37: BAHAR ŞENLİĞİ

Start from the beginning
                                    

Başını salladı. "Arkadaş olarak."

Mavi'den ayrıldaktan sonra doğruca eve gelmiş ve ders kitaplarına kafamı gömmüştüm fakat gene de odaklanamıyordum. Gözüm durmaksızın telefonumun ekranına kayıyor,  aklım Deha'nın aramasını arzulama düşüncesinden uzak duramıyordu.

"Derin?"

Hızla başımı kaldırdım. Eren elindeki kahve fincanından birini uzatmış başımda dikiliyordu.

"Seslendim ama duymadın."

Kahve fincanına uzandım. "Dalmışım." deyip ellerimin arasındaki fincanı suratıma yaklaştırdım ve fındık aromasını içime çektim. Küçük bir yudum alıp kupayı havaya kaldırdım. "Kahve için teşekkür ederim." deyip gülümsedim.

Gülümsedi. Tıpkı Uras'ın ki güldüğünde gözleri neredeyse yok oluyordu. "Önemli değil."

Sandalyeyi işaret ettim. "Otursana."

Başını salladı. "Seni bölmeyeyim." dedi kitaplara göz gezdirerek. "Üstelik çalışmam gereken uzunca bir yasa var."

"En azından bir kahve molası verebiliriz." diye ısrar ettim. Deha'yı düşünmek istemiyordum. Konuşmaya ihtiyacım vardı.

Sandalyeyi çekti ve yerleşti. "Pek iyi ev arkadaşı olduğum söylenemez değil mi? Burada kaldığından beri seni yalnız bırakıp duruyorum."

Güldüm. "Sen en iyi yarı zamanlı ev arkadaşısın."

Sesli bir şekilde güldü. "Kıyaslayabileceğin tek kişi Uras olduğu için böyle düşünüyorsun."

Sesindeki alaycı tınıyı duyuyordum. "Sen birde babamla yaşamayı dene Uras'ın yanında Addams ailesi gibi kalır."

Gülümsemesi yüzünde yavaşça solarken "Sana söylemem gereken bir şey var." dedi.

Devam etmesi için başımı salladım.

"Baban benimle konuştu."

Bu cümle beni öfkelendirmeye yetmişti. Kan basıncımın hızlatındığını şimdiden hissediyordum. "Bunun için çok üzgünüm. Gitmemi istersen anlarım."

"Hayır!" dedi hemen. "Bunu seninle bu yüzden konuşmuyorum. İstediğin kadar kalabilirsin. Kendini kötü hissetme."

"Bir kaç hafta oldu ve ben sana yük olup duramam. En azından kira vermemi kabul et."

"Senden kira istemiyorum. Üstelik yük olmuyorsun. Ev hiç olmadığı kadar toplu. Hem artık her zaman dolapta pizza dışında yemek oluyor. Birinin para vermesi gerekiyorsa o benim."

Kaşlarımı kaldırdım. "Yemeklerimi beğeniyor musun?"

Sırıttı. "Gerçeği mi duymak istersin yoksa yalan mı söylemeliyim ?"

Gözlerimi kıstım. "Yalan söyle."

"Onlara bayılıyorum."

Güldüm. "O halde kalıyorum." Daha sonra iç çektim. "Ama ben ciddiyim kira ödersem kendimi daha rahat hissedeceğim."

"Evin yarısı teknik olarak Uras'a ait ve sen onun odasında kalıyorsun. Senden kira alırsam kafamı koparır.

Umutsuzca iç çektim.

"Bunu Uras'la konuş."

"Benimle ne konuşacakmış?" diye sordu Uras arkadan yaklaşarak.

Sıçradım.

Eren kupasını alarak ayağa kalktı. "Ben kaçıyorum. Ders çalışmalıyım."

Eren odasının yolunu tutarken oturduğu sandalyeye Uras yerleşti.

BEYAZ KUMRUWhere stories live. Discover now