ne cürret!

6.3K 224 8
                                    

Beni eve bıraktığında arabanın içinden inemedim. Sessizce birbirimize baktık.

"Gitmesen mi ?" diye sordu sessizliği bölerek. Gitmemi istemiyordu. Bende istemiyordum. Ama bunu yapmalıydım. Kontrolün bir kısmının bende olduğunu hissetmeliydim.

"Gitmeliyim. " dedim yerimden kıpırdamayarak. Gözlerimizin içine bakıyorduk.

"İzin vermezsem?" diye sordu inatla.

"Küserim" dedim bende çocuk gibi kollarımı düğüm yapıp kafamı diğer tarafa çevirdim.

"Bir şartım var." ilgi çekici..

"Kabul"

"Şartın ne olduğunu duymadan mı ?"

"Sana güveniyorum" aslında benden benim istemeyeceğim bir şey istemeyeceğine güvendim.

"Ah..Telefonlarıma cevap vereceksin"

"Şarta gerek yoktu ki. Gene de için rahat edecekse söz.Telefonu yanımdan ayırmayacağım." dedim.

"Seni seviyorum" dedi.

"Bende seni seviyorum"  dedim ve yanağından masum bir öpücük verip arabadan çıktım. Hemen eve girdim. Kapıyı annem açtı.

"Nasıl geçti günün?"

"İyiydi.

"Daha iyi görünüyorsun  Barıştın mı sevgilinle?"

"Evet, sanırım. Niye?"

"Seni böyle mutlu görmek çok güzel tatlım"dedi ve bana sıkıca sarıldı. Babama da bir selam verip odama geçtim.Kat e yarın ile ilgili bir mesaj atmalıydım.

Kime: Kat'y

Kat! Seninle tanışmak istiyor! Yarın! İşin olmadığını söyle! Kahvaltı, öğle yemeği ,akşam yemeği.. hepsi uyar. Seninle tanışacak ! ayyy !çok heycanlıyım ! Bu bir nevi ciddiyet demek! katyyyyy!

Heycanımı saklayamıyordum ama Kat'ten gelen mesajla heycanım yerini korkuya bıraktı.

Kimden:Kat'y

Ah. Evet. O kendini bir şey sanan mahlukla tanışmak için sabırsızlanıyorum. Yarın tamam. Öğle yemeği? Yakın bi yer olsun. Sonra da benimlesin!

Kat'in ünlemleri ve gülücük koymaması iyiye işaret değildi. Hiç de olmamıştı. Onları tanıştırma işinden vazgeçmeli miyim acaba?

Kime: Zack

Yarın öğle? ve tercihen yakın bir mekan?

Kimden: Zack

Ayarlandı. Güzel bir mekan biliyorum.

kime: zack

senin güzel mekanların bize olmaz. Yakındaki alışveriş merkezi?

Kimden:Zack

artist cevaplar verme. Tamam olur.

Kime:Kat'y

Öğle alışveriş merkezi? erken gel bize.Beraber gideriz.

Kimden: Kat'y

Tamam. :)

Oh. Gülücük. İyi haber. Yatmalıydım artık. Yarın zor bir gün olacaktı.

Sabah erken uyandım ve güzel bir duş aldım. Ama şimdiden evimizi özlemiştim. belki de bu gün veya yarın dönmeliydim. Bilmiyorum. Karar vermek neden bu kadar zor? bu gün 4. gündü. Ama şimdi vazgeçersem gene evli çift yaşamına dönecektik. geri kalan 3 günü onunla liseli çiftler gibi takılmak istemem çok mu kötü? Zaten daha yeni mezun oldum. Hayır vazgeçmek yok.

Düşüncelerime dalmışken kapı çaldı. Annemle babam işe çoktan gitmişti. Saat de zaten 10 a geliyordu.Kat gelmişti.

"Hoşgeldin" deyip sıkıca sarıldım.

"Hoşbulduk." dedi bana sıkıca sarılarak. Siyah bir tayt ve uzun çiçekli bir bluz giymişti. Bu gün hava o kadar güzeldi ki. Kat de çiçek açmış gibiydi.

"hazır mısın?"diye sordu.

"Saçlarım kaldı. ne yapmamı önerirsin?"

"Topuz. Seni çok şirin gösteriyor. Hatta sağ tarafından yap. Bende makyajımı tamamlayayım."

Hemen saçlarımı yaptım ve makyajımı da yaptıktan sonra Katle birlikte alış veriş merkezine doğru gitmeye başladık. Ben yokken neler kaçırdığımı anlatıyordu. İlk gün gerçekten paniklediklerini o arada da annemle babamın aralarının biraz daha ısındığından bahsetti. Abisiyle çıktığı avdan bahsetti. Çok ağır bir öküz vurmuşlar -yanlışlıkla- sonra da toparlanıp eve döndüklerinden..

"Abindrn bu zamana kadar hiç bahsetmemiştin"dedim merakla.

"Sana bahsetmeye değecek biri değildi." öyle bir söylemişti ki seni hakedecek biri değildi gibi. Bir an neredeyse kelime oyunu yaptığını düşündüm. " Aramız iyiydi ama baş belasının tekiydi. Başına sürekli bela açardı ve çevresindeki herkezi belaya çekerdi. O yüzden evden uzaklaştığından beri çok az görüşürüz. Kötü biri değil ama istediğinin yapılmamasına sinirleniyor ve sinirlenince genelde evi dağıtır. Bir kaç kere toplamaya gitmiştim ama sonra temizlik için bir bayan tuttu."dedi omuz silkerek. Sinirlenince etrafı dağıtma olayı bana zacki hatırlattı. Kıkırdadım.

"Özür dilerim. Bu bahsettiğin bana zack'i hatırlattı da.Sanırım ne zaman gittiğimi düşünse evdr büyük çaplı bir deprem yaratıyor da. Ben eve girdiğimde genelde harabeyi görüyorum" dedim gülerek. önce biraz rengi atsa da sonra o da gülmeye başladı. Şaşkınlığı o kadar kısa sürmüştü ki kendimden şüphe ettim.

"Bu zack'e bu kadar mı aşıksın?" diye sordu.

"Beni feci çarptı." dedim gülerek. Arabayla bana neredeyse çarpacak olması aklıma geldi bu seferde.

"Peki siz.. Bir şey yaptınız mı?" diye sordu tereddütle.

"Ondan etkilenmediğimi söylemek tamamen yalan olur. Ama onun sınırlarını zorlamakla uğraşıyorum. Bu çocuğun feci sabrı var. Tanıştığımız günden yaptığı şaka yüzünden bana sözü var. Ben istemediğim sürece birşey yapmayacağız ama beraber uyuyoruz."

biraz rahatladı. Ne düşünüyordu kat?

"ne düşünüyorsun?"

"Seni hak etmediğini"

"ah. yapma Katy. Onu seviyorum. o da beni seviyor. Göreceksin."

"Pekala.Ama önce kiminle aşık attığını bilmesi gerek." Ah.Dön tess. dön. hemen. ama malesef ki alışveriş merkezine gelmiştik ve zack de bizi kapının önünde bekliyordu.

"Hoşgeldiniz" dedi neşeli çıkarmaya çalıştığı sesiyle.Yapaydı ve bu çok belliydi.

"Hoşbulduk. Çok bekledin mi?" diye sordum sarılarak. Yanağına küçük bir öpücük koydum.

"Bunun yeteceğini mi sanıyorsun?dünkü gibi kaçamazsın"dedi ve  istekli bir şekilde öpmeye başladı. Kat sesli bir şekilde boğazını temizlemeseydi nerede olduğumuzu unutuyordum.

"Selam Katniss" dedi zack gülerek. zafer onun olmuştu sanki.

"Selam Zackharry" dedi kat daha çok gülerek. Ov hayır ben bu bakışları tanıyorum. Savaş başlattılar.

TutsakWhere stories live. Discover now