TANITIM -2-

84 32 40
                                    


.....


Beni bir gün unutacaksan,
bir gün bırakıp gideceksen  boşuna yorma derdi,
boşuna mağaramdan çıkarma beni.
Alışkanlıklarımı,
özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme  boşuna.
Tedirgin etme beni, bu sefer geride bir şey bırakmadım,
tasımı tarağımı topladım geldim,
neyim var neyim yoksa ortaya döktüm..
Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim.
                "Oğuz Atay"


Ah Oğuz Atay,  ne kadar içten ne kadar samimi ve ne kadar saf anlatmış sevgisini..

Onu her okuduğumda, elime kalemi alıp her defasında not aldığımda, hayal dünyama kapılmaktan alıkoyamıyorum kendimi..

Diyorum ki beni de böyle sevsin, biri. Böyle kağıda döksün bana olan sevgisini..

Ama biz kavuşalım..

Tıpkı annemle babam gibi..

Şiirlerden oluşturduğum, kimsenin okumasına izin vermediğim defterimi alıp, çantamın içine yerleştirdim.

Evet kimseye okuması için vermiyorum. Ben bir hazine keşfettim kendimce, neden bir başkasıyla paylaşayım ki.. Merak eden alsın eline Nazım'ı ya da Oğuz'u, Cemal Süreyya'da olabilir.. Açıp içine işleye işleye okusun. Yüreğine dokunanı da kağıda döksün, öyle değil mi ama?

"Irmak, hadi prensesim. Yemek hazır.."

Evimin  tek prensesi olmak kadar güzeli yoktu benim için.

Ve bu seslenen de kralımızdı.

Yemek vakitleri önemli tabi..

Dostlarımı, raflardaki yerlerine düzenli bir şekilde ve sırasına göre yerleştirdim.

Belime kadar uzanan saçlarımı apar topar tepeden tutturdum.

Çünkü canım abilerim, uzun saçlarımla oynamayı çok severler ve onlar yüzünden her gün yıkamak zorunda kalırım.. Ve canım ikizim Toprak da ellerine aldığı saçlarımı dolaştırmadan bırakmaz!

Hain kardeş!

"Ya kızım hadi be! Açlıktan tahtalı köye gideceğim yakında senin yüzünden.!" diyerek böğüren Toprak'ın ardından evi inleten bir şaplak sesi yankılandı.

Eminim ki Yağız abimden, ensesine inen tokatın sesiydi bu..

Kıkırdamadan edemedim.

Hızlı adımlarla merdivenlerden inmeye başladım. Yemek masasına yaklaştıkça bizimkilerin sesi daha çok gelmeye başladı.

"Sana kaç kere kardeşinle düzgün konuş diyeceğim ben, Toprak!"

Tam tahmin ettiğim gibi..

"Ama Yağız abi.. "

Kıskanç Toprak! Beni anne karnından beri cekemiyor bir türlü. O da kız olsaymış, ne yapabilirim..

"Yağız, kardeşine vurma diye ben sana kaç kere söyleyeceğim peki evladım.!"

Babamın ikazıyla bu kez Demir abim girdi araya.. Demir abim ve Yağız abim eşittir kalp. Hain Toprak!

"Baba, Yağız abim de haklı ama.. Eşek kadar adam oldu hâlâ prensese sataşmadan duramıyor bizim hayta..!"

Haklılardı.

Üzerimde ki ilgi ara ara Toprak'ı çileden çıkarmaya yetiyordu. Ama biliyordum ki o bunları hep beni sevdiğinden yapıyor.

Sanırım can parçamın üstüne fazla yüklendiler.

Gıcık falan ama sevgimiz hep karşılıklı..

Kapının ağzına geldiğimde, annem herkesin tabağına yemekleri koyuyordu. Yüzünde ki gülümseme gözümden kaçmadı tabi..

Hemen yanına gidip ufak gamzelerinin üstüne birer öpücük kondurdum.

"Aklımı aldın, deli kız.." dedikten sonra anneme cevap vermeden babamın yanaklarına kondurdum öpücüklerimi..

Babamın sol tarafında bulunan sandalye her zaman bana aitti. Sağ tarafına ise annem yerleşir, karşılarına da evimizin prensleri..

Prens dediğim aramızda bir sır.. Yoksa tepeme  çıkar bu hödükler..

Masadaki yerimi aldığımda, tam karşımda, suratı bozgun yemiş Toprak'a odaklandım. Sanırım bu duruma bir el atmalıydım.

"Hey ! Siz yakışıklılar! Benim can parçama laf edemezsiniz.!" diyerek işaret parmağımı abilerimin suratına doğru salladım.

İkisi de şaşırmıştı. Kaşları aniden çatıldı. Demir abim tam ağzını açacaktı ki onu susturup tekrar atıldım..

"O bana istediğini söyleyebilir. İkiz torpili var çünkü onun." dedikten sonra başımı Toprak'a çevirdim.

Gülümsemesi yetmişti. Göz kırpıp babamın talimatı ile yemeğe başladık.

Seviyordum  geniş ailemi.. Beni koruyan prenslerimi.. En başta da güzeller güzeli annemi ve ilk aşkım babamı..

Tabi ki aşka inanırdım, böyle birbirine deli gibi aşık bir çiftin kızıydım çünkü..

O yüzden beyaz atlı prensim  gelene kadar eldeki prenslerle  idare ediyordum işte..

Ve hissediyordum..

Beyaz atlı prensim  bir gün harika bir kitabın içinden fırlayıp bana gelecekti..





Desteklerinizi bekliyorum canlar..

En kısa zamanda görüşmek üzere..

🙋🙋

AŞKIN YOĞUN HALİOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz