32. Bölüm: "Kana Bulanmış Zemin"

182K 7.8K 817
                                    

İnstagram hesabım: yusraergn
Tiktok hesabım yusraergunkitaplari


Keyifli Okumalar ☘️

Başıma gelenlere inanamıyordum! Yapmadığım bir şey yüzünden suçlanmış ve karakolluk olmuştum. Aklımdan asla geçiremeyeceğim şeyi yaşamak, beni hâlâ içinde bulunduğum şaşkınlığa daha çok sürüklüyordu. Şu an karakolda, komiserin odasında oturmuş, neler olacağını sanki dışarıdan biriymişim gibi izliyordum. Ayakta olan Yiğit ise sinirle bir o yana bir bu yana gidip geliyordu. Resmen burnundan soluyor, sınırda olan öfkesiyle her an patlayacak gibi duruyordu. Biri bir şey dese üstüne atlayacak ve bütün sinirini öyle çıkaracakmış gibi bir hâli vardı. Bu yüzden komiser ve içerideki memur da dâhil hiç kimse bir şey diyemiyordu. İfademi almaları için işaret dilini bilen birini bekliyorlardı. Bunu Yiğit de yapabilirdi fakat polis, tarafsız olacak birilerini istemişti. Sonunda kapı açılmış, içeri otuzlu yaşlarında bir kadın girmişti.

"Merhaba, ben Tuğba. İşaret dili tercümanlığı için gelmiştim," diyen kadınla birlikte komiser ona oturmasını söyledi ve direkt ifadem alınmaya başlanıldı. Ben olan her şeyi olduğu gibi anlatırken Tuğba Hanım söylediklerimi çeviriyor, polis memuru ise yazıyordu. Nihayet bitince kadın giderken biz hâlâ bekliyorduk.

"İfadeyi verdik, artık gidebilir miyiz?" diyen Yiğit'e komiser sıkıntıyla baktı.

"Maalesef Yiğit Bey, sizi henüz bırakamam."

"Ne demek bırakamam?" dedi sinirle.

"Buse Hanım, karınızın onun önüne çıktığına, tehdit ettiğine ve onu merdivenlerden ittiğine yönelik ifade vermiş. Ortada bir şikâyet var ve karınızın masumluğu kanıtlanmadan bırakamam," dedi. "Arkadaşlar olayı araştırıp gerçeği öğrenmeden gidemezsiniz."

Yiğit öfkeyle yumruklarını sıkıp masanın önünde dikildi ve aynı öfkeyle konuştu. "Siz bu ifadede tutarsızlık olduğunu görmüyor musunuz? Kadın basbayağı yalan söylüyor." Komiser ona anlamsızca bakınca Yiğit devam etti. "Bak komiser, karımın konuşamadığını az önce gördün. Karım işaret dili ya da bir kağıda yazarak iletişim sağlayabiliyor. Buse'nin işaret dilini bilmediğine eminim. Ortada yazılı bir kâğıt da yok. Peki nasıl oluyor da Arya onu tehdit etmiş oluyor? Resmen iftira atıp yalan ifade vermiş!"

"Üzgünüm Yiğit Bey, dediğim gibi ortada bir şikâyet ve Arya Hanım'ı merdivenlerin başında gören birçok insan var. Bizim elimizi kolumuzu bağlayan da bu ama arkadaşlar araştırmalarını bitirince tüm bunları da göz önünde bulunduracağız," dedi. Yiğit'in bakışları bana dönerken çok fazla sinirli olduğunu görebiliyordum. Bunun yanında bana güven veren bakışları içimi rahatlatıyordu. Korkmuyordum, çünkü sevdiğim adamın güven veren varlığı buna engel oluyordu. Sadece korktuğum tek nokta, Yiğit'in bu sinirle gidip Buse'ye bir şey yapmasıydı. Eğer az önce onu tutmasaydım hastaneye gidip onu öldürmeyi düşünüyordu.

Yiğit tekrar komisere dönüp, "Bana sadece iki saat ver komiser. Kanıtlamam için sadece iki saat," dedi.

"Memurlarımız zaten gereken araştırmayı yapıyor."

"Ben bir şeyler bulacağıma eminim," dedi Yiğit kararlılıkla.

"Peki, siz bilirsiniz. Fakat Arya Hanım'ı burada tutamam," dedi biraz çekinerek.

"Ne demek bu?" diye sordu Yiğit.

"Şikâyet olduğu için karınızı neza-" diyecekken Yiğit sözünü böldü ve sinirle konuştu. "Sakın. Sakın böyle bir şey yapma komiser. Yoksa burayı yakarım!" dedi hiddetle. Komiserin başucundaki polis memuru hareket edip Yiğit'e doğru gidecekken komiser elini kaldırarak onun durmasını sağladı.

SESSİZ GELİN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin