12- Ne İstediğine Karar Ver

En başından başla
                                    

"Önemli değil, bak, aranızı yapmak için uğraşacağım tamam mı?" dediğimde gözleri parladı. "Şimdi içeri gidelim." dedim ve James'in yanına ilerledik. 

"Hey, nasıl hissediyorsun?" dedim yanına gidip Alice'in sandalyesine oturarak. James bana bakıp gülümsedi. Alice'in kıpırdandığını hissettim.

"İyiyim, akşam yemeğine orada olacağım." dedi gülümsemeye devam edip. Gülümsedim ve birkaç saniye sessiz kaldım. 

"Peki o zaman, orada görüşürüz." dedim ve ayağa kalktım. Alice'in burada kalmak istediği belliydi. Gülümsedim ve çıkışa yürüdüm. Revirden çıktım ve simulasyon odasına ilerledim. Hemen hemen herkes buradaydı. Bitirenler hariç. Kendimi bekleme salonundaki koltuklardan birine attım ve suratımı ellerime koydum. Son sefer hiç de güzel geçmemişti. Tekrar bütün bunları yaşayacak olmam gerçekten çok sinir bozucuydu. Kapının açıldığını duyduğumda kafamı kaldırdım. 

"Katy. Gel." dedi Four beni görünce. Ayağa kalktım ve olduğu odaya ilerledim. Derin derin nefesler aldım. İçeri girip kapıyı kapadım. 

"Otur." dedi koltuğu gösterirken. Koltuğa oturdum ve gevşemeye çalıştım. "Buraya sadece simulasyon için çağırmadım seni." dediğinde koyduğum kafamı kaldırdım ve şüpheli bakışlarla beni süzen Four'a baktım. 

"Ne için çağırdın?" dedim dudaklarımı ısırarak. 

"Seni Eric konusunda uyardım Katy. Onun neler yapabileceğini bilmiyorsun." dedi gözlerini benden ayırmadan. 

"Eric düşündüğünüz kadar kötü biri değil. Tamam dengesizin teki ama..." diye başladım ama Four devam etmeme izin vermedi. 

"Bak, Eric'in birini sevmesi mümkün değil. O... Bak ben yine de seni uyarmak istiyorum. Yine. Dikkatli ol." dediğinde sinirlendiğimi hissettim. 

"İnsanların bana ne yapıp ne yapmamam gerektiğini söylemesinden bıktım Four. Kendimi koruyabilirim." dedim. Four ayağa kalktı ve iğneyi boynuma geçirdi. Minik bir acı boynumda yankılandı.

"Umarım." dediğinde gözlerim yavaşça kapandı. 

Gözlerimi tekrar açtığımda yine Dürüstlük deki odamdaydım. Yatağımdan kalktım ve odamın kapalı kapısına ilerledim. Kapıyı açtım ve merdivenlerin başına yürüyüp aşağı baktım.

"Anne?" diye seslendim. Ses gelmedi. Omuzuma dokunan parmaklar ile irkildim.

"Buradayım bebeğim." 

"Aiden." dedim yüzümü ona dönerken. Aiden bana doğru uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Omuzlarından tutup sertçe ittim. Hızla toparlandı ve tekrar bana doğru gelmeye başladı. Kasıklarına  tekme attım, sendeleyince de suratına yumruk attım. Merdivenlerden aşağı koşmaya hazırlanırken Aiden tekrar beni kolumdan tuttu ve sıktı. 

"Burada kararları ben veririm." dedi. Tekrar ona vurmak için hazırlandım. Elimi kaldırdım fakat ben vuramadan beni merdivenlerden aşağı itti. Yuvarlanarak aşağı düştüm. Birşeye çarpıp durunca neye çarptığıma bakmak için kafamı kaldırdım. 

"Baba?" dedim gözlerim dolarken. 

"Sen Dürüstlük'e aitsin." derken kendimi toparlayıp ayağı kalktım. 

"Baba hayır..." dediğimde biri tekrar kolumdan tuttu ve çekiştirmeye başladı. 

"Seçme şansın yok." dedi tekrar babam ben diğer tarafa sürüklenirken. 

"Baba yardım et." diye çığlık attım ama bu Aiden'ın beni çekmesine engel olmadı. Babamın gözlerinin sinirle bana baktığını hissettim. Aiden beni kolumdan sürükledi ve bir kapıyı açarak beni içeri fırlattı. Yere düştüğümde tüm odanın değiştiğini farkettim. Tekrar Korkusuzlardaydım. Derin bir nefes alarak yerden kalktım ve üstümü düzelttim. Ayak seslerini duyduğumda hemen bana gelen kişiye baktım.

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin