World Of HOMOPHOBIA (BaekYeol)

Strip That Down -1

Chanyeol ise öpücükten sonraki denilenleri duymamıştı. Baekhyun şok üstüne şok yaşatırken nasıl bakışlarını düzeltmesini bekleyebilirdi ki? Hemde kalbi onun nefes almasını zorlarken..

...

Chanyeol yol boyunca kafasını cama yaslayıp bu değersiz öpücüğü düşündü. Evet Baekhyun'un herkesle yaptığı sıradan bir şeydi. Chanyeol için de önemsizdi zaten.. Evet, evet öyle.

Taeyeon gelmemişti. Meğerse sadece Baekhyun sevgilisi ve arkadaşları ile kaynaşsın istemiş. Taeyeon iyi bir kuzen diye düşündü Chanyeol.

Arabadan indiklerinde Baekhyun önden gitti ve 3-4 kişilik erkek grubunun olduğu bir masaya gittiler.

"Yooo..! Baekhyun!" dedi asyalı bir çocuk.

"Sehun.. Uzun zaman oldu. Hala dans çalışıyor musun?"

Sehun güldü. "Tabii oğlum! Yanındaki de kim?" dedi Sehun bakışlarını Chanyeol'e çevirerek. Chanyeol başını eğip ağzını açacakken Baekhyun onun yerine tanıttı. "Bu Chanyeol, Kore'den dostum. Birlikte geldik."

Chanyeol kaşlarını çattı. "Madem arkadaşlarına dostum diye tanıtıyorsun, Taeyeon'a niye sevgilim diye tanıttın?" dediğinde gruptan sadece Sehun "Ooo" demişti. Çünkü diğerleri Koreli değildi.

Tanışma kısmından sonra Baekhyun bira içerek arkadaşları ile olan özlemini giderdi. Chanyeol ise dışlanmıştı.. Baekhyun tarafından kazık yemeye alışsada en azından arkadaşlarından naziklik beklemiş olabilirdi.. Belkide tek bira içmeyen kişi olmadığındandı?

(Y/N: Medyayı açın lütfen bundan sonraki sahneler fişşeq :D)

Sıradaki çalan şarkı Sehun ve özellikle Baekhyun'un dans kareografisini birlikte çalışmayı en çok sevdikleri şarkıydı.

Liam Payne - Strip That Down

"Sehun! Çabuk çıkıp dans edelim." Sehun ilk başta herkesin ortasında uygunsuz olacağından reddetsede dayanamayıp kabul etti.

Nakarat yaklaştığında birlikte dans etmeye başladılar.

You know, I love it, when the music's loud
Bilirsin, severim, müzik gürültüleştiğinde

But c'mon, strip that down for me, baby
Ama hadi, benim için

Chanyeol Baekhyun'un bu kadar iyi dans edebileceğine ihtimal vermemişti.

Now there's a lot of people in the crowd
Kalabalıkta bir sürü insan var

But only you can dance with me
Ama sadece sen benimle dans edebilirsin

Sehun ve Baekhyun'un vücutları şarkı ile uyumlu, ritmik bir şekilde birbirlerine yaklaştığında Chanyeol şaşkınlıkla izledi. Dans artık anlamsız bir şekilde kötü geliyordu.

So put your hands on my body
Şimdi ellerini vücudumun üstüne koy

Baekhyun arkasında duran Sehun'a kolunu arkaya uzatıp belini sardı.

And swing that round for me, baby (yeah)
Ve o turu benim için salla, bebeğim (evet)

Baekhyun kalçasını iyice Sehun'a yaklaştırarak salladığında kalabalıktan coşkulu bir ses gelmişti. Chanyeol ise aksine tek sevmeyen kişiydi. Dolu biraların birini açıp yudumladı. İlk deneyimiydi.

You know, I love it when the music's loud
Bilirsin, müziğin gürültüleşmesini seviyorum

But c'mon, strip that down for me (yeah, yeah, yeah, yeah)
Ama cehenneme, onu benim için soyun (evet, evet, evet, evet)

Sehun Baekhyun'u soyarmış gibi tişörtünün eteğini azıcık kaldırdı. Chanyeol ise suratındaki sıcaklık hissini tarif edemezdi. İlk içki içişinden dolayıydı herhalde.
Oh, strip that down, girl
Oh, çıkar onu, kızım

Chanyeol birayı cesaret edip kafasına dikti. Baekhyun'u ilk defa bu kadar feminen davranırken görmüştü. Hiç hoşuna gitmedi.

.
.
.
.

She gon' strip it down for a thug, yeah (strip it down)
Bir haydut için soyunacak, evet (soyun)

Sonunda vücutları uzaklaşmıştı fakat onun yerine Baekhyun Sehun'un siyah deri ceketini çıkarmıştı. Chanyeol ayağa kalktı. Sarhoşluğun etkisi ile dengesi bozuldu fakat hemen düzeldi.

"Yakında sahnede yapacaklar." dedi söylenerek tuvaleti aramaya koyuldu. O tuvalete girerken şarkı bitmişti sonunda.

Chanyeol elini yıkamak için musluğu açtığında aynadaki görüntüye takılıp kafasını bakmak için tekrar kaldırdı.

"Oh.. Ağlamış mıyım?" göz altına dokunduğunda ıslaklık parmak uçlarından bileğine süzüldü.

"Y-yok daha neler.."

...

Baekhyun'un arkadaşlarından biri o oturmadan konuştu. "Arkadaşın ağlıyordu. Seni kıskandı herhalde." dedi gülerek.

Baekhyun kaşlarını çattı. "Beni niye kıskansın.."

"Tuvalette. Git ve bak."

Baekhyun ihtimal bile vermesede meraktan yerini iyi bildiği tuvalete girdi. Chanyeol gözünü siliyordu.

Baekhyun sırıttı. "Dans fazla kıskandırıcı oldu galiba."

Chanyeol tanıdık sesi duyar duymaz yerinden sıçradı. "N-ne saçmalıyorsun?"

"Ağlamışsın." dedi Baekhyun ellerini bağdaştırıp kapıya yaslandı.

"Saçma." dedi Chanyeol ve kapıdan çıkmaya çalışsada Baekhyun çekilmedi.

"Çek-"

"Gözlerindeki kızarıklık öyle demiyor. Kıyamam, kızlardan hoşlanıyordun ama sen ne oldu?"

Chanyeol sinirlendiğini hissetti ve sesi yükseldi. "Gerizekalısı-"

Baekhyun bu zırvalıkları dinlemek istemedi ve Chanyeol'ü duvara itti. Chanyeol'ün koca gözleri şokla açıldı. "Baek-"

Baekhyun tek kolunu duvara yaslayıp sertçe Chanyeol'ü öpmeye başladığında Chanyeol tekrar sarhoş hissetti. Baekhyun'un vanilya ile içki kokan teni onu duvara yapıştırdı sanki.

Baekhyun Chanyeol'ün üst dudağını emdiğinde Chanyeol beceriksizce öpmeye çalıştı.

Öpücükler tutkulu bir hale geldiğinde Baekhyun Chanyeol'ün kalçasını sıktı. Chanyeol ağzına inledi.

Bu onun için çok yalnıştı. Erkekti sonuçta, ayrıca sarhoştu.. Fakat alkol zihnini düşünmemeye zorluyordu. Umursamadı.

Bu gece yanlışların doğru olduğu geceydi.