9. Bölüm Flop~

751 40 34
                                    

Tao, Sehun’un evine geldiklerinde göz ucuyla kontrol etti evi. Kapısını açmak için hamle yapacakken Sehun kolundan tuttu. "Eve bıraktığın için teşekkür ederim. Bir daha görüşeceğimizi sanmıyorum." kapısını açmış dışarı çıkacakken bu kez Tao kolundan tutup ayrılmasına müsaade etmedi. "İlk karşılaşmamız normal değildi kabul ediyorum ama bana bir şans daha veremez misin?" Karşısında ki adamın gözlerine bakakaldı Sehun. Onu gördüğünde düşündükleri geldi aklına, ilk defa yanına geldiğinde, öpüştüklerinde... 

Kızaran yanaklarına iç sesi de  eşlik ediyordu artık. "Kendine yalan söylemene gerek yok Sindrella. Saat kaç olursa olsun prensin seni bekliyor olacak, yeter ki sen buna izin ver, en azından bir şans ver bana." Tao cümlesini bitirir bitirmez arabadan çıktı Sehun, kafasında hala 'o' vardı. 

Evinin kapısını açtığında kolundan sertçe çekildi. Şok olmuş halde Tao 'un kollarında buldu kendini. Bedenini saran kollardan rahatsız olmaması kendisini bile şaşırtmıştı. Tao, uysal bir kediye dönüşen Sehun'a daha sıkı sarıldı. Saçlarını koklayıp kaçmasından korkarak hafifçe geri çekti bedenini. Sehun utangaç bakışlarla yüzüne bakıyorken "Bana yalan söyleyebilirsin ama kendini kandıramazsın." diyerek yavaşça kendine yaklaştırdığı Sehun ile yeniden birleştirdi dudaklarını. Sehun itelemek yerine izin verdi bu kez adama. 
                                                     ~~~ 

Jongin çekimlerini bitirdiği gelin ve damadı stüdyosundan uğurladı. Odasına geçip biraz kafa dinlerken yardımcısının bakışlarını görmezden geldi. "Evlenmek için güneşli günleri seçiyorsanız neden stüdyolara tıkılıp kalıyorsunuz ki? " makineden aldığı kahvesiyle bilgisayarının başına geçti.  

Baekhyun'dan yeni gelen mail yüzünü güldürdü. Maillerinde Luhan ile birlikte gezdikleri yerlerin karış karış fotoğraflarını paylaşan Baek, Jongin’i imrendirmeyi başarmıştı. Baekhyun’un bir sonraki mailine baktığında, bu kez akşam için bir buluşma ayarlamış,  yine  gelmezse canına okuyacağına dair küçük bir sevgi notu eklemeyi de ihmal etmediğini gördü. 

"Artık kaçış yok." diyerek odasından çıkıp "Biraz işim var, çekimler nasılsa bitti. Bugün için teşekkür ederim." sözleriyle çalışanları selamlayıp ayrıldı stüdyosundan. 

Eve girdiğinde ne yapacağını umursamıyordu bile. "En iyisi bir duş almak" diyerek önce banyoya girdi.  Kafasına çarpan sular bile rayına oturtamamıştı düşüncelerini. Başka biri düşüncelerine bile kolay giremezken bir de Baekhyun'un getirdiği bir başka adam... Nasıl bir kader bu? 

Üzerine giyecekleri için zaman harcamak bugün hiç içinden gelmiyordu ama Baekhyun'dan laf işitmemek için siyah takımlarını geçirdi üzerine. Her taktığında kötü şeyler olan ama Baekhyun hediye ettiği için kıyıp atamadığı lanetli saati taktı. "İlk kez doğru bir işe yararsın belki."

 Aynada kendisine son bir kez baktı. Yine oldukça hoş görünüyordu, zavallı adamın kendisine aşık olmaktan başka çaresi yoktu. Parfümünü de sıkıp çıkarken ayakları geri geri gidiyordu.

~~~ 

"Yaaaa! Nerdesin sen? Bana bahane uydurmaya bile uğraşmıyorsun bakıyorum da. Luhan’a kavuşmuş olabilirim ama hala hyungun olduğumu unutma Sehun-ah! Bu akşam 8'de eğer Seul oteline gelmezsen elimden kurtulamazsın." 

Telefonunu kapattığında biraz soğumuş olan çocuğa bir öpücük verdi Luhan.  "Canını sıkma bu kadar Sehun seni ortada bırakacak biri değil mutlaka orada olacak. Defalarca arayıp söyledin zaten." Moral vermek için konuşan sevgilisine bakmaya bile tenezzül etmemişti Baekhyun.  "Hele bir gelmesin, ben ona yapacağımı bilirim."

Ak Kedi Kara Kedi (Sekai ✓ )Where stories live. Discover now