3. Bölüm ~ Anılar

6.4K 383 1K
                                    

Elimden tut yoksa düşeceğim
Yoksa bir bir yıldızlar düşecek
Eğer şairsem, beni tanırsan
Yağmurdan korktuğumu bilirsen,
Gözlerim aklına gelirse,
Elimden tut, yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek yoksa beni.

Geceleri bir çarpıntı duyarsan
Telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
Sarayburnu'ndan geçiyorum
Akşamsa, eylül'se, ıslanmışsam
Beni görsen belki anlayamazsın
İçlenir, gizli gizli ağlarsın.
Eğer ben yalnızsam, yanılmışsam
Elimden tut yoksa düşeceğim.
Yağmur beni götürecek yoksa beni...

Atilla İlhan

Atilla İlhan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anılar... Anılar... Anılar. Sahi neydi bu anılar? 2 senedir yenisi eklenmeyen, ama eskisini de unutamadığım bir hayat yaşamama sebep olan soyutuk bence. Ya da her aklıma geldiğinde çıldıracak gibi olmama , hatırlatıldığında da aniden gözlerime akın eden yaşlara neden olan soyutluk. Onları unutmak benim için ne kadar sağlıklı olur onu bilemem.

O ve züppe çetesine gelecek olursak; inanın niye devlet okulundalar hala anlamış değilim. Gerçi araştırma yaptığım da söylenemez!

Okulun büyük otoparkından çıkıp kahverengi ve krem renkleri ile süslenmiş binaya doğru ilerlerken içimden saymaya başladım 1, 2 ,3 -
"Oooooo Örtülü Holdingin varisi gelmiş."

Tam vaktinde!

Bunu bağırarak ve dalga geçerek söylemişti her zamanki gibi...

Örtülü; bana şirketler arasında konulan ve kesinlikle hiçbir şekilde dalga geçmek amacı gütmeyen bir lakap. Konulmasının sebebi tek kapalı patron olmamdan kaynaklı... Ama bazı Uğur gibi gereksiz şahıslar bu lakabı dalga geçmek amacıyla kullanıyor, orası ayrı.

Onunla laf dalaşına girip de istediğini vermek istemediğimden her zamanki yaptığım gibi susup yürümeye devam ettim. Babamın bana her zaman söylediği sözü uyguladım da denilebilir; " Susmak erdemliktir kızım ezilmek değil, senin sustuğunu gören seni aslında sanıldığı gibi ezmek yerine bir müddet sonra yüceltir bile"

Maalesef bu 'yüceltmek' fiilini Uğur'un kimseye karşı uygulamadığını ve bundan sonra da uygulamayacağından neredeyse eminim.

"Hep böyle sessiz kalarak laflarımın altında ezilmemeni tavsiye ederim."

Ben içimde ona duyduğum büyük nefretle kavrulurken o da gereksiz ve bir o kadar da anlamsız konuşmasına devam etti.

"Sanırım bu sessizliğini ailenin ölümüne borçluyuz." Ayak parmak uçlarımdan vücuduma bir tehlikeli virüs edası ile yayılan sinirimi dizginlemeye çalıştım...

En hassas noktalarımdan birini kullanarak beni tuzağına düşürmek için hareket eden bir avcıya benziyordu. Binevi sabrımı da deniyordu.... Bu konuşmanın içine ailemi katarak da ne kadar çabuk pes edip ona laf sokacağımı ve böylelikle onun tuzağına ne kadar erken düşeceğimi de test ediyor olabilir.

ÖRTÜLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin