33

9.6K 854 200
                                    

 Yorum rica ediciğim sizden 😘
Sövmek yok eheheheheh😘😋

Zili çalmadan önce üstüme başıma güzelce çeki düzen verdim. 

Bugün bir amacım vardı. Oldukça kutsaldı. 

Çınar gitmeden önce onu öpecektim. 

Sinsi sinsi sırıtmama engel olamıyordum. Onu bir kaç gün göremeyecektim zaten. Azıcık onunla öpüşsem öyle gitse fena mı olurdu? 

 Hem zaten gitmesini de istemiyordum ama ona gitme diyebilecek bir konumda değildim. Zaten söylesemde beni terslerdi. 

 Birden modum düşünce yanaklarımı tokatladım. Kendime gelmeliydim. Suratsız olup onun modunu düşürmek istemiyordum. Her ne kadar zevzekliğimden şikayetçi olsada bunun hoşuna gittiğini biliyordum. Yani bazen bana göstermeden gülmesi ve bu gülümsemeyi saklamaya çalışması vardı. Bu tapılasıydı. 

 İlk defa evine gelmiştim. Sakin ve derin bir nefes aldım. Zili çaldım. İyi de ben ne bok yemeye zili çalıyordum ki? Çocuk duyamıyordu. ''Kafamı sikim ya.'' Dedikten sonra telefondan kapının önünde olduğumu söyleyen bir mesaj attım. 

 Çok beklememe gerek kalmadan kapı açıldı.

 Çınar şiş gözleriyle beni selamladı. Gözleri sadece şiş değil kızarıktı da. Göz altları morarmıştı. Bakışlarımı fark etmiş olacak ki gözlerini gözlerimden çekti. ''Hoşgeldin.'' dedikten sonra kenara çekildi. Sesi kısılmıştı. 

 Canım acıyordu. Ona ne olmuştu böyle?

 Geçen gün gördüğü kabuslar mı peşini bırakmamıştı yine?

 Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtim. Montumu da çıkardıktan sonra portmantoluğa astım. 

 Evinde eşya yok denecek kadar azdı. İki kanepe bir orta sehpa ve sadece halı olan salon kocaman görünüyordu. 

 Kanepenin yanında uyuklayan siyah köpeğe baktım. Küçücük minicik bir şeydi. Bunun kendine hayrı yoktu! Barınakta ki hayvanlara nasıl zarar verecekti?

  ''Nasılsın?'' Diye sordum, kanepeye oturduktan sonra. Kahverengi ve oldukça rahattılar. 

Omuzlarını silkip karşıma oturdu. ''İyiyim.'' Diye cevap verdi bana. İyi değildi. Bunu görmemek için kör olmak gerekiyordu. 

 ''İyi değilsin. Ne oldu ? Bana anlat Çınar.'' 

''Anlatamam.'' Fısıltılı sesi kalbimin burkulmasına neden oluyordu. Ben daha önce acının hiç bir tonunu yaşamamıştım. Küçükken bisikletten düşüp gülerdim ben. 

 Hayat bana hep komik gelmişti. 

 Ümit ağlarken bile içten içe onu teselli eder ama bir süre sonra unuturdum. 

Umursamazdım. Karakterim berbattı ama ilk defa kalbimin bu kadar çok acıdığını hissediyordum. Bu iyi değildi. Sevmemiştim. 

Onun gülümsemesini sevmiştim ama ağlamasını, böyle perişan görünmesini sevmemiştim. Bana böyle acı vermesini sevmemiştim. 

 ''Neden?'' Diye sordum. Bana cevap vermedi bir süre. Sonra fısıldadı. "Benden nefret edersin. Ben..." Gözlerinden yaşlar akmaya başlayınca eliyle ağzını kapatıp ağlamaya başladı.

Ayağa kalkıp hızla onu kendime çektim.

Göğsüme başını yaslarken sırtını sıvazladım. Saçlarına öpücük bıraktım.

Benden biraz uzaklaştı. "Ağlama. Sen neden ağlıyorsun?" Hıçkırıklarının arasından konuşabildiği kadar konuştu.

O söyleyinceye kadar ağladığımı fark etmemiştim bile. Dudağımı ısırıp "Bilmiyorum. Ama yalvarırım seni perişan eden şey ne söyle bana! Lütfen.

Geri Vites // Boy×BoyWhere stories live. Discover now