BENİMSİN

77 3 0
                                    

2 gün sonra

MİRA'NIN AĞZINDAN

Sabah yine alarmın iğrenç sesiyle uyandım. Kuzey'in öpücüklerle uyandırmasını tercih ederdim. Bu gün pazartesi ve okula gitmek zorundayım. Kuzey olmasa hiç gitmek istemiyorum. Sırf onu bir kaç saat daha fazla görebilmek için ek kurs aldım edebiyattan hala nefret ediyorum ama söz konusu kuzey olunca derse dinlemek zorunda kalıyorum. Dün kuzeyle buluşamadık çünkü annem izin vermedi. Dün hep beraber aile yemeğine gittik. Ama neyse ki bugün Kuzey'i görebilecektim. Hemen yataktan fırlayıp banyoya gittim. Banyoda rutin işlerimi halledip okul üniformalarımı giydim saçımı biraz dalgalandırdım. Biraz pudra eyeliner rimel ve parlatıcı sürdüm. Bugün biraz daha kendime özenmiştim. Çantamı da alıp evden çıktım. Okula geç kalmıştım ama allahtan ilk ders edebiyattı. Kuzey bana bişi demezdi. Okula girdiğimde bahçede kimse yoktu herkes derse girmis olucaktı. Merdivenlerden koşarken ayağım takılıp yere düştüm bacağım kanamıştı. Poyraz hoca yanıma koşarak geldi.

"Mira canım iyi misin hem niye koşuyorsun sen" bu adam çok iyiydi her defasında bana yardım ediyordu.
"Hocam iyiyim bir şeyim yok sadece derse yetişmeye çalışıyordum."

" Derse geç kaldın zaten bi de niye koşuyorsun daha kötü olabilirdin" başımı onaylar anlamında salladım.

"Hocam ben iyiyim bir şeyim yok izninizle derse daha fazla geç kalmayayım"
"Mira iyi misin gercekten cok kötü düştün istersen hocandan izin alabilirim" başımı hayır anlamında salladım.
"Peki o zaman yardim etmemi ister misin?" beni ayağa kaldırdı ve
"Iyi dersler sakar öğrencim benim kendine dikkat et bişi olursa benim yanıma gel tamam mı"
"Sağolun hocam çok teşekkür ederim"

Ve yukarı topallayarak çıktım derse 15 dakika geç kalmıştım. Sınıf kapısını iki kere tıklatıp içeri girdim.
"Hocam geç kaldığım için özür dilerim" bana baştan aşağı baktı bacağımı görmemişti
"Mira geç kalma sebebini söyliyecek misin?" ne diyeceğim şimdi ne sandın mira sorun yok yerine geç diyeceğinı falan mı doğru valah öyle sanmıştım ama okulda olduğumuz için ben onun öğrencisiydim herkese davrandığı gibi davrancaktı.
"Hocam şey ben uyuyakalmışım" sınıfı göstererek
"Arkadaşların niye o zaman uyuya kalmadı onlar da aynı saatte okulda oldular çünkü sorumluluklarını biliyorlar!" niye şimdi bana böyle davranıyor herkesin içimde bir kez daha beni rezil etti

"Ama..." sözümü kesip
"Aması yok Mira çantanı bırak ve tahtada tek ayak üzerinde dur" dedikleri karşısında ağzımı "o" şeklinde açtım. dediğini yapıp tahtaya geçtim bana bir kez daha öğretmenim olduğunu kanıtladı. Ben de bundan sonra onun gibi davrancaktım. Bacağım çok acıyordu 10 dakikadır böyle duruyordum ve bacağım kanamaya başlamıştı ama kuzey bi kere bile bana dönüp bakmadı bacağımı gizlemek için çantamı önümde tuttum bu beni daha cok zorluyordu bayılmak üzereydim dayanamıyordum sonra sınıf kapısı çaldı ve içeri poyraz hoca girdi

"Hocam dersinizi böldüğüm için özür..." beni görmüştü ve hızlı adımlarla yanıma geldi
"Mira canım iyi misin niye böyle duruyorsun  mira cevap versene"
sonra kuzey hocaya baktı ve
"Hocam siz mi böyle durmasını söylediniz" kuzey sinirle burnundan nefes verip
"Evet hocam derse geç kaldığı için bu sizi niye bu kadar ilgilendiriyor"
Poyraz hoca ilk önce beni sonra bacağımı gösterdi.
"1. si Mira benim en değerli öğrencim onun hakkında her şey beni ilgilendiriyor 2. si Mira burda yaralıyken sizin ona ceza vermeniz hangi öğretmene yakışır!!" diye kükredi

Kader OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin