TM - 3

58K 2.2K 317
                                    

Evet evet yine ithaf var :) Bu bölüm de Wattpad'de tanışıp kısa sürede muhabbet kurduğum sözleriyle yanımdaymış gibi hissettiren, destekçim ve arkadaşım Hilal'e geliyor :)

@hilalcekuc'e :)

TM -3

Bir Hafta Sonra

1 hafta geçti. Koskoca bir hafta. Ama yabâni yârimin yanına sadece bir kere gittim. Onda da susmuştuk zaten. Olmaz ki böyle ya!
Ne zaman Yankı'yı görüp yanına gidecek olsam bizimkiler tarafından engelleniyorum.
Çocuğa anca uzaktan gülümsemeyle kaldım kaç gündür.
Uf!

Ama bugün kızlara ve tabi Ceyhun'a çaktırmadan gideceğim Yankı'nın yanına.
Zaten İdil, Yücel'le buluşacak. Öykü'nün bugün takı kursu var. Geriye bir tek Ceyhun kalıyor. Onu da atlatırsam tamam bu iş.

Ceyhun : Ne kuruyorsun kafanda öyle prenses?

Hah! İyi insan lafının üstüne gelirmiş bak.

"Hiiç... Naber?"
"İyi. Senden?"
"İyi ben de."
"Niye yalnız kovboy oldun bugün bakayım?"
"Ya İdil sevgilisiyle, Öykü takı kursunda."
"Desene Öykü de sevgilileriyle"
"Aynen öyle." dedim gülerek.

Öykü başta bileklik olmak üzere her türlü takıyı yapmaya, almaya özellikle de takmaya bayılır.

Ceyhun : Biz de başbaşa kaldık o zaman.

"Kalmadık canım. Ben eve geçiyorum şimdi."
"Ha satıyorsun beni yani?"
"E biraz öyle olacak tabi."
"Aah! Bir de kaşınıyor şuna bak!"

Kahkaha attım bu haline tabi.

"Kaşınmak demeyelim de..."
"Ne diyelim hanımefendi?"
"Imm... Düşündüm de kaşınmak diyebiliriz."

İkimiz de güldük.
Sonra ben Ceyhun'u öpüp kalktım ve Yankı'yı aramaya başladım.
Bulsam ne yapacağım onu da bilmiyorum ama bulmam lazım işte.

Böyle aval aval etrafa bakınırken şans yüzüme güldü ve karşıdan motorundan inen yârimi fark ettim.
Bir dakika. Motoru mu varmış?
Bir haftadır niye görmedim ben bunu?

Resmen sekerek gittim yanına.

"Merhaba Yankı"

Şaşırmış bir ifadeyle bana döndü.

Acaba birini bekliyordu da beni görünce mi şaşırdı?

"Naber?"
"İyiyim."

Sağ ol ya ben de iyiyim.
İyi ki sordun yani!

"Motor almışsın"
"Yeni değil."
"1 haftadır yoktu da..."

Ah!
Ben bunu niye söyledim şimdi?
Çocuk, sen beni mi takip ediyorsun dese yeridir yani.

"Evet."

Bu kadar mı?

"Neyse görüşürüz." dedim arkamı dönüp.
Yüzsüzlüğüm de bir yere kadar yani. Demek ki konuşmak istemiyor çocuk ne zorluyorsam.

"Tutku!"

Oha!
O seslendi değil mi?
Yoksa halüsinasyon mu duyuyorum?
Gerçi o görülürdü ama...

"Efendim?"
"Motorla gezmek ister misin?"

İçimde Afrika halk dansları yapan hücrelerime rağmen büyük bir soğukkanlılıkla yanıtladım sorusunu.

"Olur."

Gülümseyince ben de gülümsedim.
Motora binip arkasına atlamamı söyledi.
O arkasını dönünce gülümsemem yerini kocaman bir sırıtışa bıraktı. Ve büyük bir memnuniyetle oturdum arkasına.
Bana kask uzattı. Takmadan hemen önce de "Sıkı sarılmayı unutma." diye tembihledi.

Tercih MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin