1.Bölüm

4.2K 185 2
                                    

 

Shut Up And Love Me 

Yazar :Gizli Shipper *o*

Bölüm sayısı: belli değil 

"Yine yağmur yağıyor" diye sessizce biraz da uyuşuklukla(tabi o her zaman uyuşuk biriydi) söylendi Luhan. Şu sıralar gerçekten çok sık yağmur yağdığını saymazsa hiçbir sorunu yoktu çünkü; yağmurdan nefret ederdi. "Böyle birgün de okula mı gidilir ya acıyın bana" diye çığlık atarak yatakta bir sağa bir sola yuvarlanıp duruyordu. 'Böyle birgün de' derken fazla takılmayın ona, o okula gitmekten de nefret eder. "KALK ARTIK HERGELE OKULA GEÇ KALACAKSIN" diye aşağıdan annesi bağırdı eğer Luhan annesini tanıyorsa bu bağırmanın 'KALK YOKSA SENİ ZORLA SAÇINDAN TUTTUĞUM GİBİ SÜRÜKLEYEREK OKULA GÖTÜRÜRÜM' gibi bir anlama geldiğini biliyordu. Hızlıca -tabi onun hızı bir kaplumbağa ile aynı seviyedeydi- banyoya gitti o kadar uyuşuktu ki duş bile almadı banyo da biraz oyalandı (ihtiyaçlarını giderecek kadar uzun bir süre). Banyodan çıkınca formasını giydi ve aşağı indi kahvaltı etmek istiyordu ama eğer kahvaltıya başlarsa bitirmesi çok uzun süre alacaktı ve okuluna geç kalacaktı (hemde fazlasıyla) o yüzden şemsiyesini alıp hemen evden çıkmayı tercih etti. Annesi Luhan'ın kahvaltı yapmamasına biraz üzülse de diğer yanı mutluluktan havalardaydı. Nasıl bir anne oğlu kahvaltı yapmadan çıktığı için mutlu olurdu diye sormayın; eğer sizinde uyuşuk uyuşuk 2-3 saatte kahvaltıyı yapan bir çocuğunuz olsaydı siz de aynı mutluluğu hissederdiniz. Luhan saate baktı okula yetişmek için 20 dakikası vardı aslında normal hızda biri için bu oldukça yeterli bir süreydi özellikle evi okula 10 dakikalık bir mesafe de olan biriyse (Luhan gibi) bu onun için fazladan okulda uyuma zamanıydı. Ama Luhan için pek de yeterli değildi çünkü o hergün sanki o sokaklardan ilk defa geçermiş gibi etrafını inceleyerek ve yavaşça yürüyerek giderdi. Elinde şemsiyesiyle etrafına baka-baka gidiyordu aslında önüne baksaydı onun için daha iyi olurdu çünkü; birisine o kadar sert çarptı ki bir an arabayla çarpışmış gibi hissetti ve geriye sendeledi tam düşmek üzereyken çarptığı kişi arkasını dönüp Luhan'ı tuttu refleksleri çok hızlı diye düşündü Luhan içinden, çünkü bunlar saniyeler içinde olmuştu. "Önünde duran birisine gelip nasıl o kadar sert çarpabiliyorsun hayır birde kendin düşme tehlikesi yaşıyorsun" diye söylendi Luhan'ı tutan çocuk yüzü o kadar ifadesizdi ki Luhan sanki bir boşluğa düşmüş gibi hissediyordu kendini hızlıca(ilk defa hızlı hareket etmişti) geri çekti yere düşmüş şemsiyesini aldı ve bir adım geri gitti. "B-ben ö-özür dilerim etrafa bakı-" Luhan tam mazeretini anlatırken çarptığı kişi sözünü kesti "Herneyse" diyerek Luhan'a göre çok hızlı bir şekilde oradan gitti. "Herneyse mi? Herneyse mi? O kadar kısa mı?özür dilemiştim insan kabul eder. Ah koca domuz" diye söylenmeye başladı Luhan sonra şemsiyesini indirdi yağmur kesilmişti. Yağmurun kesildiğini görünce Luhan sevinç çığlıkları attı etrafındakilerin ona baktığını hissesince salak bir gülümseme ile insanlara özür dileyerek okula doğru gitmeye başladı zilin çalmasına sadece 5 dakika vardı o yüzden hızlanmaya karar verdi. Okula tam adım attığında zil çaldı "AĞAĞAĞAĞA (tam olarak böyle bir ses)" diye çığlık atarak sınıfına koşmaya başladı çünkü geç kalırsa öğretmeni bu sefer ona spor salonunu temizletecekti. Elinde şemsiyesiyle merdivenlerden çıkarken/koşarken şemsiyesi merdivenin yanında ki demirlere takılmıştı ve sert bir şekilde yere düştü "Sen cidden bambaşka bir salaksın" diye yanına koşa koşa geldi bir çocuk " Jongin-ah yetiş şemsiyeyi çıkaramadım takıldı. Kolumuda tutacağa( şemsiyenin ucundaki tutma yeri) sıkıştırdım canım acıyor" diye ağlamaklı bir sesle konuştu Luhan. "Bekle çıkarıyorum nasıl becerdin bu şemsiyeyi buraya sokmayı istesen bile yapamazsın bunu sen" Jongin sessiz bir şekilde şemsiyeyi çıkarmaya çalışıyordu ama Luhan sürekli mızmızlandığı için çıkartmaya zorlanıyordu. "Siz ikiniz burada ne yapıyorsunuz?!" Diye bağırdı öğretmenlerden biri aslında bağırmakta son derece haklıydı çünkü ikisi o kadar tuhaf bir pozisyondaydı ki görenler başka bir şey yaptıklarını düşünürdü. "Ah öğretmenim dersinize gelmek için koşuyordum sonra şemsiyem demirlere kolumda şemsiyeye sıkıştı ve hareket edemiyorum Jongin de çıkartmaya yardım ediyor ama pek yardımcı olamadı. Üzgünüm" diyerek nasıl bir durumda olduğunu anlattı. Öğretmen Jongin'i geri çekti çünkü hala onları aynı pozisyonda görünce sinirleri geriliyordu sonra yavaşça Luhan'ın şemsiyesini tuttu ve sertçe çekti ve şemsiyeyi yırtarak sıkıştığı yerden çıkardı. Luhan şemsiyesinin yırtıldığını hiç umursamadı ve teşekkür ederek Jongin'in kolunu tutarak sınıfa koştu öğretmeni arkasından bakakaldı. "Ve öğretmenden önce sınıfa girdim" diyerek sevinçle çığlık attı ve sırasına geçti jongin de bir şey söylemeden kendi yerine oturdu. Öğretmen sınıfa biraz geç geldi yanında birisi vardı öğretmen çocuğa kendini tanıt dedi ve çocuk sesinde ki o sertlikle kendini tanıttı "Merhaba ben Oh Sehun. Umarım iyi anlaşırız" bütün kızlar Sehun ile iyi anlaşmak istiyordu, bütün kızların tek isteğiydi. Öğretmen tek boş sıra olan yere yönlendirdi onu. Sehun hafifçe gülümseyerek öğretmeninin yönlendirdiği yere oturdu yanında ki uyuyan çocuğu önemsemeyerek dersi dinlemeye başladı. Teneffüs zili çaldığında yan tarafta uyuyan çocuk uyandı hafifçe sağ tarafına döndü ve bir çığlık attı.

Shut Up An Love MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin