Bölüm 4

37 3 3
                                    

Giz'in pijamaları 😊😊 İyi okumalar. 😊


     Çok güzel bir gün değil mi? Ah ne kadar da güzel sabah kahvaltısı kokusu. Bugün cumartesi ve alarm sesiyle değil kendi kendime uyandım. Ne kadar da harika. Kalkıp lavabodaki işlerimi halledip mutfağa gittim. Annem kahvaltı için en sevdiğim şeyleri hazırlamıştı. "Günaydın annem." Dedim yanağından kocaman öperek. "Günaydın kızım. Giz uyandığına göre gidip ekmek alır mısın?" Biz çocukların hazin sonu. Ekmek almaya gidecek yaşa sahip bir kardeşin yoksa tüm bu işlerle sen ilgilenmek zorunda kalıyorsun. "Olur annem." Odama gidip üzerime bir bakış attım. Fazlasıyla üstümü değiştirmeye üşeniyordum bu yüzden pijamalarımla gitmeye karar verdim. Üzerime hırkamı giyip telefonumu ve yeteri miktarda para alıp kapıya doğru ilerledim. Beni görünce ses çıkaran kardeşime baktım. "Eşek sıpası artık büyü de bu işleri sana devredeyim." Diyerek öpüp evden çıktım. 

   Bakkal çok uzak değildi o yüzden pijamalarım konusunda rahattım. Gri üzerinde Bugs Bunny bulunan hoş bir pijamaydı bence. Bu çizgi filmi küçükken çok severdim. Olgunluğumun arkasında saklanan küçük çocuk şu an gözler önündeydi. Bakkala girip "Günaydın Hasan amca." Dedim. Hasan amca bizim sokağın sonundaki kaç senelik bakkalcıydı. Küçüklüğümden beri tanır severdim. "Günaydın deli kızım." Dedi en sevdiğim sıcacık gülümsemesi ile. Çok tonton bir amcadır gerçekten. Hatırlıyorum da küçükken annemle her geldiğimizde bana çikolata verirdi. Ekmekleri alıp parasını ödedim. "Kolay gelsin Hasan Amca." Kapıdan çıkarken "Sağol kızım." Dediğini duymuştum. Eve doğru yola koyuldum. Hava serindi hırkama iyice sarındım. Bu sırada titreyen telefonuma bakmak için elime aldım. Mesaj atmıştı.

Bilinmeyen Numara: Ne güzel uyuyorsundur şimdi. Sen bu saatte kim bilir kaçıncı rüyanı görürken ben senli hayaller kuruyorum. (07:20)

Bilinmeyen Numara: Seni gördüğüm o günden beri alıştım tan vaktinde uyanmaya. (07:20)

Bilinmeyen Numara: Seni uyurken görebilseydim, saçlarını sevebilseydim keşke. Bilirim sen saçlarının sevilmesini çok seversin hemencecik uykun gelir. (07:21)

Bilinmeyen Numara: Günün aydın olsun Giz'im. (07:21)

Bilinmeyen Numara: Pijamaların güzelmiş :) (10:45)

    Son mesajı okuduğumda etrafa bakınmaya başladım. Cevap vermeyecektim evime kadar biliyorsa neden bir sapık olmasın ki? Başıma bela alamazdım. Ama aynı okulda ve aynı yaştayız. Bu yaşta nasıl bir sapıklık bu? İleride kapüşonlu birini gördüm. Elinde telefonu vardı. Yüzünü tam seçemiyordum. Ama korkudan daha çok endişeliydim.

Bilinmeyen Numara: Korkma benden. Bana böyle bakman beni üzüyor. Ben sapık değilim. Sana bugünkü ipucumu şimdiden veriyorum.

Bilinmeyen Numara: Belki aynı mahallede oturuyoruzdur... :)

   Olabilirdi neden olmasın ki? Of bilemiyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Yazmamalıyım beni gerçekten seviyorsa onun beni unutmasını sağlamalıydım. Olmazdık biz. Ardından telefonum bir kere daha titredi.

Bilinmeyen Numara: Ayrıca sana bir hediyem var ben gittikten sonra bulunduğum yerden alabilirsin. :)

   Ne hediyesi? Almalı mıydım yoksa almamalı mıydım?

Bilinmeyen Numara: Bence almalısın bu kadar çok düşünme seveceğine inanıyorum. :)

     Bulunduğu yere baktım. El sallayıp arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Gözden kaybolduğuna inandığımda gidip bıraktığı şeye baktım. Bu ama bu bir çikolata. Hem de en sevdiğimden bitterli. Yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum. Bu çocuk beni nedensizce mutlu ediyordu. Ve ben onu mutsuz edemezdim. Şahsen yazmazsam da mutsuz olabilirdi ama hep mutsuz olacağına bir süre sonra unutur.

Tan Vaktinin GiziМесто, где живут истории. Откройте их для себя