4. Ateş 🔥

7.7K 621 409
                                        

Yifan tamamen sakinleştiğinde elini çekmeye yeltenmiştin ki Prens tarafından durduruldun.

"Elini çekme Iunae Lumen." Kafanı kaldırıp Prense baktın. Neden elini tutman gerektiğini anlamıyordun.

"Majesteleri iyi olduğunuza emin misiniz?" Aynı endişeli sesle konuştuğunda Yifan kafasını salladı.

"Ben iyiyim fakat Ejderham gelmek istiyor. Seni özlemiş." Uzun adam gözlerini devirdiğinde kaşların havaya kalkmıştı. Ne demek istediğini anlamamıştın.

"Beni mi özlemiş?" Etraftaki konuklar hala size ve ellerinize bakarken onları görmezden gelmeye çalışarak konuştun.

"Farkında değilsin ama Ejderham sana aşık ve seni hissedemediği zamanlar özlüyor." Yifan çok normalmiş gibi durumu sana açıkladığında şaşkınlığın iki katına çıkmıştı.

"Bana aşık mı?"

"Evet. Bu yüzden seçimi Ejderhalarımıza bırakırız. Onun seçtiği kişi en doğru olandır. Çünkü Ejderhaların kalbi ve ruhu saftır ve ancak onun gibi olan birine aşık olur." Yifan sözlerini bitirdiğinde hayran olmuş bir şekilde ona bakıyordun.

"Bu çok güzel bir şeymiş Majesteleri." Hayranlığın sesine de yansıdığında Yifan gülümsedi.

"Evet öyle." Konuşmanız henüz sonlandığında büyük Prens Jiyong yanınıza geldi. Hemen onu selamladığında gülümseyip aynı şekilde karşılık verdi.

"Birazdan yüksek sınıftan kişiler ve akrabalarımız tanışmak için gelecek. Sıkıcı ve biraz uzun olacak ama katlanmanız gerekiyor."

"Ankaların ailesini ve onları görmek istemiyorum." Yifan bir anda çatallaşan ve hırçınlaşan ses tonuyla konuştuğunda Jiyong ve sen korku ve şaşkınlıkla ona baktınız.

"Yifan Ejderhanı kontrol et." Jiyong dişlerinin arasından konuşup bir adım kardeşine yaklaştığında Yifan'ın göz renginin kırmızıya döndüğünü fark ettin.

"Onlar Iunae Lumen'in huzuruna çıkacak seviyede değiller." Yifan yine aynı ses tonu ile konuştuğunda Jiyong göz ucu ile soluna baktı. Orada duran iki kişi sanki bir terslik olduğunu sezmiş gibi yanınıza gelmişti.

"Yifan hemen Ejderhanı kontrol et!" Büyük Prens yüksek olmasa da yine de oldukça keskin olan bir ses tonu ile konuştu. Yifan öne çıkıp saldıracakmış gibi olduğunda refleksle avucunun içindeki eli sıktın. Prens durup ani bir hareketle sana döndü.

"Majesteleri lütfen anlayış gösterin. Bu olması gereken bir gelenek." Sakin ve ikna edici bir ses tonuyla konuştuğunda iradeyi ele geçirmiş olan fakat dönüşmeyen Ejderha hırıltılı bir nefes aldı.

"Sadece senin için yapacağım." Çatallı ses tekrar konuştuktan sonra Yifan'ın göz rengi normale döndü.

***
Son konuklar da tanışma faslını bitirip yanınızdan ayrıldığında yorgun bir nefes verdin. Kaç kişiyle tanışıp konuşmak zorunda kaldığını hatırlamıyordun bile.

"Ah galiba sona ben kaldım." Ve sandığın gibi henüz bitmemişti. Esmer ve yumuşak yüzlü bir adam yanınıza geldiğinde Yifan ile samimi bir şekilde tokalaştılar.

"Bana en yakın kuzenim JoonMyeon. Kendisi bir Su Ejderhasına sahip." Saygıyla eğilip selamladın.

"Memnum oldum Majesteleri." JoonMyeon gülümsedi ve aynı şekilde seni selamladı.

"Bende memnun oldum Majeste. Ikinizde çok yorgun görünüyorsunuz. Tüm konuklar ile görüştüyseniz ayrılmanız sorun olmayacaktır."

"Kral ve Kraliçe'nin iğneli laflarını işitmek istediğimi hiç sanmıyorum." Yifan göz ucuyla davet salonunun başında tahtlarında oturan ve yanlarındaki bürokratlar ile konuşan anne ve babasına baktı.

Selection of the Dragon¹ (Wu YiFan OC)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang