26.Bölüm

16.8K 725 210
                                    

Herkese merhaba!Yeni bölüm getirdim sizlere,umarıım beğenirsiniz.Uzun bölüm isteyenlere uzun bölüm getirdim,umarım siz de yorumlarınızı eksik etmezsiniz.Gelecek bölümler olaylı ve biraz da(!)üzücü geçecek benden demesi!

Bölüm sonundaki açıklamamı okursanız çok sevinirim,bölümlerle ilgili.

Hala HEZAL'İ okumadınız mı?Bekliyoruz TANITIM bölümüne :)

Bölüm Şarkısı :Gücüm Yetene Kadar

Keyifli Okumalar...

--

Pişmanlık,her insanın başına gelmeden ölmeyeceği duygulardan biridir.Ve ne yazık ki bu duygu iş işten geçtikten sonra yaşamaya başlanır.Kendiliğinden gelmez yani,vicdanı dürten bir durum söz konusu olduğu zaman akla gelir.

Yapılan bir hareket,söylenen veya söylenmeyen sözler içinde hep bir ukte bırakır,insanın.

Keşke,söylenen en kifayetsiz kelimedir.

Aslında gayet alelade olan fakat adından dolayı tüyleri ürperten hastane duvarının köşesine çöküp söylediği tek şeydi;keşke,Avjin'in.Hayatında ilk kez haksızlık karşısında susmayı değil de konuşmayı tercih ettiği için kendisinden nefret ediyordu.

Apar topar hastaneye kaldırılan yaşlı kadının peşinden gelirken,ona hiçbir şey olmaması için tüm dualarını ettiği sırada doktorların durumunun ağır olduğunu söylemeleriyle içinde fırtınalar kopmuştu.

Vicdan,pişmanlığın konuşan yüzüdür.

Söylediklerinde Berze Hanım'ı yaralayacak hiçbir şey yoktu belki ama Avjin'de kabul etmeliydi ki bir insanın belli bir yaştan sonra düşüncelerini değiştiremezdi.Bu yüzden keşke diyordu,keşke onu anlamayacak bu kadınla hiç tartışma içine girmeseydi!

Normalde Berze Hanım'ın söylediklerini umursamaması gerekirdi ancak kuma konusunu açtığı an diline engel olamamıştı.Ne olursa olsun Avjin kötü bir insan değildi bu yüzden sözlerinden başka hiçbir zararı dokunmayan bu kadının ölmesini asla istemez,hele de buna da sebep olmaktan deli gibi korkardı.

Güldeste ve Hezal'in birbirlerine sarılarak ağladıklarını gördükçe içi eziliyordu,birazdan kocası da gelecekti ve bu insanlara kendisi yüzünden Berze Hanım'ın fenalaştığını nasıl söyleyeceğini düşünüp duruyordu.Nasıl da mosmor olmuştu gözlerinin önünde ve nasıl da gözü dönmüştü ki bunu ancak yere düşüp bayıldığında fark etmişti.

Ağlamak için titreyen çenesini sıkmaktan dişleri birbirine geçecek gibiydi karnına saplanan ağrıyı saymıyordu,ancak vicdanının acısı bu ağrıları hissettirmiyordu bile.Ne ara bir insanın sebebi olacak birine dönmüştü?O,insanın gözünden anlardı niyetini,kalbini.Berze Hanım belki altın kalpli değildi fakat kötü kalpli de değildi.Sadece kendi anasının güzel kalbine öyle alışmıştı ki belki de bu yüzden bu kadar sorun yaşamıştı onunla.

Bir başına beklemek,kötü bir habere hazırlıklı olmamak dünyanın en zor anlarındandı.İlk defa birisinin yaşam savaşına bu kadar yakından tanıklık ediyordu,ondandı bu bocalaması.Babasını küçük yaşta kaybetmiş ve ölümü hazırlıksız,tek bir kurşunla gerçekleşmişti de ondan.

Koridorun başından görünen telaşlı hali her adımından belli olan kocasıyla yüzleşmeye henüz hazır değildi bile.Hissettiği vicdan azabı közlenedursun içinde kopacak olan yeni bir fırtınanın da fitili atılmıştı.

Berdan'a ne diyecekti?

İçine sürüklendiği acı yüzünden yerinden bile kıpırdayamaz haldeydi,dolu gözleriyle Hezal'in Berdan'a ağlayarak sarılmasını izledi.Koca adamın dik duruşunun altındaki kaybetme korkusunu aralarındaki mesafeye rağmen hissettiğinde gözlerini sımsıkı yumdu.

AVJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin