Multi de yakışıklı Kuzeyimiz var
KUZEY'IN AĞZINDAN
Sınıftan çıkıp öğretmenler odasına dogru inerken Mira'yı gördüm. Yüzü çok solgundu yanına gidip baktığımda birden koluma tutunup düştü egilip kucağıma aldım noldu şimdi buna niye ben böyle hissediyorum niye olucak kuzey öğrencin olduğu için
Mira'yı revire götürdüm hemşire yatırmamı ve dışarı çıkmamı söyledi her ne kadar da başında durmak istesemde fazla üstelemedim. Hemşire beni çağırdığında sadece açlıktan başının dönüp bayıldığını söyledi
Mira'ya sinirle bakarken gözlerini yavaş yavaş açmaya başladı. Uyandığında neden bilmiyorum ama yüzümde aptal bir tebessüm oluştu.
MİRA'NIN AĞZINDAN
Uyandığımda ilk Kuzey hocanın o hayran olduğum kahvelerine takıldı
Gözleri beni benden alırken hoca bana ne dedi
"Niye bu saate kadar yemek yemedin!
"Hııı... yani şey anlamadım hocam"
"Açlıktan bayılmışsın" şimdi ki ses tonu daha iyiydi niçin aç kalıcam salak kahvemi üzerime döküp tostumu yere düsürüp bide üstüne daha tadına bakamadığım çikolatamı ezdiģin için olabilir mi mal ya valah
"Hocam sabah okula geç kalıcam diye kahvaltı yapmadım sonra okula girip kendime tost ve kahvemi aldım yukarı çıkarkende size çarptım."
ben bunları söylerken yüzünde bir pişmanlık oluştu sonra hemen ciddiye dönüştü ne bekliyordum ki özür falan diliceğini salak mira baktım kapıya dogru gidiyor niye gidiyor ya salak mira dersi var senin başında bakıcı gibi beklemesini bekliyordun kapıyı vurup çıktı artık şu odadan çok sıkıldım hemşire çıkabileceğimi söyledi ben de teşekkür edip çıktım Müdürden izin kağıdı alıp okuldan çıktım kuzey hocaya görünmediğim için sevindim. Taksiye binip evi tarif ettim eve geldiğimde evde kimse yoktu annemler zaten işteydi Nermin teyze de torunu dogduğu için izmire gitmişti ben de kendime bir sandviç yapıp yedim yukarı çıkıp kıyafetlerimi degiştirdikten sonra kendimi yatağıma bıraktım ve uykuya teslim oldum
Sabah erken uyanmıştım yavaş yavaş hazırlandım aşağı inip kahvaltımı yaptım annemle abimle biraz sohbet ettikten sonra okula dogru yürüdüm bu gün yürümek istedim bahçeye girdiğimde cok ögrenci yoktu sınıfa gidip baktığımda savaşı göremedim ben de kantine ineyim bari kantine indiğimde savaş çok sıkkın ve sinirli görünüyordu bi tarafa doğru odaklanmış bakıyordu ben de o tarafa doğru baktım Kuzey Hocaya bakıyordu Kuzey Hoca ise kantinde Banu hocayla sıradalardı bu duruma neden bilmiyorum ama çok sinirlendim. Sonra Kuzey hoca bana doğru gelmeye başladı elinde bi tane tostla kahveyle geliyordu o sırada biri üstüme çıktı tam küfür edicekken bunun savaş olduğunu anladım bana öyle sarılıyordu ki kemiklerim sızladı
"Yaa nerdesin sen seni çok merak ettim. Bayıldığını duyduğumuzda çok merak ettik. Derin yukardaydı en son seni arıyordu. Seni görmeye revire geldigimde Kuzey hoca içeri girmeme izin vermedi. O adam bir gün elimde kalıcak o olucak."
