Bölüm-9

44 9 0
                                    

-Durr kııığz bir selfie çekem. Diye bağırıp çadırının üstüne atlarcasına içeri giren Esi,

-Bende onu diyecektim koş selfie çubuğu da benden olsun! Diye bağırıp, sanırım Esi'nin  dikkatini çekmeye çalışan ve bunu çok belli eden Volkan,

Şaşkın gibi etrafa afal afal bakan Batuş,

-Bunları sakinleştiren tek şeyin ne olduğunu öğrendik! Diye aradan kulağıma fısıldayan Kuzey-sanırım o da benim kalbime yerleşmeye çalışıyor ama bu sandığı kadar kolay değil-

Arada atıştıran kar, ateşin karışık güzellikte kırmızın tonlarını barındıran görüntüsü ve son olarak Kuzey'in kucağına çok yakışmış olan bir gitar bu fotoya ayrı bir renk katacaktı. Selfie çekildik ve Esi'nin telefonunu kapıp fotomuza baktım. Hepsinin ruh hali ve önceki yaşanmışlıkları yüzlerine yansımıştı. Esi'ye telefonunu geri verdim ve

-Çok yorucu ve eğlenceli bir gündü ama yarın bu günden daha güzel olabilmesi için kim kiminle yatıcak diye kararlaştırıp hemen uyuyabilir miyiz aceeeğp!

Diye git gide sesimi yükselterek bağırdım çıt çıkmıyordu. Taa ki Elif

-Ben bulduuuğm! Ahsen ve bütün kızlar yanıma gelin siz kabul ederseniz erkeklerde kabul eder!

Fısıldayarak devam etti.

-Şimdi herkes Sıla sayesinde kimin kimi sevdiğini biliyor... ııı biliyor mu?

Dedi duraksayarak karşılık geldi hemen

-Evet evet hadi devam et.
Elif devam etti.

-Ahyyy tamam ııııı offf söyledim gitti valla herkes kemdininkiyle kalsın, olsun bitsin be karşim!

-harika!diye cırladı Esi
Arkasından cevap geldi.

-Aaaa uçuk kaçık bir fikir olsada bana uyar. Dedi Selin

Bir dakika Selin! Bizim koca cumhurbaşkanı Selin! O bile kabulse bana da  uyar.

-İyi Tarıııığk! Batuuuuğş, hepiniz gelin. Hadi önce siz söyleyin.
Dedim ve Kuzey atladı.

-Biz değil önce siz söyleyin haksızlık olmasın bizim sözcümüz yok. Dedi  Benim ve diğer kızların baktığı ilk kişi Selin oldu.

-Sayın Milletvekilleri, Dış İşleri Bakanı veee  Ne olduğu bilinmeyen insanlar!..

Herkesten bir kahkaha...
Boğaz temizleme sesi...
Ve devam...

-Tamam konumuza dönüyoruz. Önümüzde çıkan engelleri aşabilmek için ortakça alınan kararı açıklıyorum...

-Hadi uzatma bee yılbaşı çekilişlerini kazanan kişiyi söyleyecekmiş gibi!..
Dedi gülerek Murat.

-Taağm bee! Herkes bir erkek seçip... yada erkekler bir kız seçip onunla geceyi geçirecek gerisi bizi ilgilendirmez! Diye tiz bir çığlık attı. Murat, Tarık, Batuş, Kuzey... hepsi aynı anda biz seçeriz dediler. Hepsi kısık sesle söyleselerde bir ağızdan çıkmış gibi kulağımızın zarını patlattılar.

Erkekler yuvarlak oluşturdu konuşma yaptılar.

-heeyyy sizi sabah ezanına kadar bekleyemeyiz. Kız kıza yatarız şurda görürsünüz heee!

Dedi sinirle Buse. Vay beee Buse? Aynştayn-Enstein herneyse-Buse!

-Anştaynın kayıp kızlarını sinirlendimeyin! Tekrar tekrar koantum şeysini anlata anlata içi dışına çıkıyo!
Dedim alaycı bir ses tonuyla.

-Biz karar verdik. Şimdi dinleyin beni...
Dedi Tarık, kesin uçuk kaçık fikirlerinden birisidir.

- Kızlar erkeklerin gözünü kapatacak.

-Eeee dedik heyecanla

-Yine siz erkeklerin yani bizim  yerlerlerimizi bize yardım ederek değiştireceksiniz.

-Heeeee? Sonunu merak ettim hadi beeee bir çıkmadı!

-Ahyyyy fenalık geldi neyse sonra siz  Aynı yerlerinizde kalmayın karışın.

- Küçükken ebe seçilmeyince ekmek teknesi yaparmış gibi tuhafıma gitti! Dedim değişik ve sabırsızca

-Sonra biz gözümüz kapalı size dokunarak veya başka bir şekilde istdiğimiz kişiyi seçeceeeeğğz! Nası fikir?

- Biraz uçuk ama olaaa biliirrr mi kii? Sizce dedi Elif kararsızca.

-siz kabulseniz bana da uyar. Dedim isteksizce ama olabilirdi de...

-taağm hadi hadi kumaş parçası felan getirin şu salakların gözünü kör edelim!
Diye sevinçliymiş gibi bağırdı, Esi.

**üzlerin gözünü bir bezle kapattık. Ben Batuşa yardım ediyordum bir yandan da çıtımız çıkmıyordu. Döndük dolaştık hepsini farklı yerlere koyduk sonrada biz  yerlerimizi değiştirdik. Bir alkışlama sesi duyan erkekler yavaş ve kararlı bir şekilde bize doğru geliyordu. Karşı karşıya duruyorduk. Elif'in karşısında Yaprak, benim karşımda Salak yalaka Ayaz,  ikizimin karşısında Sıla, Yaprak'ın karşısında Selin, Zeynep'in karşısında Kuzey, Esi'nin karşısında Tarık vardı. Kuzey en uç köşedeydi, bende öyle ona doğru baktım. Biraz ilerledi sonra sanırım hissederek bana doğru hızlı hızlı yürüdü...
O anda yüzündeki tebbesüm, içindeki sevinçli çocuğu benim gibi hâlâ atamamış bir genç görünümü ve benim yanaklarımın üstünden istemsizce akan gözyaşı ile mutlu mu olayım? yoksa üzüleyim mi? Diye aklımdan geçirdim. Önüme geldi durmayacak gibi yürüyordu ama aniden önümde durdu aradaki mesafe o kadar yakındı kii onun aldığı her nefesi hissediyordum.

-Bu sensin...

Diye fısıldadı ve gözünü kapatan bezi çıkardım. Bana baktı.

- Tahmin etmiştim...

Dedim ve merakla

- Ben olduğumu nasıl anladın?

Durdu. Göz devirdi ve cevap verdi.

- Çok yakında öğreneceksin... Sabret...

Dedi...

Herkese Sıla'nın dediği gibi çıktı sadece Volkan ortalarda görünmüyodu ama o başka bir yerde kalacağını söylediği aklıma gelince sustum.

- Eee hadi o zaman herkes çadırlara !

Dedim ve eşyalarımı alıp Kuzey'in çadırına girdim.

Bakalım daha ne olacak...

Baayyyyy!..

Öpüyorum...💜💜💜

Ben  Böyle Lisenin!..Where stories live. Discover now