''Demek, Bu hırçın afet, Erçakır'ın kızı..'' diyerek alayla konuşması, tiksinmem için yeterdi bile..


''Dikkat et, Erçakır, elinden uçup gitmesin bu güzellik..'' demesiyle, yere boylu boyunca serilmesi aynı anda oldu..


Ben hayretler içerisinde olan biteni anlamaya çalışırken, Ali bir kaç adım atıp, Ateş'in baş ucuna doğru ilerledi..


Yüzüne odaklandığımda, oldukça sinirli görmeyi beklemiyordum.. Hatta hemen gözümün dibinde kendini belli eden damarının atışını rahatlıkla görebiliyordum.


Ali, omuzunda beni taşıdığı halde, kolaylıkla yere sermişti Ateş'i..


''Bu benim yanımda gördüğün ilk kız, öyle değil mi Ateş.?'' diyerek sakinlikle sordu sorusunu..


Ateş ise, ağzından dökülen kanlara inat sırıtarak, onayladı..


''Sence, onun, uçup gitmesine izin verir miyim.!?''


Tok ve sert sesine inat ben gözümden çıkan kalplerle bakıyordum sevdiğim adama.. Yanımda gördüğün tek kız demişti benim için.. Ali için de ben ilktim yani.. Bundan gayrısı umrumda olmaz..


''Ayağını denk al.! Bir daha seni, benim kızımın yüz metre yakınında dahi görmeyeceğim.!'' dediğinde, Ateş'in sırıtan yüzü anında kayboldu.. kaşlarını çattı inatla..


''O kadar emin olma, Erçakır.! Her an ensenizde olacağım.. Bence kuşuna sıkı bir kafes yap.. Aksi takdirde elinden almak benim için çocuk oyuncağı olur..''


Ali duruşunu bozmadan, çarpık bir şekilde gülümsedi, Ateş'e.. Kendinden emindi.. Eminde olsundu.. O benim prensimdi..


''Elinden geleni ardına koyma, Ateş.!'' dediğinde, yanından öylece geçip gitmek için harekete geçti.. Lakin bir kaç adımdan sonra yine ollduğu yerde kaldı..


''Ha bu arada.. O çok sevdiğin kitapların hala bende.. Biricik babanın görmesini çok isiyorsun anlaşılan..'' dediğinde, kaşlarımı çattım..


Ardından soyunma odasına doğru hızla ilerlemeye devam etti.. Kaşları fazlasıyla çatıldığında korkmadan edemedim.. Sanırım kesecekti.. Ya da omuzundan yere atacaktı..


Ama benim aklımda Ateş'in o çok sevdiği kitaplar vardı.. Ne demekti ki bu.? Hem babası kitap için neden kızsın oğluna.? Sanırım aralarında ki gizli bir anlaşmaydı.. ki Ateş'i sessizliğe düşürdüğüne göre, kimsenin bilmemesi gerekti..


Ama ben kimse değildim..


Soyunma odasına girdiğimizde hala Ali'nin omuzundaydım.. Birden beni atacağı düşüncesiyle boğazına sıkı sıkı sarıldım.. Ve aynı esnada kapı şiddetli bir şekilde kapandı..


Omuzunu hafif düşürdüğünde, korkuyla başına kadar çıkardım kollarımı.. Atamazdı beni.. Yani bu kadar cani olamazdı..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 12, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AŞKIN YOĞUN HALİWhere stories live. Discover now