Bölüm 16-Açgözlü (M)

11.3K 567 125
                                    

Jongin'in evinin salonunda uzanırken televizyon izliyordum.Ertesi gün sayım vardı ve sabahın köründe işe gitmek zorundaydım.Jongin küçük bir işi olduğunu söyleyip şirkete gitmişti,onu bekliyordum.Önümde 3 bebeğe yetecek kadar kıyafet torbası vardı.Tek tek hepsine baktım.Biberon setine,çıngıraklı oyuncaklara,küçük tulumlara..

Zaman daralıyordu.Kendime yalan söyleyemezdim,henüz bebeğin varlığına tam olarak alışmamıştım ama gittikçe gerçeklik insanın yüzüne çarpıyordu.Bir bebeğim olacaktı.Bir bebeğin sahibi olacaktım.Bana bağlı kalacaktı.Ne dersem onu yapacaktı,ona kızacaktım,onu sevecektim,onunla oyunlar oynayacaktım.Heun'un küçüklüğü muhteşemdi.Annem bana hamile olduğunu söylediğinde mutluluktan kafayı yemiştim.Beklemiyorduk.Kraliçem doğduğunda çığırından çıkmış şerefsiz ergenin tekiydim fakat onu kucağımdan indirmezdim.Kardeşim benim hazinemdi.Onsuz bir dünyayı hayal dahi edemiyordum.

Ben etrafa saçtığım giysileri toplarken,koridordan sesler yükseldi.Jongin salona girerek ceketini çıkardı.Bana gülümsüyordu.Önümdeki paketlere bakarak,"Harika şeyler aldık." dedi. "Şunlara bak."

Yanıma oturdu.Elindeki küçük ayakkabılara parmaklarını sokarak yürütür gibi yaptı.Gerizekalı herif çok muazzam görünüyordu.Ardından yardımcı kadınlardan biri bir tabak kuru üzüm getirdi.

"Gelirken senin için aldım.Çok da beklettim.Üzgünüm." diye konuştu. "Sen şirkete gelince aklım başımdan gitmiş.Bazı evrakları imzalamayı unutmuşum."

Uzanıp onu öptüm.Jongin beni kucağına çekerek belimi okşadı.

"Sana göstermek istediğim bir şey var." dedi. "Benimle gel."

Parmaklarını parmaklarıma geçirdi.Onun kavruk teni bana öyle güzel uyuyordu ki.Üst kata çıkarken yavaştı.Sık sık bana bakıyordu.Elleri yumuşacıktı.Üst katın koridorları hatırımdaydı.Jongin kendi odasının sırasında ilerledi.Oraya girecek sandım fakat durmadı.Yanındaki mavi kapıya erişti.Ardından bana bakarak,"Elimden geleni yaptım." dedi. "Eksikleri de birlikte tamamlarız."

Beni önüne çekti.Kapı ardına kadar sakince açıldı.İçerisi çok güzel kokuyordu.Burnum bayram etti.Oda küçüktü.Tam ortada kocaman beyaz bir beşik vardı.Jongin bebek odasını hazırlamıştı.

"Jongin.." dedim. "Ne zaman yaptın bunları?"

Etrafı izlerken içim gitti.Duvarlar da beyazdı.Parlak yıldızlar etrafı süslüyordu.Kalabalık değildi.Bir de tekli koltuk köşede duruyordu.Bana çiçek aldığı gün çektiği fotoğrafı çerçevelettiğini görünce,tükürüğüm boğazıma kaçtı.

"Senden ayrı kaldığım günlerde." diye konuştu. "Aklımdan çıktığın yoktu."

Ona döndüm.Aklım almıyordu.Nasıl kabullenirdim birine böyle boyun eğmeyi?Jongin bana uzandı. "Bu tekli koltukta sabahlayacağımız günler çok yakın." dedi. "Bebeğimizi kucağında görmek için sabırsızlanıyorum.Ben seninle nasıl sağlıklı kalacağım Sehun?Kalbime bak.Gözüm sana dediğinde dahi deli gibi çarpıyor."

Elimi ensesine atarak onu kendine çektim.Dudaklarını öpemedim,dedim kendime hakim olamam ben şimdi,öylece fısıldadım.

"Seninle sevişmek istiyorum."

Jongin öyle sert baktı ki bana,dilimden dökülenden şüphe ettim.İçini çekti.Elleri hızla yüzümü kavradı,dudaklarımı sertçe öptü.

"Tükendim." diye konuştu. "Tanrı şahidim bu anı beklerken tükendim."

Beni kucakladı.Bu adam bunu nasıl beceriyordu anlayamıyordum fakat bir bakıyordum ki ayaklarım yerden kesilmişti.Odadan süratle çıktı.Hemen yan kapıyı hızla açtı.Yüzü boynuma gömülüydü.Ellerimi sıkıca omuzlarına sarmıştım.Beni yere indirdi fakat kolları hâlâ destekçimdi.Ağzı dudaklarımı hapsetti.Dili pürüzlüydü,ıslaktı,sabırsızdı.Kalbim hopladı.Biraz daha asıldım ona.Alt dudağı ağzımda kanadı.Canı bile acımadı.Bacaklarımı kavradı.Yatağına uzandığım an gözlerimi kapatarak sıktım.Jongin kollarından destek alarak üstüme uzandı.Derin nefesleri yüzüme çarpıyordu.Bana baktı.Eridim gittim.Alnından alnıma dökülen saçlarına kul oldum.

BUM MOMMYWhere stories live. Discover now