olanlara bak ya neler olmuş canım arkadaşlarım beni çok merak etmişler
Tam savaşa olan biteni anlatıcakken bi kız yanıma gelip tostla kahveyi uzattı
"Kuzey hoca bunları yemeni söyledi bunları yedikten sonra seni yanına çağırıyor." kıza tamam dedikten sonra savaşa döndüm benden açıklama bekliyordu
" Bak savaş sana her şeyi anlatıcam ama şuan bırakta şunları yiyim sonra herşeyi ikinize de anlatıcam" arkadan biri boynuma atladı boğazım acımıştı derinin olduğunü anlamıstı bırakinda arkadasımın kokusunu tanıyayim yani "Ya biraz daha beni böyle sıkarsan boğulucam kızım bıraksana beni " derin sözümü dinleyip bıraktı beni ikisini de masaya oturtup bir yandan tostumu yiyiyordum bir yandan olanları anlattım derin
"Oha kızım olaylara bak ya sen de ne ballısın ha" salak bu kız ya bana olanlara bak bu salağın bana dediğine bak derine cevap vermeden masadan kalktım ikiside aynı anda
"Nereye" dediler birbirimize bakıp güldükten sonra
"Kuzey hocanın yanına gidicem"
Savaş biraz bozuldu ama yinede çaktırmadı derinin yüzünde ise piç bir sırıtış oluştu. Onları orda bırakıp
ögretmenler odasına gittim Orda Poyraz hocayı gördüğümde hemen yanına gidip selam verdim o da bana selam verdi
"Merhaba hocam nasılsınız?"
"İyiyim Miracım sen nasılsın?"
"Teşekkür ederim hocam ben de iyiyim ben şey diyicektiktim Kuzey hocayı gördünüz mü?
"Canım rehberlik odasına bak bi muhtemelen ordadır"
"Teşekkürler hocam iyi dersler"
"Sana da canım"
bu hocayı çok seviyorum ya çok iyi hep bana bi abi gibi davrandı rehberlik odasının kapısını çaldım ve içeri girdim keşke gelmez olaydım Banu hocayla Kuzey hoca yiyişiyorlardı evet Banu hoca Kuzey hocanın kucağında onu öpüyordu beni farketmemişlerdi tabi ya onların inleme seslerinden daha kapının çalındığını dahi duymamışlardı tam geri dönüp çıkıcakken ayağım sandalyeye takıldı ve yere düştüm bu sandalyeyi buraya koyanın ben ya benim şansıma bak ya Banu hoca Kuzey hocayla sevişsin ben anca yerle başka ne olucak zaten öyle de bir niyetim yok yani öpüşmelerini yarıda kesip bana baktılar ya boşverin beni siz devam edin ben bakmıyom zaten salak mira ya şimdi sıçtın ne bok yicen acaba bu sefer kesin ben öldüm inşallah sadece direk öldürürler işkence etmezler aminnnnn
Banu hoca bana yaklaşarak kısık da olsa dişlerinin arasından bağırmaya başladü o nasıl oluyorsa te allahım
"Senin burda ne işin var kapıyı niye çalmıyorsun çabuk çık dışarı" dedi gerizekalı sürtüğe bak ya kapıyı çaldım sen inlemelerinden beni duymamışsan ben napim lan
"Hocam ben kapıyı çaldım fakat siz duymadınız ayrıca buraya kuzey hoca beni çağırdı diye geldim"
"Bana bak sakın bu gördüklerinden birine dahi bahsedersen seni hayatını mahvederim" tam bişi söyliyecekken Kuzey hoca lafa atladı
"Mira sen çık dışarı ve beni bekle" bu soylediklerine karşı ikisine de iğrenir bi şekilde bakıp dısarı çıktım iyi ki herkes sınıfa çıkmış yoksa gözümden akan yaşları saklayamazdım şimdi rahat rahat ağlıyordum biri beni sertçe duvarla kendi arasına sıkıştırdı kemiklerim sızladı resmen bu rüzgardı benden ölesiye nefret eder
"Niye ağlıyorsun sen biri sana bişi mi yaptı noldu mira konuşsana" mal bağırıyor onu iteklemeye çalıştım ama picin öyle bi kasları var hiç bi şekilde yerinden oynamıyordu
"Ya bırak beni rüzgar hem sanane nolmuşsa hemen niye endişeleniyorsun sevinmen lazım benim canım yanarken yalan mı haksız mıyım " sona doğru sesim kısılmıstı artık hıçkırarak ağlıyordum
"Canın yanmasın canin yanarsa benim 1000 kat yanar göz yaşlarının her biri kalbime hançerleniyor içim yanıyor miram içim yanıyor"
rüzgarın söyledikleri karşısında dona kalmıştım bu çocuk ne diyordu
"Hııı" bu mu yani mira çocuk sana neler söyledi sen ne diyon Allah aşkı "Hıı" mı yani harbi beyinsizim ya
Kulağıma yaklaşarak şuan nefesini tam boynumda hissediyordum derin bi nefes alıp boynuma nefesini verdi içim gıdıklandı resmen
"Kokuna öldüğüm gülüşünde kendimi kaybettiğim gözlerinde kaybolduğum kız... Seni seviyorum" inanmıyorum ya rüzgar benden nefret eden rüzgar beni sevdiğini söylüyor ağzımı açıp konuşucakken kuzey hoca rüzgarı geri çekip yakısında tutup kafa attı rüzgar biraz sendeledi ama yere düşmedi Kuzey hoca rüzgarı tekrar yakasından tutup sarstı dişlerinin arasından tıslayarak konuştu
"Sen ona nasıl yaklaşırsın kimsin sen lan " bu ne ya noluyor bu hocaya ya ota boka karışıyor rüzgar konuştu
"Sen kimsin lan o benim sevdiğim kız"
hoca bir an durdu yüzü kasılmıştı sinirlenmişti rüzgara bir yumruk gecirdi ruzgar yere düştü hemen yanına koşup egildim yüzune dokunucakken kuzey hoca kolumdan tutup beni çıkışa sürükledi beni arabasının önüne geldigimizde beni iceri sokmak istedi ama izin vermedim
"Hocam ne yapmaya çalışıyorsun birakın beni kendinize gelin!"
boş bulunduğu icin hemen kolundan çıkıp koşmaya başladım arkamdan o da koşuyordu mira diye bağırıyordu
"Mira dur koşma bişi yapmıyacağım sana" onu dinlemiyordum sadece koşuyordum hemen bir taksi gördüm ve durdurup bindim kuzey hoca koşmayı bırakıp sadece bana bakıyordu taksiciye evimi tarif ettim taksiye ücretini verip arabadan hemen indim ilk önce etrafıma bi baktım sonra kapımı açıp içeri girdim
Zaten annemle abim evde yoktu aglayarak yukarı çıktım kıyafetlerimi çıkartıp banyoya girdim suyla beraber gözyaşlarım da akıyordu biraz öyle kaldıktan sonra bornozumu üstümü geçirip banyodan çıktım iç çamaşırlarımı giyip üzerime bi atlet aldım altıma da bi şort alıp yatağa attım kendimi telefonumdan barış arduç elçin sangu bu su hiç durmaz açıp uykuya bırakmadığım önce aklıma bugün olanlar geldi normalde 1 yılda bile yaşayamacağım olayları 2 günde yaşadım tabi en önemlisi rüzgarın bana itirafıydı
SENİ SEVİYORUM
.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Oyunu
Teen Fiction"Bir tarafta öğretmenine aşık ama kaderi yüzünden bir seçim yapmak zorunda olan Mira Asel Demir, bir tarafta öğrencisine çok aşık fakat sorunlar yüzünden sevdiği kızdan ayrı kalmak zorunda olan Kuzey Soykan bakalım sevdiği kızı geri kazanabilecek mi...
