31

9.1K 796 52
                                    


  Yatakta derin nefesler alarak uyuyan çocuğu izlemeye devam ediyordum. Ki ben asla başka birini yatağıma sokmazdım.

Seviştikten sonra bile uyumazdım yanımdaki çıplak bedenle. Oysa şimdi durmuş saatlerdir uyuyan kara saçlı çocuğu seyrediyordum. Allah yarattı mı yaratıyordu be!

Aniden huzursuzlanmaya uykusunda bir şeyler mırıldanmaya başladı. Ne dediğini anlayamıyordum ama terlemeye başlamıştı. Kâbus görüyor olmalıydı.

Usulca elini tuttum. Ne bekliyordum bilmiyorum. Belki birazcık olsun sakinleşmesini...

Ama o sakinleşmedi. Uykusunda ağlamaya başladığında ben kahroldum.

Onu sarsmak istedim. O rüyadan onu çekip kurtarmak istedim.

Çınar çığlık atarak uyandığında ona sıkıca sarıldım.

"Geçti.

Sadece kötü bir rüyaydı.

Ben yanındayım."

Bunları ona söyledim. O beni duymadı ama kollarıyla bana sarılıp omzumda ağlamaya devam etti. Hıçkırıkları bedenime karışırken usul usul sıvazladım sırtını. Yanında olduğumu ve onu bırakmayacağımı bilsin istiyordum.

Onu asla bırakamazdın.

Sonunda hıçkırıkları dindiğinde neye bu kadar korktuğunu neyin onu bu kadar üzdüğünü merak ediyordum.

Benden ayrılıp bana dikti bakışlarını. Ulan bir insan sümükleri akarken nasıl bu kadar sevimli bu kadar güzel bu kadar masum görünebilirdi. Başkaları kıskanır diye hiç düşünmüyor muydu?

  "Ne gördün rüyanda? Bu kadar kötü olan neydi?" Diye sordum saçlarını okşarken.

Sesimi duyamasa bile çaresizce ona ulaşmaya çalışan gözlerimi görüyordu.

Alt dudağını ısırıp omuzlarını silkti. "Hiç. Önemli bir şey değil." Bu haliyle küçük çocuklara benziyordu.

Gülümsemek istesem bile az önce ki hali cidden beni korkutmuştu.

"Sürekli böyle kabus mu görüyorsun?"

Kaşlarını çattı hızla. " Seni  ilgilendirmiyor."

İlgilendiriyordu ama henüz o bunun farkında değildi.

"Çay yapayım mı sana?" Şimdilik onu sıkıştırmaktan vaz geçecektim. Nasıl olsa zamanı gelince bana hakkında ki her şeyi anlatacaktı.

"Olur."

Çayı sevdiği kadar beni sevseydi ya!

"Bir dakika! Senin ayağın burkulmamış mıydı?"
 
Gülümsedim. En sevimli olanından üstelik. "Şey ben çok hızlı iyileşirim."

Gözlerini kıstı. "Adi herif! Beni kandırmak için yalan söyledin dimi?

Pis numaracı, ben sana güvenemeyek miyim hiç?"

"Aman ne yapayım! Sen de çok zorsun! Sürekli numara yapmam gerekiyor."

"Ben mi suçlu oldum şimdi?"

"Evet. Zaten gözlerinde çok güzel. Sen suçlusun!"

"Geri zekalı."

İyilik de yaramıyor resmen.

Onu o kadar kucağımda taşıdım. Yatağıma yatırdım, ama o hala bir iki küçük numaranın hesabını yapıyordu. Ayıp be!

Yataktan kalkıp ona baktım. "Elini yüzünü yıkayıp mutfağa gel." Diyip odadan çıktım. Kaçmak için şahane bir fırsattı. Asla kaçırmazdım.

O ise arkamdan uyuşuk hareketlerle kalktı. Uykudan uyanınca ekstra huysuz oluyordu. Yine de sevimliydi.

Masaya bıraktığım çayı içerken ise huzurluydu.

Pek fazla konuşmadı. Ben de konuşmadım. Sadece onu izledim. O ise yine düşüncelere dalmıştı. Onu bu kadar üzen ve düşündüren neydi bilmiyordum. Ama öğrenecektim. Öğrenip daima yanında olup ona destek olacaktım. Onun tüm kabuslarını yok edecektim.

***

Geri Vites // Boy×Boyحيث تعيش القصص. اكتشف الآن