Hamile Kamile

45.8K 3K 911
                                    




"Parkta yattın yani?" Melis sabahın ilk ışıklarında beni alıp evine götürmüştü.

"Yani yatmadım oturdum." Melis gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Şarapçılarla birlikte parkta yattığını düşündükçe çıldırıyorum." Bana verdiği tişörtün ucunu çekiştirdim ve elime doladım. Bir tişört bile veremiyordu prensipleri yüzünden. Aklıma Baranla yaşadıklarımız geldi. Ben Ekine aşık falan değildim. Hoşlantıydı bu. Geçerdi. Bir Baran olamazdı benim için.

BİRKAÇ SAAT ÖNCE...

Hayatımda hiç gün doğumunu böyle izlememiştim. Baran bana hep söz vermişti. Seninle bir gün izleyeceğiz diye. O zamanlar o kadar mesafeli olmasada yakındık biz. Ben ondan benim için ilk akıttığı göz yaşında soğumuştum. Dudaklarımız birbirine bile değmeden bitmişti bizim hikayemiz. İçime işleyen soğukla ellerimi birbirine sürterek ısınmaya çalıştım. Telefonumun şarjı çok azdı. Telefonumdan bir zamanlar her yerden paylaştığım fotoğrafımıza baktım. Ben o kitaplardaki kızlar gibi değildim. Ne Ekinin düzelmesini beyleyebilirdim ne de içindeki boşluğu doldurabilirdim. Sabırsızdım ben o kadar uzun süre sevemezdim. Bağlı kalamazdım zaten.

Şimdi...

"Benden söylemesi Ece dün işi pişirdi ha!" Melis omuzlarını silkti.

"Bizi ilgilendirmez isterse anlatır." İlgilendirirdi ama karşı çıkmadım sözlerine.

"Neyse ya sen çayı getir içim üşüdü." Eve geldiğimizde uyumaya çalışmıştım ama yarım saat duvarla bakıştıktan sonra Melise bana kahvaltı hazırlaması için emirler yağdırmaya başladım.

"Çayınız Efendim." Çayımı sanki bir Kraliçe edasıyla alarak kafa hareketlerimle onu selamladım. Sonra aklıma gelen şeyle çayı bir kenera koydum ve sesimi kalınlaştırarak konuşmaya başladım.

"Bana filtresiz kahve getir." Sesim kalınlaşınca cidden onunkine benzemişti.

"Şeker de koyma. Çünkü ben bu acı kahveyi şekersiz içerim. Aynı acı hayatım gibi." Melis sonunda ne yaptığımı anlaşım olarak yerine oturdu ve fincanı sıkıca kavradı.

"Ben bir kötü çocuğum çünkü çok yakışıklıyım." Melisin kahkahalarıyla devam ettim.

"Hislerimi kimseye göstermem yoksa karizmam çizilir." Sonlara doğru sesim güldüğüm için normale dönmüştü.

"Haklısın Hilal o kötü çocuk ve senin ondan uzak durup onu sadece izlemen gerekli." Kafamı onaylarcasına salladım ve şu karamsar halimden çıkmaya karar verdim.

"Haklısın be totoş." Melise eskiden totoş derdik ama totoş dememizden hiç hoşlanmazdı. Telefonumun çalmasıyla irkildim.

Gizli Numara Arıyor...

"Ne var lan at kafalı!" Bu çocukta pes etmedi ha.

"Demek Ekin Kaya seni hayatından çıkardı."

"He çıkardı amk da senin bu işle ilgin ne?" Karşı taraftan boğuk bir gülme sesi geldi.

"Eninde sonunda benim olacaksın da ondan." Serdar?

"Oldu sen bana kim olduğunu söyle sonra en kısa zamanda nikahı kıyarız." Karşı taraftan gelen ikinci bir gülmesesiyle sinirlendim.

"Hayır Hilal sen beni bulacaksın." Bulmiycam amk zorla mı?

"Bana bak güzel kardeşim sen şimdi bu telefonu kapat yağla götüne sok yoksa ben seni bulduğumda yapıcam." Karşı taraf derin bir iç çekti.

Sınıf Tam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin