21. Bölüm

484 29 17
                                    

Sırtındaki narin bedeni düşürmemek için duraksadı, hafifçe zıplatıp yerini sabitledikten sonra koşmaya devam etti Kris. Evde oturmaktan sıkılmış genç çocuğun ısrarlarına dayanamamış Han nehri kıyısında yürüyüşe çıkarmıştı. Günler sonra yalnız kalmanın verdiği rahatla, keyifle zaman geçiriyorlardı

Son günlerde sıkça gelen ataklar yüzünden oldukça dikkatli davranıyor, yorulmaması için her fırsatta bir bahaneyle çocuğu oturtuyordu. Hastalığının iyice ilerlediği şu günlerde beyazlaşmış yüzü ve daimi gibi görünen yorgun halleri bir kaç saatliğine de olsa silince içi rahatlamıştı Kris'in. "Ne olursa olsun o mucizeyi senin için bulacağım, ufaklık." 

Hastaneye vardığında soluk soluğa kalmıştı. Kapıdan içeri girdiğinde, çocuğun omzundaki ellerinden birinin hareketsizce düştüğünü görünce bütün enerjisi vakumla çekildi adeta. Titreyen sesiyle tiz bir çığlık attı. "Doktor, Dok... Doktor yok mu? Yaaa

Az sonra gelen beyaz önlüklü ordu önce adamın sırtındaki zayıf bedeni sedyeye yatırdı, ardından çeşitli testler yaptılar. Her zaman yapılan sıradan bir durumdu bu, Kris bunu biliyordu, alışmıştı artık bu oyuna. Ölmek üzere olan sevdiğini elleriyle delik deşik edecekler ardından bir şey yapamayacaklarını söyleyeceklerdi. "Nalet olasıcalar!”

Takılan serumun ardından odaya alınan çocuğun yanına gitti Kris. Onu okulda gördüğü ilk an geldi aklına. Kendisini hiç fark edemeyen bu ufaklığı her zaman takip etmiş, kollamış ama bir türlü karşısına geçip duygularını itiraf edememişti. Kendisinden yaşça ufak olan bu çocuk büyüdükçe o yaş saçmalığıda ortadan kalkmıştı bir anda. Gizli aşkını söylemek için hiçbir sakınca kalmamıştı. Ta ki o hastalık saçmalığı kendisini gösterene kadar. Her türlü dertten koruduğu bu güzelliği neden saçma bir hastalıktan koruyamamıştı ki? Okuldaki son gününde onu görmüştü oysa o gün yanından ayrılmasına izin vermese belki de... Gözleri göremezdi belki ama bu saçma hastalık ta yakasına yapışıp kalmazdı.

Yavaşça oturdu yatağın yanındaki sandalyeye sanki otururken çıkabilecek en ufak ses bile onu uyandıracakmış gibi.  Çocuğun ellerini sıcacık avucunun içine alıp sarmaladı. Soğumuş ellerini tuttuğunda onu hayata bağlıyordu sanki. Geçen zaman ve yaşadığı çaresizlik sonucu yorgun düşen bedeni oracıkta uyuyakaldı.

Gözlerini açtığında sıcacık ellerin hissiyle yanındaki adamın kim olduğunu anladı genç çocuk. En kötü hallerini görmesinden nefret ettiği adam, her zaman yanında olmasını istediği adam... "Tam bir mazoşist olmalıyım." Yavaşça yatağında doğrulup saçlarını düzeltti. Serçe parmaklarıyla olmamasını umduğu çapaklarını temizledi. Gülümseyebilecek hali bile yoktu ama yeteri kadar kötü görünmüştü bugün Kris'e. Elinden geldiğince görünür kıldı gamzesini.

Mırıldanarak uyandı adam, kendisine bakan çocuğun çoktan uyandığını ve kendini toparladığını görünce en içten gülümseyişini sundu.  Lay masum bakışlarını bir kenara atıp çocuk gibi dudaklarını büzdüğünde anladı serumun bittiğini. Hemşirelerden birini çağırdı. Çıkış işlemlerini halleder halletmez sevdiğini evine bıraktı ve mucizeyi yaratmak için mucizenin peşine düştü.

~~~

Sarmaşıklı ağacın arkasındaki duvarın yanına saklanmış ışıkları yanmayan evi izliyordu saatler sonra Kris. Gözünü karartıp ani bir hareketle bahçesine dalıverdi evin. Işıklar yanmadığına göre içerisi boştu ve ev sahibine yapılacak hoş geldin sürprizi işini halletmesinde yardımcı olabilirdi. Kapıya taktığı küçük alet işini hallederken etrafı kolaçan ediyordu adam. Evin önünde duran araba sesiyle aleti cebine atıp evin arka kısmındaki ağaçlara yöneldi.

Jongin kapısını açarak yolcu etti Sehun'u. Odasının ışığı yanınca evin önünden uzaklaştı. Kris adamın içeri girmediğini görünce derin bir nefes aldı. Yavaşça ağaçtan inip yarım kalan işine devam etti. Küçük alet öncesine nazaran ışık hızıyla açtı kapıyı. Yavaşça içeri süzüldü Kris, sürpriz için hala geç sayılmazdı. Odalara yalandan göz gezdirirken genç çocuğun banyoda olduğunu fark etti. Odasındaki koltuğa oturup çocuğun banyodan çıkmasını bekledi. Filmlerdeki o havalı duruşu sonunda gösterebilecekti. Ortamda bir de kedi olsa Baba filminin Kore versiyonunda boy gösterebilirdi. 

Ak Kedi Kara Kedi (Sekai ✓ )Where stories live. Discover now