Armızda çok az bir mesafe kala durdu. Parmaklarını yanağıma sürtüp " Kızardın ama"
Bu ses tonu da neyin nesiydi böyle kalp atışlarım hızlandı. Parmaklarında ki sıcaklık bütün bedeni mi sardı. Asaf'ın yoğun kokusu ciğerleri mi işgal ederken gözlerimi kapatmamak için yoğun bir çaba harcıyordum. Aklını başına al Azze ne yapıyorsun sen. Kendime kızıp bir adım geri gittim.
" Sana öyle gelmiş olmalı"
Gözlerimi kaçırıp tekrar kitaplara bakınca oraya doğru ilerledim.
Gözüme kestirdiğim kitaba uzandığımda elim yetişmemişti. Kısa boylu değildim ama bu kitaplık biraz fazla büyüktü.

Yine parmaklarım üzerine doğrulup kitabı almak istediğimde yine başarısız olmuştum. Arkamda hissettiğim bedenle yutkunup yerimde dondum. Asaf yavaş bir şekilde elini uzatıp kitabı aldı. Onun bedeni ve kitaplık arasında sıkışmıştım. Göğsü sırtıma temas ediyor nefesi saçlarımda idi bense şuan nefes alamıyordum. Kitabı önüme doğru uzatıp " Al bakalım ufaklık" bu sefer nefesi boynumu yakıyordu.
Kitabı alıp onun ve kitaplığın arasında sıkışmış bedenimi çıkarmak için hareket ettiğim koluyla bunu engelledi.

Titreyen sesimle "Asaf ne yapıyorsun."
Diğer koluylada bunu engellediğinde bütün bedenini bana yasladı.
Nefesim hızlanmış göğsüm hızla inip kalkıyordu. Elimde ki kitabı daha çok sıkıp kısık sesimle"Asaf " dediğimde burnunu saçlarıma gömdü.
Kokusu aklımı bulandırıyordu.
Sıcaklığı bütün bedenimi yakıyordu.
Telefonun çalmasıyla kendime geldim onunda dikkati dağılınca sıkıştığım yerden kurtulup hemen odadan çıktım.

Hızla odama girip kapıyı kapatıp arkasına yaslanıp nefesimi düzene sokmak için biraz bekledim. Elimi kalbime koyduğumda sanki göğsümden çıkacakmış gibi atıyordu.
Kendime geldiğimde yatağımda bağdaş kurup oturdum. Elimde ki kitaba bakıp bir yandan da düşünüyordum. Neden böyle bir şey yapmıştı. Onun kokusunu ve sıcaklığını hissedince aklımı yitiriyordum. Kendine gel Azze hayatında erkek görmemiş gibi, ondan etkileneceğimi düşünecek, böyle bir şey mümkün değil olmamalı artık kendimi toplasam iyi olur.

Kitabı mı açıp okumaya başladım.
Bütün günü odamda kitap okuyarak geçirmiştim. Yemek için indiğimde Asaf evde değildi. Rahat bir nefes alıp yemeğimi yiyip odama çıkmıştım.
Şimdi ise sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştım. Kitap okurken uyuya kalmışım. En son hatırladığım elimde kitap olduğu idi, şimdi ise kitap baş ucumda üzerim ürtülmüştü.
Acaba Merve mi akşam odama gelmişti. Bunu daha sonra Merve'ye sorardım. Şimdi hazırlanmam gerekiyordu. Birazdan Hale burada olurdu.

Duş almak için banyoya ilerledim. Rahat bir duşun ardından üstümü giyinip saçlarımı gevşek bir şekilde örüp aşağıya indim. Kahvaltıyı da yalnız yapıp hale geldiğinde kıyafet için onun Mode evine gitmiştik.
Tabi önce Asaf'ı aramış ondan sonra korumalar ile çıkmıştık. Ben ne kadar elbisem var desemde Ayla ve Hale çok ısrar etmiş beni zorla sürüklemişlerdi. Hale'nin moda evine geldiğimizde gerçekten çok güzel tasarımlar vardı. Birbirinden değişik abiyler ve çok şık kıyafetler vardı.

Bana uygun bir elbise alıp ona göre de ayakkabı alıp çıkmıştık. Tabi ayakkabı için AMV gidip bol bol gezmiştik. Eve geldiğimde akşam güneşi batmak üzereydi. Yorgunluktan ölüyordum. Akşam yemeği yemiceği mi söyleyip odama çıktım. Poşetleri yere atıp kendimi yatağa attım. Yarın ki gecede umarım herşey yolunda giderdi.
Sabah uyanıp aşağıya indiğimde Asaf masada kahvaltı yapıyordu.
Günaydın deyip yerime oturunca başını kaldırıp soğuk bakışlarla bana bakıp kahvaltısına geri döndü.

Asaf kalkıp " Saat yedi de hazır ol" deyip çıkmıştı. Emredersiniz Asaf bey soğuk nevale ne olacak.
Masadan kalkıp biraz televizyon izleyip sonra da bahçeye çıkmıştım. Evin etrafını dolaşırken arkada ki havuzu görüp oraya doğru ilerledim. Yaz olsaydı girerdim. Havalar serin diye artık giremezdim. Öğleye kadar oyalanıp sonrada odama çıktım. Ayla benim için eve kuaför göndereceğini söylemişti. Saatler hızla geçerken kuaför kız gelip saçımı ve makyajımı yapmıştı.

Sade dağınık bir topuz ve sade bir makyaj yapmıştı. Gözlerimi öne çıkaracak gölgeli bir göz makyajı yapmıştı. Üstümü de giyinip aynanın karşısına geçtim. Gerçekten çok güzel olmuştum. Üzerimdeki siyah elbise tam üstüme oturmuştu. Omuzları düşük belime kadar dar belden sonrası genişleyen elbise gerçekten çok güzeldi. Ayakkabıları giyip çantamı da alıp aşağıya indim.

Asaf girişte üzerinde yine çok şık bir takımla bekliyordu. Siyah takımı ve içine giydiği siyah gömleği onu olduğundan daha da sert gösteriyordu. Saçları üzenle yapılmıştı. Aşağıya indiğimde topukluların çıkardığı sesle bana döndü. Beni baştan aşağıya gözden geçirdikten sonra bana doğru ilerlemeye başladı. Yanına indiğinde yoğun bir şekilde bakan gözler ile çıkalım demişti. Evden çıkıp yola çıktığımızda Asaf bir kaç defa bana bakıp tekrar önüne dönmüştü.

Gecenin düzenleneceği yere geldiğimizde vale kapımı açıp teşekkür edip arabadan indim Asaf yanıma gelip kolunu uzatınca şaşırıp yüzüne baktım. Hala öyle beklediğini görünce koluna girip mekanın girişine doğru yürüdük.
Çok heyecanlıydım belki biraz da korku vardı. Ne yapacaktım burada
Asaf, " Mecbur kalmadığın sürece kimseyle konuşma Azze"
Başımı sallayıp içeriyi girdik. Toprak kapıda bizi görüp Asaf'ın yanına hızla gelip "Monalarda burada ve diğer bütün cemiyet"

Asaf, "Herşey yolunda mı bu gece bir aksilik yada olay istemiyorum"
Sert ve otoriter sesiyle bunu söyleyip toprağın cevabını beklemeden içeriye geçtik. Herkesin bakışları bize döndü.
Masaya doğru yürürken toprağın dediği Mona ailesini bende tanıyordum tabi bunu kimsenin bilmesine gerek yoktu.

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin