12. Bölüm - Mumun Gözyaşları

4.5K 213 225
                                    


Merhaba çok sevgili okuyucularım. Eski günüme geri dönmeye çalışıyorum. Tekrar bir cuma bölümüyle karşınızdayım. Cevaplama imkanı bulduğum bulamadığım tüm yorumlarınızı okudum çok teşekkür ederim hepsi için. Lütfen yorum yapmaya devam edin beni çok mutlu ettiler.

Bu bölümün ithaflısı Petim, canım arkadaşım, bu fan grubunda tanıdığım ilk insanlardan birisidir kendisi. En değerlilerimden ♥ Çok teşekkür ederim canım hep yanımda olduğun için :*

Keyifle okuyun canım okuyucum. Artı her bölüme şarkı koymuyorum ama lütfen bu bölüm koyduğum yerdeki şarkıyı başlatın onunla yazıldı orası o şarkıyı dinlemeden okursanız hep biraz eksik olacak. Sevgiler...  -Yazarınız, Hazal

Yağız dudaklarını yavaşça çektiğinde kadının dudaklarından, kadının dokunuşunun ondan kopmak istemediğini hissetti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yağız dudaklarını yavaşça çektiğinde kadının dudaklarından, kadının dokunuşunun ondan kopmak istemediğini hissetti. Çünkü bu öpücükten sonrası, bildikleri dünya bir başkasına izin vermeyecekti. Hazan yavaşça açıp gözlerini adamın yüzüne baktı. Hislerinin bu kadar yoğun, bu kadar fazla olması bir yana damarlarında sanki yüksek bir binanın tepesinden atlamış gibi bir adrenalin vardı. Hislerinin bir hoşlantıdan, çekimden çok daha fazlası olduğunu her bir hücresi haykırıyordu sanki. Sen bu adam için yaratıldın diyordu. Onun için yaratıldın.

Hazan dudakları adamınkilerden uzaklaştığında, yüzünü buruşturdu. Söylemek istemiyordu ancak sanki göğüs kafesine sert bir yumruk yemiş gibi nefes alırken acıtan bir vicdan azabı oturuyordu üzerine. Söylemek istememesi bir şeyi değiştirmiyordu bu yüzden "Sinan." Dedi gözleri sım sıkı yumulu. Sinan... İhanet ettikleri arkadaşları... Hem de Hazan'ın tüm sözlerine rağmen... Yağız'la kardeş olduklarını bilmelerine rağmen... Hazan kesik bir nefes verdi ve gözlerini açıp karşısındaki adamın koyulaşmış mavi gözlerine baktı. Adamın bakışları yüzünde gezerken, yüzü öylece ifadesizlikle duruyordu. Ne yapmıştı? Ne yapmıştı!

Sinan... Hazan'ın kardeşi Sinan... Tüm olanlardan sonra, sırf onlar mümkün değil diye duygularına ve ona verdikleri söze ihanet ettikleri adam...

Hazan gözlerinin dolduğunu hissediyordu. Canı yanıyordu. Hayır... Hayır, adam bilmiyordu. O kadar hazırlıksız, o kadar bir andaydı ki bu öpücük... Bilmiyordu Yağız. Hiçbir fikri yoktu...

Başını iki yana salladı adama bakarken. Yapamayız diyordu. Yağız da başını aşağı yukarı salladı. Biliyordu. Tabi ki biliyordu. Çok bir anda gelişmişti her şey. Yağız da bunu yapmayı hiç istememişti. Hazan bunu görebiliyordu.

Çekildi yavaşça adamın yanından. Ardından aynı sakin hareketlerle montunu ve çantasını aldı koltuktan. Sonra da duvarın yanında, hala aynı yerde öylece duran adamın yanından geçip daire kapısını açtı ve bir an durakladı. Ancak dönüp adama bakacak cesareti yoktu. Daireden çıkıp kapıyı arkasından kapattı.

Hazan, adımlarının titrediğini, dünyanın titrediğini hissediyordu. Ne olmuştu? Ne olmuştu öyle?

Birden titreyen dizlerinin onu taşımayı reddettiğini hissetti ve bir saniye sonra yerde otururken buldu kendini. Ciğerlerine başka bir hava doluyordu sanki şimdi. Ve o başka bir nefes alıyordu. İmkansızlığın, aşkın yüzüne vurup oradan ciğerlerine vurduğu bir hava...

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin