BİRİNCİ YIL ÖZEL BÖLÜM

30.7K 1.4K 737
                                    

Merhabaaa :) Uzun süredir Mabedim bildirimi almadığınızı biliyorum. Umarım bu bildirim sizi mutlu etmiştir.

 Şu an tam da bir yıl öncesinde olduğu gibi öyle heyecanlıyı ki anlatamam. Evet tam olarak 28 Kasım'ın ilk saniyelerinde Mabedim ailesi olarak bir yılı devirmiş bulunmaktayız. Zaman nasıl geçti anlayamadım. 

Hâlâ, telaşla kitaba kapak hazırladığım gece ve bir deli cesareti ile yayımla butonuna basışım gözümün önünde. Şimdi ise iyi ki cesaret etmişim diyorum. İyi ki ilk hikayemde benimle oldunuz. İyi ki bana destek verip, kalemimden dökülen kelimeleri benimsediniz. 

Hepinize minnettarım. Hepinizi çok seviyorum. Bu özel bölüm konusu itibarı ile, gelecek bir zamanda bizi nasıl bir hikayenin beklediğini gösteriyor. Anahtarı buraya bırakıyorum. Gün gelip kapısını açacağız. 

Yorumlarınızı bekliyorum. Umarım keyifle okursunuz. HEP BENİMLE OLUN....

********* 

Kerem, kafasını kız kardeşinin odasına uzattı. 'Kaç kere dedim benim hırkalarımı alma diye sana?'

Cemre bezginlikle açtığı gözlerini kardeşine dikti. Morali bozuktu. Canı sıkkındı. Bunun nedeni ise o kör olası, sarı kafalı, ismi lazım değil Poyraz'dı.

Kafasından indirdiği büyük kulaklığını dizlerine bıraktı. 'Ne istiyorsun yine?'

Kerem odaya dalıp, sandalyenin üzerinde duran gri hırkasını havaya kaldırdı. 'Neden benim hırkalarımı alıyorsun sen?'

Cemre gözlerini yeniden kapatıp yatakta döndü. 'Tamam bir daha almam.'

Kendisine hiç cevap vermeden dönüp yatan kardeşine bakakalan Kerem bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Yoksa Cemre asla susmazdı. Bezdirene kadar konuşurdu.

Usulca kardeşinin yatağının ucuna oturdu. 'Neyin var senin?'

Cemre gözlerini açmadan omuzlarını silkti. Kardeşine dönmedi. Dönse, kızarmış gözlerini gören Kerem sorgulardı. Öğrenmeden bırakmazdı.

'Bir şeyim yok.'

Kerem bezginlikle nefesini verdi. 'Bana baksana sen? Ne oldu sana?'

Cemre bir hışım yattığı yerde döndü. 'Gitsene sen odana ya. Ne uğraşıyorsun benimle?'

'Gitmiyorum bir yere. Döküleceksin. Bak o Arda denen dallama bir şey mi dedi?' Hızla yerinden kalkıp odada sinirle bir tur attı. 'Ben ona yapacağımı yapmalıydım. Peşini bırakmıyor değil mi şerefsiz? Ne söyledi de kırdı seni?'

Cemre derin bir nefes alıp ağlamaya başladı. 'Hayır Kerem ne saçmalıyorsun?'

Kerem kardeşinin yanına ulaşıp yüzünü ellerinin arasına aldı. 'Ne oldu o zaman güzelliğim? Anlat hadi.'

Cemre gözlerini tereddüt ederek kardeşinin yüzünde dolaştırdı. 'Ben güzel bir kız değil miyim Kerem? Sevilmeyecek biri miyim?'

Kerem'in yüzü bozguna uğramış gibi oldu. Canının yarısı olan kardeşinin, canı neye yanıyordu böyle?

Kızı kendine çekip sarıldı. 'Sen ne diyorsun kızım ya? Senden daha güzeli mi varmış?' Bir müddet duraksayıp güldü. 'Annemden sonra sen geliyorsun işte.'

Cemre gözündeki yaşları sildiği yerde gülmeye başladı. Kerem o esnada, kızın öteki sorusunu cevaplıyordu. 'Hem seni sevmeyecek olanın alnını karışlarım ben. Kim ne demeye sevmiyormuş benim güzelimi?'

Kızın yüzüne baktı. 'Ulan ben seni sevecek olan adamın da alnını karışlarım. Hangi cesaretle seviyormuş benim kardeşimi?'

Cemre bıkkınlıkla nefes aldı. 'Erkeklenme burada bana şimdi. Sen kızları severken iyi, senin kardeşin sevilecekse vay efendim niye seviyorlar.'

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin