Medya: Sağ Taraf Kris
Sol Taraf Yifan.
***
Gözlerini yumarak derin bir nefes aldın. Bir anda bütün anılar kafanın içinde belirmişti. Hatırlıyordun. Kim olduğunu hatırlıyordun.
"Hatırlıyor musun? Cor Meum'un kıymetlisi olduğunu." Kris olarak seslendiğin beden gülümseyerek sana baktığında gözlerini kısarak ona odaklandın.
"Görüntüm değişmemiş." Taht odasında duvara bitişik olan aynadan kendine baktın.
"Kalbimin sahibi başka bir bedende hayat bulurken görünüşünün değişmesine nasıl izin verirdim?"
Gülümseyerek Kris'e baktın. "Ülke ruhu olarak romantikliğini hala koruman gözlerimi yaşarttı." Kris kıkırdayıp sana baktı.
"Sen gittiğinden beri çok değişti inan. Yıllarca senin gelmeni bekledim. Her ana rahmine düşen kız bebeğinde senin ruhunu aradım. Bana öyle söyledin. Geri geleceğini ve yine kalbime sahip çıkacağını söyledin." Üzerindeki elbise zümrüt yeşiline dönerken derin bir nefes aldın.
"Sende tekrar ana rahmine düştüğümü hissedince tekrar doğmak için ana rahmine kendini yerleştirdin değil mi? Yifan senin Reenkarne bedenin." Kris kafasını sallayarak seni onayladı.
"Fakat ruhum sıkıştı pretiosum. Yifan'ın hatırlaması gerek. Ülkenin merkezinde olan kalbim buz tutmaya başladı. Ve savunmasızım. Glacies her an saldırabilir." Kararsızlıkla gözlerini kıstın.
"Bedenin bu yüzden mi dalgalı?" Kris kafasını salladı ve sana bir adım daha yaklaştı.
"Sadece Ejderha'm anılarına kavuşabildi. O ahmak hiç bir şey hatırlamıyor." Bıkkın bir nefes verip konuştuğunda kıkırdayarak ona baktın.
"Kendine hakaret ediyor olman çok mânidar doğrusu." Dediğin cümle üzerine Kris homurdandı.
Derin bir nefes alarak gülümsedin ve Tahtına baktın. Hatırlıyordun. Bu Ülkenin kurucusu, Cor Meum'un kıymetlisi olduğunu, bir hiç olmadığını hatırlıyordun.
Şu an görmesen de Cor Meum'un her yerinde doğanın bayram havasına girdiğini biliyordun.
Zümrüd-ü Anka küllerinden doğmuştu.
***
RiJin insan bedenine döndüğünde kenarda duran çantadan uzun pelerinini çıkarıp üzerine giydi. Görüşü düzeldiğinde etrafta yeni yeni açan ateş çiçekleri dikkatini çekti.
"Demek sonunda hatırladı." Gülümseyerek pelerinin önünü kapattı ve Lux Coronam'dan aşağı baktı.
Iki asırdır kendilerini göstermeyen su ve toz perilerinin uçuşmaya başladığını görünce gözleri parladı. Su perileri gölün üzerinde çeşitli hareketler yaparak sevinçlerini sergiliyordu.
"Başından beri kim olduğumu biliyordun." Önündeki kıza seslendiğinde RiJin irkilerek sana döndü. Göz göze geldiğinizde gülümseyerek önünde diz çöktü.
"Yuvanıza hoş geldiniz Majesteleri." Gülümseyerek elini onun omzuna yerleştirdin ve kalkmasını sağladın.
"Ne zamandır beni bekliyorsun?" Merak ederek sorduğunda RiJin'in gözlerinde bir hüzün dalgası belirdi.
"Iki asırdır efendim." Minnettar bir şekilde gülümseyip ona sarıldın.
"Geri döndüm, benim sadık Muhafızım."
***
Yifan derin bir nefes alarak babasının yanından çıktığında Chanyeol'de onu takip ediyordu.
"Chanyeol içeride de konuştuğumuz gibi sezdirmeden orduyu hazırla. Her an her şey olabilir hazırlıklı olmalıyız." Yifan tedirgindi. Cor Meum şu an savunmasızdı ve her an her şey olabilirdi.
STAI LEGGENDO
Selection of the Dragon¹ (Wu YiFan OC)
FanfictionWu YiFan kadim Ejderha soyunun Prensi'ydi. Kendisi ve içindeki Ejderha yenilmesi zor güçteydi. Ve bu Ejderha'nın kendi Anka Kuşunu seçmesi gerekiyordu. Fakat olmaması gereken bir şey oldu. Ejderha bir Nihil'i seçti. Yani seni. Wu YiFan x Sen. -Yaza...
