Neler oluyor?

5.6K 204 19
                                    

Rüyamda Zack ve Kat in deniz kenarında gün batımında öpüştüklerini görmemle yerimden fırlarcasına uyandım.

YOK DAHA NELER !

Sandalyeye oturtulmuş, ellerim ve ayaklarım bağlanmıştı. Dejavu dedim kendi içimden ama bu seferki tek fark yanlız değildim.  Yanımdaki sandalyeye Kat ve Zack bağlıydı. İkisi de uyanık ve bana bakıyorlardı.

" Neler olduğunu bana kim anlatacak?" diye sordum.

"Nereden başlamalıyız?" diye sordu Kat bir bana bir Zacke baktı.

"Ne öğrenmek istiyorsun?" diye sordu Zack. Herşeyi Zack! Herşeyi!

"Siz? Tanışıyor musunuz?" diye sordum.

"Evet." dediler ikisi de aynanda.

"Yani?" dedim sinirlenmeye başlayarak. Anlatmaya meyilli değiller miydi?

"Aklıma gelen tek bir seçenek var ve eğer ne olduğunu söylemezseniz beni unutun!" dedim ikisi de birbirlerine bakmaktan başka bir şey yapmayınca.

"Sana Dauntless  (cesur) olabileceğini söylediğimde ne kadar da emindin Erudite (bilge) olduğundan. Ben hiç bir engel görmedim."

"Benim görevim Dauntless de (cesur) değildi." izlediğimiz filmin etkisinde kalınca bu konular üzerinde baya bir tartışmıştık.

"Söylemiyorsunuz öyle mi? Peki. Neden burada olduğumuzu biliyor musunuz? " diye sordum.

"Ben biliyorum!" diye cırladı uzaktan bir kadın sesi. Topuklu ayakkabısı ile çıkardığı seslerle tıkır tıkır geliyordu. Kızın sesini duyunca bizimkilerden iyice ses kesildi.

Kızıl uzun saçlı mavi gözleri bembeyaz teninde parlayan ateş parçası gibi bir kadın geldi. Siyah tayt ve göğüslerini ortaya seren bir atlet giymişti. Altına da saçları ile aynı kırmızı tonda topuklular vardı.

Niye böyle afetlerle sınanıyorum ben tanrım?!

"Zack. Sensizlik çok sıkıcı aşkım. Hiç bir erkek senin gibi olamadı. Seni çok özledim." dedi Zackin bağlı olduğu sandalyenin kollarına abanıyordu böylece bütün göğüslerini sergileyebiliyordu kaşar.

"Bende Tess. Tanıştığıma sevindim." dedim sahte bir sevimlilikle.

"Ah Zack. Yeniden benim olmanı istiyorum. Eskisi gibi. Her halinle. "dedi Zacke biraz daha yanaşıp Zackin boynuna bir öpücük koydu. Elleri de zackin vucudundaydı. Ahh! Delirmek üzereyim ! Bu kızıl ellerini Zackten çekmeli hemde hemen!

"Ayrılmışsınız bitmiş. Aş artık!" dememle bütün kafalar bana döndü. Kat kızgın kızgın bakıyordu ve Zack de şok olmuş gibiydi.

"Sende kimsin?" diye kızıl bana döndü.

"Bayan seniilgilendirmez" dedim sahte gülümsememle.Bense daha çok kızılı üzerime çekmeye çalışıyordum. Ellerimi neredeyse çözmüştüm.

"Benim kim olduğumu biliyor musun?" diye sordu gülerek.

"Psikopat diye düşünüyorum ama kendini tanıtmak istersen seni durdurmam." dedim gülerek.

Kat gülmemeye çalıştığını gördüm ve yerdeki ipi.

"Ben Zackin sevgilisi Ariel" dedi gülerek.

"eski demek istedin herhalde"diye düzelttim.

"Sana bakacağını hiç düşünmedin değil mi tatlım? Şu saçlara ve şu fiziğe bak. Hiç ilgi çekici görünmüyorsun."

"Fiziğim hoşuna gitmediği için o kadar üzgünüm ki anlatamam"dedim göz kırparak. Amaç tamamiyle aklını karıştırıp dikkatini dağıtmaktı ama egosu o kadar büyüktü ki ne yaptığımı fark etmiyordu bile.

"Zackten hoşlandığını mı söylemeye çalışıyorsun. hahah duydun mu zack bu pasaklı sanırım senden hoşlanıyormuş."  Zack konuşmadı.

"arabayı kurşuna tutan senin adamların mıydı?" diye sordum. Ellerimi iyice çözdüğüme göre tek ihtiyacım olan bana biraz daha yaklaşmasıydı.

"evet. Polis kılığındakiler de benim adamlarımdı cicim. Zoruna mı gitti"

"Evet gitti. Senin gibi kaltakların eline güç vermemeliler." dememle tam istediğim pozisyona geldi. Tam bana tokat atacaktı ki sol kolumla kendimi koruyup sağ yumruğumu yüzüne geçirdim. Topuklularıyla dengesini kaybedip yere düştü ve kafasını yere vurunca yerden kalkamadı. Şimdi şok olmuş gibi bakma sırası Zack le Kat e geçmişti.

Hızla ayağımdaki bağları çözdüm ve Kat'in ilerisindeki ipi elime aldım. Hemen kızılı kaldırmaya çalışıp onu beni bağladığı sandalyeye oturttum ve beni bağladığından çok daha iyi bir şekilde iyicene bağladım.

"Kimse bana tokat atamaz." diye atarlandım. Kızılın pantolon paçalarının içine sakladığı bıçakları aldım ve ayakkabımın içine gizledim. Zack ve Kat hala konuşmuyorlardı.

"Şimdi bana olanları anlatacak mısınız yoksa gideyim mi?" ikisinden de ses çıkmayınca

"Yoksa bende mi böyle söylemeliyim zack seni konuşturmak için"Kızılı taklit edip sandalyesine dayandım ve göğüslerimi sergilemeye çalıştım ama kıyafetim uygun değildi ve daha çok komik duruma düştüğümden eminim.

"Söylesene zack. Kat de mi eskilerinden?" dememle ikisi birden kahkahayla gülmeye başladılar. Daha fazla dayanamadım.

"Bir de gülüyor musunuz!? Ahh! Ben gidiyorum." Dedim ayakkabıma sakladığım bıçaklardan birini Kat e vererek. Sonra arkamı dönüp gidiyordum ki Kat seslendi.

"Tess. Aşırı tepki veriyorsun."

"Bu kabul ettiğiniz anlamına mı geliyor.Aranızda bir şey var ve hem sevgilim hemde en yakın arkadaşım benden çok önemli bir sır saklıyor! Senden en son sır sakladığımda ne olduğunu hatırlıyor musun?"

"uzun bir süre trip atmıştım."

"Ve eğer bana söylemezseniz benim atacağım şey trip olmayacak" hadi ama şu blöfü kabul edin artık!  Bu kadar mı önemsizim..

"Madem o kadar erken öğrenmek istiyorsun" dedi Kat Zacke bakarak.

"Hahaha. Gerçekten Katnissin kim olduğunu bilmiyor musun?" kızıl uyanmıştı. Ondan öğrenebilirdim belki ama ondan öğrenmek istemiyordum.

"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye sordum sinirle.

"bayan arabadançıkanfazlalık?" dedi gülerek.

"Ben Zackin sevgilisiyim ve seni bir daha onun yakınında görürsem senin azrailin olurum anladım mı!?" bir tane daha sert tokat indirerek kızılı tekrar bayılttım ve beni izleyip ellerini sökmeyi unutan kankama döndüm.

"madem söylemiyceksiniz bunu bilmeye hakkım var. 4. aşamaya geçtiniz mi? " 4. aşama yatmalarıydı. Eline verdiğim bıçağı aldım ve ellerini çözmeye koyuldum. Kat sahte bir kusma sesi çıkarıp konuştu.

"Zackle mi? ııığh kesinlikle hayır!" Kat bana yalan söylemezdi. öyle diyorsa öyledir.Zackin aşamaları bilip bilmediğine bile emin değildim.. Hemen onu çözdüm ve Zacki de serbest bıraktıktan sonra;

"Benim savunmasız ve kırılgan sevgilime ne yaptın?" diye sordu.

"Sen istemiyor görünüyordun ve testten de geçtin ve o kız sana o kadar yakınken elim kolum bağlı oturamazdım" dedim utana sıkıla. A tırnağımın orda bir şeytan tırnağı çıkmış.

" Tırnaklarınla oynama. Ne zaman utansan tırnaklarınla oynuyorsun." böyle bir şeyi bilmesi çok hoştu ama daha problem çözülmemişti.

"İkinizin arasındaki sır benden daha mı önemliydi Zack? Beni kaybetmene değecek bir şey miydi?"

"Lütfen. Sadece biraz daha sabret."dedikten sonra bana öyle bir sarıldı ki.

"Beni bırakıp gitmeyeceksin değil mi zack?" diye sordum ağlayarak. Aslında asıl sormak istediğim bana ihanet edip etmeyeceğiydi ama karşıdaki kişi kankamdı. İkisini de böyle bir şeyde sınayamazdım.

"Asla." dedi kesin bir tonda. bu kadar emin söylemesi o kadar hoşuma gitmişti ki.

"O zaman bende beklerim. Sen söyleyemeyi isteyene kadar" dedim ağlayarak. Bekleyebilirdim. O benim için nelere dayanmıştı. Bense sadece bekleyecektim

..

TutsakWhere stories live. Discover now