2.0

14.2K 614 101
                                    

EVET YENİ BÖLÜM CANLARIM KISA OLDU BİLİYORUM AMA OLSUNDU YAZARLARI ONLARI FAZLA BEKLETMEMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYORDU.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM CANLARIMIN İÇLERİ.

İYİ OKUMALAR;

Gözlerimi yüzümde ki ıslaklıkla açıp karşımda ki yüze baktım. Kayra karşımda durmuş bana bakıyordu. Dirseğini yatağa yaslayıp başının altına destek vermiş ve yüzünü, yüzüme yaklaştırmış dudaklarını yüzüme bastırıyordu.

Ben ayıldıktan sonra da dudaklarını yüzüme bastırmaya başladı. Dudaklarım dışında her yere öpücüklerini bırakıyor ıslaklığını tenime hapsediyordu.

"Kayra."

"Hımmm."

"Günaydın."

"Sana da." Bir yandan öpücüklerini sıkılıkla devam ettirirken bir yandan bana cevap veriyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Şıııışt güzel sevgilimi uyandırıyorum."

"Çoktan uyandım."

"Kendimi uyandırmaya çalışıyorum o zaman."

"Gayet uyanıksın."

"Sevgilimi öpmek istiyorum ve öpüyorum."

"Ha şöyle eğri oturup doğru konuşalım Kayra bey." Birden üzerime çıktığında kalakaldım.

"Ne yapıyorsun?"

"Eğri oturup doğru konuşalım demedin mi?"

"Evet dedim ama gel üzeirme çık demedim."

"Doğru konuşacağım."

"Tamam konuş."

"Düğünümüze sadece 2 ay 2 hafta kaldı."

"Ha?"

"Feza farkında mısın biz 2.5 ay sonra evli bir çift olacağız."

"Saçmalama."

"Saçmalamıyorum. Bir hafta sonra İstanbula gidiyoruz canımın içi annen seni merak etmiş."

"Ben daha 20 yaşına yeni gireceğim Kayra."

"Evet biliyorum."

"O zaman evlenmek işçin küçük olduğumu da biliyorsun"

"Bence 20 yaş pekte küçük sayılmaz. Evlendiğimizde 20 yaşında olacaksın işte. Hem bana kalsa şimdiye evliydik de annen 20 den önce olmaz dedi. Doğum gününde evlenelim istedim o da 'ne o evlilik yıl dönümünü ve kızımın doğum gününü birden elden çıkartmak mı istiyorsun?' dedi ben de tamam dedim mecburen. 1 ay sonra 20 yaşına giriyorsun ve ondan 1,5 ay sonra da evli bir kadın oluyorsun."

"Nasıl benim hakkımda bu kadar büyük bir karar verebiliyorsunuz?"

"Senin iyiliğin için neyin iyi olduğun biliyoruz çünkü."

"Benim için?"

"Evet."

"Kayra belki de ben seninle evlenmek istemiyorum?" Öylece yüzüme bakıyordu.

"İstemiyor musun?"

"Kayra ben seni tanımıyorum."

"Tanışalım."

"1,5 ayda mı?"

"1,5 saatte."

"Kayra insanlar en az 2 yıl birbirlerini tanıyıp öyle evleniyorlar. Eğer evlenirsek bu üniversiteden sonra olsun istiyorum."

"Feza ben sensiz yapamıyorum. Zaten yıllardır seninim ben, şimdi seninde benim olmanı istiyorum. Sevdiğim kadını ömür boyu yanımda istiyorum. Evimde, odamda yatağımda ol istiyorum. Artık sana sevgilim değil karıcım demek istiyorum."

"Kendimi buna hazır hissetmiyorum. Evlilik çocuk oyuncağı değil ki Kayra."

"Evet değil ve biz de çocuk değiliz Feza. Biz büyüdük, hatta evlenecek kadar büyüdük."

"Bilmiyorum ben, bilmiyorum Kayra karar veremiyorum. Bir yanım tamam diyor bu doğru olan onu seviyorsun ve ömrünü onunla geçirebilirsin, ama diğer yanım onu ne kadardır tanıyorsun ki diyor. Onun sevgisinden nasıl eminsin, kendi sevginden nasıl eminsin? Bir adamla bir ömür boyunca nasıl yaşayacaksın diyor. Hangisini dinleyeyim Kayra?"

"Sana olan sevgimden asla şüphelenme. Kendi sevginden de şüphelenme be gözdüm Feza seni gördüm beni gördüm. Feza ben bizi gördüm. Biz oluruz, bir ömür boyu biz oluruz. Ben biliyorum sen asla pişman olmayacaksın çünkü 2,5 ay sonra seni delicesine seven, her şeyini sana adayan, sen olan her şeyiyle seni destekleyip koruyan, kollayan senin için her şeyi yapabilecek güce sahip bir kocan olacak. Ben senin olacağım Feza. Beni istemiyor musun? Senin olmamı istemiyor musun?"

"İsteyeyim mi?"

"İste."

"O zman istiyorum."

"Tamam hadi kalk, hazırlan gidiyoruz."

"Nereye?"

"Tanışmaya." Üzerimden kalkıp bana hiç bakmadan kapıya yönelip açtı. Dışarı çıkmadan hemen önce omzunun üzerinden bana baktı.

"Çabuk hazırlan çıkalım." O gidince kalkıp dolaba ilerledim ve üzerime siyah kot pantolonumu giyip üzerine beyaz salaş tişörtümü giyindim. Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyinip saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım ve odadan çıktım. Aşağı indiğimde Kayra masaya oturmuş kahvaltı ediyordu.

"Hayvan insan bir bekler."

"Sen bekliyor musun ki?"

"Evet."

"Evet sen bekliyorsun ama olsun hadi gel çabuk kahvaltı edelim çıkacağız."

"Nereye gideceğiz?"

"Bir yere işte."

"Söylemeyecek misin?"

"Hayır gittiğimizde görürsün."

"Peki." Masaya oturup ben de kahvaltı etmeye başladım. Yaklaşık 15 dakika sonra tamamen doymuştum.

"Ben doydum."

"Ben de. Kalkalım mı?"

"Olur." İkimiz birlikte kalkıp çıkışa yöneldik. Bu iki haftada öğrendiğim bir şey de asla hiçbir şeye karışma yardımcılar halleder. Kayra çok kızıyor dokunduğumda. Sonra kaç saat tribini çekiyorum adamın.

Evden çıktığımızda bahçenin kenarında ki siyah arabaya ilerledik. Ben ön yolcu koltuğuna geçerken o da şoför koltuğuna geçti ve hemen arabayı çalıştırdı. Yaklaşık yarım saatlik yolculuğumuzda ne o ne de ben hiç konuşmamıştık Ben nereye gittiğimizi merak edip düşünürken o daha da düşünceliydi ve karmaşa içinde gibiydi.

Ne kadar sormak istesem de üstüne gitmek istemiyordum.

Yarım saatin sonunda büyük, çük büyük bir kabristanın önünde durduğumuzda öylece kalakalmıştım.

Kayra inip benim tarafıma geldi ve kapımı açıp elini uzattı. Hiç tereddüt etmeden elini tuttuğumda beni dışarı çıkarttı ve ellerimizi birleştirip kabristana döndü.

"İşte ben burasıyım Feza. Benim geçmişim burası. Hadi gel ve beni tanı."

NASILDI BAKALIM?

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM CANLARIM.

KENDİNİZE İYİ BAKIN.

BİR ADET ANONİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin