32🗝'Yaratık'

26K 2.2K 708
                                    

Multimedya: Ruelle- The Other Side

Keyifli Okumalar...

🔱
"Kızımı benden almanın bedelini bu yaratık hayatıyla ödeyecek ve ben kızımın ruhunu huzura kavuşturacağım."
🔱

"🔱

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🗝

Uçuşan saçlarımı yüzümden çekerken kabus görmediğimin farkındaydım. Yine bu ıssız toprak arazide olmam Lucifer'ın zihnime sızdığının alalen habercisiydi. Kabuslarım mı yoksa onun zihnimde olması mı daha kötüydü bilemiyordum. Uyku bana iki seçenek sunuyordu ve ikisi de birbirinden berbat dünyalara açıyordu zihnimi.

"Melekle uyuman gerçekten rahatsız edici Mara!" diyen sesiyle arkamı döndüm. Lucifer onu son gördüğümde nasılsa aynıydı. Uzun saçları özensiz ama bir o kadarda ona yakışan bir havayla yüzünün iki yanına dökülmüştü. Gözleri yine siyahın derin koyuluğunu yansıtıyordu. "İçinde şeytan özü olsa da bir meleğin gücü zihnine sızmamı engelliyor ama seninle her an irtibat halinde olmalıyız, öyle değil mi?"

Daha bir kaç gün önce Damien'ın özüyle yine beni iyileştirmişti ama belli ki Blake'le uyumam ve onun gücü Lucifer'ın zihmime sızmasını engellemişti. Dudaklarımı birbirine sıkıca bastırıp ona tek kelime etmedim. Bana yaptıkları hala zihnimi süslüyordu ve onu görmek bana tekrar o anları hatırlatmıştı. O da bunu anlamış gibi dudaklarını büktü. "Bana öfkelisin." Derin bir nefes alıp bana doğru bir adım attı ve aramızdaki mesafeyi azalttı. "Haklısın da, Ariel'a olan öfkemi senden çıkarmamalıydım, üzgünüm."

"Çok incesin!" dedim en sonunda, sesimde ise umursamaz bir alaycılık vardı. Güldü.

"Neden sana karşı koyamadığını anlıyorum. Ona benziyorsun. İçinde büyük ve kırık bir parça var ama buna rağmen güçlü duruyor ve alaycı davranıyorsun."

"Beni tanımıyorsun, o yüzden öyleymiş gibi davranma."

"Yapma Mara, zihnine seninle kavga etmek için girmedim."

"Ne istiyorsun?" dedim bıkkınca, artık sadede gelip kafamın içinden çıkmasını istiyordum. Damien kendince belki bir şeyleri düzeltmeye çalışsa da her seferinde beni daha büyük bir kaosta bıraktığından bihaberdi.

"Cehennemin kapısı tabii ki Mara. Sana onu bulmanı söylemiştim."

"Tanrı aşkına!" diye inledim. "Neye benzediğini bile bilmiyorum. Aradığın şey oymalı, tahta, antika bir kapı değil, cehennemin kapısı. Dahası kimsenin bulamadığı bir şeyi ben nasıl bulabilirim?"

"Hiçkimsenin onu kolaylıkla bulamayacağı bir yere gizlendi, kimsenin aklına getiremeyeceği bir yere ama onu bulabilecek biri varsa o şüphesiz sensin."

"Cehennem pusulası gibi bir şeyim olsaydı fena olmazdı, bana böyle bir şey vermeye ne dersin?"

Dudakları yana kaydı. "Cehennem pusulası sensin!"

ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin