"İlaçlar?" İlaç alması için psikiyatristle görüşmesi gerekmez miydi? Bence durumunu psikologla da halledebilirdi.

"Daha öncede önermişlerdi ama günlük yaşamımı etkilemesin diye kabul etmemiştim." Günlük yaşamını nasıl etkileyecekti ki?

"Günlü yaşamını etkileyecekse kulanma." Omuzlarını silkti.

"Böylesi daha hızlı olacak." Tamam fazla beklemek istemiyordum ama böyle bir şey yapmasınıda istemiyordum.

"Ekin bu işi başka yollardan halletsen. Benim içime sinmez böyle." Gülümsedi.

"Hilal ameliyat falan olmuyorum sadece bir süre daha yorgun ve depresif olucam o kadar." Yüzümü astım ve omuzlarımı silktim.

"Banane istemiyorum." Bu tavrıma o kadar şirin gülümsemişti ki bende fark etmeden gülümsedim.

"Hilal." Gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Efendim?"  Sesimle irkildi.

"Biz kır ikinci bölümdeyiz ve hala sevgili olamadık."  Şaka şaka.

"Biraz uyu sen sonra gelirim ben." Omuzlarımı silktim.

"Gitme." Gülümsedi.

"Uyuman gerek." 

"Seninle uyurum." Çok mu abartmıştım.

"Hilal." Tam devam edecekken durdu. Yana kaydığımda yanıma uzandı. Göğsüne yattıktan sonra gitmesin diye sıkıca sarıldım. O da beni sardığında çok uzun süredir yapmadığım bir şeyi yapıp kafamı boynuna gömdüm ve gözlerimi kapattım. 

"Hilal annen gelirse ne yapacağız?" Gözlerimi açma gereği duymadan konuştum.

"Uyumaya devam ederiz." 

"Peki Murat gelirse?"

"Git deriz." 

"Peki dayın gelirse." Aniden gözlerimi açtım ve geri çekilerek yüzüne baktım.

"O zamanda kelimeyi şehadet getiririz." Kıkırdadığında başımı tekrar olması gereken yere koydum. Beni biraz daha sıkı sardıktan sonra kafasını başımın üstüne koyarak derin bir nefes aldı. Umarım dayım içeri girmezdi.

"Hilal?" Fısıldama halinde bir şey duyduğumda kafamı yastığa sürterek ayılmaya çalıştım.

"Hilal kıvılcım mı çıkarmaya çalışıyorsun?" Ekinin sesiyle gözlerimi açtım. Ay ben kafamı çocuğun boynuna mı sürüyordum sapık gibi. Resmen çiftleşme ayındaki dişi kırmızı dudaklı yarasa balığı gibiydim. 

"Ay kusura bakma ya ben yastık diye şey ettim." Gülümsedi sorun değil.

"Acıktın mı?" Ay evet. Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Evet iskender mi yesek." Attığı kahkaha yüzünden yüzüm düştü. 

"Neden güldün." 

"Hilal hastanedeyiz." Yüzümü astığımda kaşlarını çattı.

"Asma yüzünü. Bak şöyle yapalım ben doktoruna gidip sorayım eğer izin verirse alıp gelirim." Yüzüm asıkken konuştum.

"Ama ben senin burda kalmanı istiyorum." Saçlarımı geri iterek anlımdan öptüğünde gözlerimi kapattım.

"Aynı anda iki yerde de olamam ama." Ofladım.

"Ben olucaktım ama kimya laboratuarı patlatınca üstüme bir şey dökülmedi ya mutasyona uğrayamadım ondan." Derin bir nefes aldı.

Sınıf Tam Mı?Where stories live. Discover now