyüş harekâtını başlat. Ha, unutmadan söyleyeyim, zengin koca adayını çok fazla sıkmamak kaydıyla bu evrede trip önemli!

Adım dört: Bundan önceki üç adımı harfiyen uygulamışsan kesinlikle zirvedesin demektir. Aksi mümkün değil! Artık ipleri sıkı sıkı elinde tutma vakti!

Sonra mı? Sonrası Uygun adım marş işte ...

Şaka! Şaka! Sakın deneme Türk kızı! oldukça zararlı! Ama sana yararlı olabilecek Başka önerilerimiz var ... Mesela,

"Ey Türk kızı!

Birinci vazifen, annene; "Öff," bile demeyen, her söylediğine istediğine, yaptığına, ettiğine hiç itiraz etmeden "Tamam," demeyi kendine adet edinen, altın günlerinde benim damadım işte şöyle zengin, şu kadar kazanıyor, kızımı el üstünde tutuyor, havalarını atabilmesi için zengin koca bulup evlenen hayırlı bir evlat ...

Kayınvalidene; saygılı, hamarat oğlunu kışkırtmayan, seninle onun arasında seçim yaptıracak durumlara hiç bulaşmayan, ağzı var dili yok bir gelin ...

Kocana; sadık, üç bin beş yüz çeşit yemek yapmayı bilen, temizlik yapınca yoruldum demeyen, hatta yorulmak eylemini, kelimesini tamamen lügatinden çıkaran , sofrayı tam zamanında kuran, dırdır etmeyen, en sevdiğin dizinin olduğu akşam iki alakasız takımın maçı varken ve kocan o maçı izlemekte ısrarcıyken "Aman kocacığım aramızda bir dizinin lafı mı olur, al kumanda ve televizyon senin köpeğin olsun" diyebilen, çocukların bütün sorumluluğuyla tek başına ilgilenen, onu hiçbir soruna bulaştırmayan, cefasını çekip sefasını sürmesi için rahat bırakan sevecen bir eş olmaktır. ..

Sorunsuz ve mutlu bir evliliğin yegâne temeli budur. Evliliğinin senin en kıymetli hazinen oldugunu söylememize gerek var mı? Bence yok ...

O halde, hazineni koru, kolla, çapkın dişi kuşlara yem etme! Saçını süpürge et! Kan kus, ama vişne suyu içtim de! Sonuçta sen bir Türk kızısın! Muhtaç olduğun kudret kocanın limitsiz kredi kartında mevcut! Mecbur susacaksın ... Yapacak başka bir şey yok! Çünkü Türk kızları çok konuşmaz, Türk kızları her şeye karışmaz, Türk kızları yemez, içmez gezmez, falan filan işte. Bu despot kuralları sen de en az benim kadar iyi bilirsin, uzatmanın lüzumu yok! "

Çok mu tuhaf oldu bu öneriler?

Olsun ... Zaten hangimiz tam anlamıyla normaliz ki?

Hem, unutma! Bazı tuhaflıklar büyük başlangıçlara gebedir!