Banu'nun sesi çok kırgın geliyordu. Gerçekten Asaf'ı seviyordu.
Asaf, " Banu yeter artık beni böyle kabul eden sensin, sende çok iyi biliyorsun ki ben kimseyi sevmem bunu en iyi siz biliyorsunuz şimdi gelip benden sevgi dileme o duygudan artık yoksun biriyim"
Banu, " Ben seni çok seviyorum Asaf bunu biliyorsun her şekilde kabul ederim seni yeter ki yanında olayım, bazen Azze'ye bakışlarını görünce kıskanıyorum ona karşı birşeyler hissetmenden korkuyorum"
Asaf, "Yeter artık Banu bu saçmalıklar için mi buraya geldin!! . Azze benim karım o kadar başka bişey yok benim soyadımı taşıyor onu korumak görevim."
Asaf yüksek sesle bunu dile getirince kendime gelip oradan ayrıldım.
Demek ki onun için bir şey ifade etmiyorum bunu zaten biliyordum ama neden içimde bir şeyler kırılmış gibi hissediyorum.

Arabaya binip Hale'nin atölyesine gittim. Hale ile güzel bir gün geçirmiştim. Hale ile birlikte dışarda yemek yemiştik. Ali görmek istediğim için çalıştığı yere gitmek isteyince korumalar Asaf'ın emri olmadan beni götüremiyeceklerini söyledikleri için yemek yediğimiz yerde Ali'yi de çağırmıştım. Asaf bey istiyor diye onunla bağımı koparacak değilim.
Ali ve Hale sayesinde çok eğlenmiştim buraya geldiğimden beri ilk defa bu kadar eğlendiği mi fark ettim. Alışıyorum belki de artık bu duruma. Eve geldiğimde Asaf evde değildi. Odama çıkıp banyoya girdim küveti doldurup içine girdim. Uzun bir süre suyun içinde kaldığımda rahatlamıştım. Havluyla iyice kurulanıp üstümü giyindim.

Tam yatağa girecekken odamın kapısı hızla açıldı. İçeriye kaşları çatık sinirden yüzü kızarmış Asaf girince hızla üzerime doğru yürüdü.
" Odama böyle giremezsin"
Asaf kolumu tutup hızla kendine çekip yüzüme doğru kükreyip
" Sana ne dedim Azze Ali ile buluşma demedim mi!!! "
"Sen istiyorsun diye Arkadaşımı bırakacak değilim, bırak beni"
Asaf, " Sınırları mı aşma demiştim değil mi"
" Ali benim arkadaşım babamdan sonra güvendiğim tek insan buna alışsan iyi olur."
Asaf'ın gözlerine aynı kızgınlıkla bakıyordum. Kolumu çektiğimde bırakmıştı. Beni hızla yatağa atıp üstüme ata biner gibi oturdu. Ağırlığını üstüme vermeden elleriylede bileklerimi tutup hareket etmemi engelledi.

" Ne yapıyorsun Asaf bırak beni "
Asaf üstüme eğilip alnını alnıma dayadı.
Asaf, " Onu bırak demiyorum Azze mesafeli ol diyorum."
Asaf'ın sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Gözleri kapalı bir şekilde konuşuyordu. Göğsüm hızla inip kalkıyordu. Asaf başını boynuma gömüp derin bir nefes aldı.
Asaf, " Sana dokunmasını istemiyorum."
Boynumu öpüp
" seni öpmesini istemiyorum, "
Asaf boynumun  her yerini öpüyordu. " Seninde onu öpmeni istemiyorum"
"Asaf o benim abim gibi"
Asaf, " şşşş bir daha seni bu konuda uyarmak istemiyorum"
"neden böyle yapıyorsun beni sevmediğini bilmesem kıskandığını düşünücem."

Asaf başını kaldırıp soğuk bakışlarla gözlerime baktı.
Asaf, " sen benim karımın Azze ve ben paylaşmayı seven biri değilim"
Asaf kolları mı bırakıp üstümden kalktı. Bende doğrulunca odadan çıkmasını bekledim ama Asaf üstünü çıkarmaya başladı. Şok olmuş şekilde Asaf'a bakarken
" Ne yapıyorsun sen neden soyunuyorsun"
Asaf pantolonunu da çıkarınca yataktan çıkmak için harekete ettiğimde kolumu tutup tekrar yatağa çekti. Yüzümü kendine döndürüp kolunu bana sardı.
" Asaf ne yapıyorsun bırak beni çık yatağımdan"
Asaf, " Uyumak istiyorum sus"
" Git kendi odanda uyu çık buradan"
Asaf hızla dudaklarıma kapandı. Kurtulmak için dirensemde beni bırakmayıp daha sıkı sardı. Dudaklarımı öpüp emince ağzımı açmadığım için dudağımı ısırıp geri çekildi. Yoğun gözlerle bana bakıp
" Konuşmaya devam edersen seni sabaha kadar öperim Azze"

Gözlerini kapatınca tekrar konuşmak için ağzımı açtım ama geri kapatmak zorunda kaldım. Bu manyak beni yine öpebilirdi. Sinirden gözlerim dolmaya başlamıştı. Gözüm yaralı koluna takılınca elimle yarasına bastırıp geri çekildim. Yaptığım hareket sonucuna canı yanan Asaf hızla gözlerini açıp bana bakınca yutkunup
" bilerek olmadı"
Sesim kısık çıkmıştı. Asaf tek kaşını kaldırıp bana bakınca yerime biraz daha sindim. Asaf beni daha çok kendine çekip başını boynuma gömüp " Çok yaramazsın hadi uyu artık. Eğer uykun yoksa başka şeyler de yapabiliriz."
Asaf'ın söylediği şeyle artık yerimde hareket etmeyip gözlerimi kapattıp. Asaf'ın güzel kokusuyla uykuya daldım.

Gözlerimi açtığımda sırtım Asaf'ın göğsüne yapışmış nefesi boynuma çarpıyordu. Koluyla sıkı bir şekilde beni kucağına sabitlemişti. Ellerini çözmek istediğim de uyanmıştı.
Asaf, "rahat dur"
" lavaboya gitmeliyim"
Asaf beni bırakınca kalkıp kendimi hemen banyoya attım. Ben çıkana kadar umarım gider. İşlerimi bitirip çıkınca Asaf üstünü giyiniyordu.
Asaf, " bugün kafenin tadilatı biter Bulut seni alıp eksikleri kontrol edersin."
Asaf odadan çıkınca üstümü giyinip çıktım bende. Kafeye uğramıştık.
Gün içinde eksikleri aldırmıştık. Babam aramış onunla konuşmuştum. Kendimi biraz daha rahat hissetmiştim. Korumalar ikiye katlamıştı. Kafeyi açmıştım yine kaç gündür sessiz sakin geçiyordu. Sabah gittiğimde pek müşteri yoktu daha kapı açılma sesi gelince oraya baktım.

Şaşkın bir şekilde karşımdaki kişiye baktım. Bana bakıp gülünce bende tebessüm ettim. Her geçen gün daha da güzelleşiyordu. Tüm zarafeti ve asilliği ile bana yaklaşıyordu Yağmur Mona.
Mehmet Monanın tek varisi kimsenin yaklaşamadığı, herkesin uzaktan baktığı kız, kimseyle arkadaşlık kurmayan, herkesi kendinde uzak tutan, kocamın tek rakibi, en büyük rakibinin kızı, Yağmur Mona.
Benim değerli dostum.

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin