Çırpınırken (Düzenleniyor...)

XX.

👨‍👩‍👦 

Sen benim çocukluğum 
Son umudumsun 

Gece _ Gel Beni Kurtar 

     Delfin somurtarak önünde akıp giden yola baktı. Yanındaki adam ise onun aksine çok keyifliydi. Delfin sıkıntıyla iç çekip camdan dışarı çevirdi kafasını. Onun peşinden gitmeye devam ediyordu hâlâ. Onu seviyordu. Yapacak hiçbir şey yoktu. Aptal bir kalbi vardı. Aldatılmasına ve onun tarafından yalnız bırakılmasına rağmen hala onunda duruyor ve söylediklerini yapıyordu. Kendini değiştirebilmeyi umuyordu. Ama bırakmak tutunmaktan zor duruyordu.

"Biraz daha karamsarlaşırsan, arabanın içine yıldırım düşmesinden korkmaya başlayacağım." dedi Derin hafif alaycı bir sesle. Delfin ona ters bir bakış atıp tekrar camdan dışarıya baktı. Hala geçen gün yaşananlar yüzünden ona kızgındı. Aslında daha çok kendine kızıyordu. Duyguları yüzünden ama bu konuyu düşünmek istemiyordu.

"Biz nereye gidiyoruz baba?" dedi Merih arka koltuktan. İkilinin arasındaki gerginlikten bihaberdi.

"Amcanla tanışmaya gidiyoruz oğlum." dedi Derin dikiz aynasından Merih'e bir bakış atarak.

"Benim amcam mı var?" dedi Merih gözlerini kocaman açarak.

"Evet, bir amcan bir de halan var." dedi Derin önündeki yoldan gözünü ayırmadan.

"Halamı ne zaman göreceğim? Onu da şimdi mi göreceğim?" dedi Merih heyecanla.

"Hayır, onunla sonra görüşeceğiz." dedi Derin tekrar Merih'e bir bakış atarak. Merih'in yüzü düştü. Derin gülümsemesini bastırıp,

"Niye düştü yüzün bakalım?" dedi sesine ciddi bir ton katmaya çalışarak. Delfin de bunun üstüne arkasına dönüp,

"Bugün bir de amcanın evleneceği kadınla da tanışacaksın. Gülümse bakalım." dedi zorlukla gülümseyerek. Sonunda Merih'in yüzüne bir gülümseme yerleşti. Derin minnet dolu bir gülümsemeyle Delfin'e baktı. Delfin gözlerini kaçırdı. 

*** 

     Derin arabayı restoranın önünde durdurduğunda Delfin sessizce kapıyı açıp indi. Derin onun bu hali karşısında duraksadı. Bu durum Derin'i tedirgin ediyordu. Delfin konuştuğu müddetçe öfkeyle ve nefretle konuşsa bile rahatlıyordu Derin. Çünkü genç adam en tehlikeli anların Delfin'in sessizliğinin hüküm sürdüğü anlar olduğunu biliyordu. Bu tedirgin ruh haliyle indi arabadan. O sırada Delfin de Merih'i indiriyordu arabadan. Küçük çocuk heyecanla zıplayıp duruyor ve annesinin elini çekiştirip duruyordu. 

"Anne, hadi anne!" dedi Merih hevesli bir sesle. Delfin oğlunun saf heyecan ve neşesi karşısında daha fazla ifadesizliğini koruyamayıp güldü. 

"Tamam, oğlum. Sakin ol birazcık. Geldik işte." dedi gülüşlerinin arasında.  Derin yanlarına gelip Merih'in saçlarını karıştırdı. 

"Kadınlar bu kadar heyecanlı erkekleri sevmez oğlum. Ne kadar sakin ve havalı olursan o kadar çok etkilersin onları." dedi bir kahkaha eşliğinde. Merih durup babasına baktı. 

"Annem beni böyle seviyor. O yeter bana." dedi kafasını yukarı dikerek. Delfin bir kahkaha atarak eğildi ve oğlunun kafasına bir öpücük kondurdu. 

"Ben seni her zaman seveceğim, birtanem." dedi sevgi dolu bir sesle. Merih neşeyle annesine sarıldı. Ardından geri çekildi. 

"Haydi, gidip amcamı ve eşini görelim. Ben çok merak ediyorum." dedi anne ve babasını çekiştirerek. Derin ve Delfin gülerek Merih'in kendilerini sürüklemesine izin verdiler.