5) *****

10 9 0
                                    

    Sarayda ise Elizabet bütün gününü dairesinde Edward ile ilgilenerek geçiriyordu. Mariya ve Elena her gün yanına gelip ona arkadaşlık ediyorlardı. Kraliçe Elizabet ise kralın yokluğunda devlet işleriyle ilgileniyordu. Saraya bu arada iki de misafir gelmişti.

   Argiton Leydisi Miranda ve kızı leydi İzabel gelmişti. Miranda yıllar önce krala evlilik için gösterilen genç kızlardan biriydi. Kralın kendisi gibi zengin ve güçlü bir ailenin kızı yerine şimdiki kraliçeyi seçmesi yüzünden halen sinirliydi. Şimdi ki hedefi ise kızını Prens William ile evlendirmek ve bu şekilde dolaylı yoldan tahtı elde etmekti. Taht sırasının şuan onda olduğunu biliyordu. Bu yüzden Elizabet'in ve küçük prensin varlığı onu ve kızını rahatsız ediyordu.

    Kraliçe Elizabet onların varlığından rahatsız olsa da pek ses çıkarmadı. İzabel ise prenseslerle iyi anlaşmanın yollarını arıyordu. Ama pek havalıydı.
Kraliçeyle ilgili bazı sözlerini duyunca kızlar ona tepki gösterdiler. İzabel bu yüzden yanlız kaldı ve daha hırçın biri olup çıktı.

    Anna ve iki hizmetçi Elizabet için yemek taşırken müdahale etmeye kalktı. Anna ise görevi gereği ona engel oldu. İzabel ona sinirlenip halen yaralı olan kolunu sıktı. Mariya ve Elena o sırada yanlarına gelince her zamanki gibi kendini masum göstermeye çalıştı.

    Mariya Anna'nın kolunun bir kez daha kanadığını fark etti. Bu da onun İzabel'e kızmasına neden oldu. Ona:

"Bu şekilde hareket etmeye devam edersen hiç bir şeyi elde edemezsin. Soylu bir leydisin ve o şekilde davranıp ona göre hareket etmelisin. Abim ile bir gelecek istiyorsan, hareketlerine biraz daha dikkat et. William abime oldukça sadık ve düşkün biridir. Kral abim ve ailesini saraya kabul ederse taht hayallerin suya düşer. O yüzden seçimlerini dikkatli bir şekilde yap," dedi.

    İzabel hırsla orayı hemen terk etti. Mariya ve Elena Anna'yı dairesine götürüp tedavi olmasını sağladılar. Elizabet diğer çalışanlardan duyarak hemen yanına geldi. Anna sadece yardımcısı değil, saraya  ilk geldiği günden beri en yakın arkadaşıydı. Bu da onu çok kızdırmıştı.

   Kraliçe Elizabet onlar için güvenliği iyice artırdı. Miranda ise yapmacık bir gülüşle ilk fırsatta soluğu Elizabet ve Edward'ın yanında aldı.  Yanında üç tane kaba saba kadın vardı. İki tanesi hizmetçi biri ise süt anne diye gelmişti.

    Miranda Elizabet'e, "senin gibi basit bir kadın bir prens için iyi anne olamaz. Bundan böyle getirdiğim üç güvenilir hizmetkarıma prensi teslim edeceksin. Senin yerin ise çöplük ve ben seni sarayımda görmek istemiyorum," dedi.

    Elizabet bunu beklediği için hiç ama hiç şaşırmadı. Ama oğlunun elinden alınmasına asla izin vermeyecekti. Ona, "sizin kim olduğunuzu biliyorum. Yalnız bir sorun var siz kraliçe değilsiniz. Bu sarayda size ait değil. Beni ancak buradan kraliçe Elizabet çıkartabilir."

   Kraliçe Elizabet adının üstüne basa basa söylemişti. O sırada bir çalışan durumu fark edip nöbetçilere ve kraliçe Elizabet'e haber verdi. Bu olay kraliçe Elizabet için son damla olmuştu. O da tam bu konuşmaların üzerine geldi. Miranda'ya:

"Bugüne kadar konuk olduğun için sesimi çıkarmadım. Ama bu son olayla çok fazla ileri gittin. Benim torunumu ve gelinimi tehtit etmeye kalkışamazsın. Yarın ilk işin geldiğin gibi şatona geri dönmek olacak. O zamana kadar dairende sen ve leydi İzabel gözetim altında olacaksınız," dedi.

   Sonra iki nöbetçiye dönerek 'leydi Miranda'ya dairesine kadar eşlik edin. Yarına kadar sizin gözetiminiz altında olacak. En ufak sorunda sizde sorumlu olursunuz,' dedi. Nöbetçilerden biri muhafızların ikinci derece komutanıydı ve kraliçenin aslında ona karşılık konuştuğunu biliyordu. Miranda ile oradan ayrıldılar ve onu dairesine götürdüler. Hizmetkarları ise uygun bir şekilde uzaklaştırıldı. Saraya bir daha gelemeyecek şekilde ayrılmak zorunda kaldılar.

    Kraliçe Elizabet karşısında sinirli bir şekilde duran gelininin yanına gitti. Onu koltuğa oturtup, "biraz sakin ol. Seni ve torunumu koruyacağım. Hiç kimse seni ve torunumu birbirinizden ayıramayacak. Ona ne kadar iyi anne olduğunu biliyorum ve görüyorum. Edward seni seviyor ve çok mutlu görünüyor. Her şeye rağmen oğlumun yanında oldun. Edward gayet iyi ve sağlıklı göründü bana teşekkür ederim," dedi.

   Elizabet günler sonra yüzü ilk kez güldü. Saraya geldiğinde sadece prenses Mariya ve Prenses Elena'dan bu kadar yakınlık görmüştü.

"Edward ile aramızda ne geçerse geçsin o benim kocamdır. Ne olursa olsun her zaman yanında olacağım. Ne yalan söyleyeyim, kasabada ilk karşıma çıktığında çok korkmuştum. Ama bana sahip çıktı ve her zaman korudu. Yanıma taşındığında ilk başta yapamaz diye endişe ettim. Ama kısa süre içinde insanların güvenini ve saygısını kazandı. O saldırı olduğunda tek bırakmayıp bize yardım ettiler. Bunda Edward'a olan sevgi ve saygılarının payı çok büyük," dedi.

    Kraliçe Elizabet bildiği ve bir kez de Elizabet'ten duyduklarıyla çok mutlu oldu. O günden itibaren Kraliçe Elizabet onu yanından hiç ayırmadı. İlerisi için iyi bir kraliçe olacağını zaten biliyordu. Güzel bir eğitimle onu bunun için hazırlamaya başladı. Leydi Miranda ise kızı İzabel ile birlikte askerlerin gözetimi altında şatolarına geri döndüler.

   Leydi Miranda bu duruma oldukça sinirli olsa da sesini çıkarmadı. Yeni bir planı vardı ve prensesleri yaşları küçük olsa da kullanmak istedi. Şatoya dönünce ilk iş oğlunu ve yiğenini saraya görev amaçlı gönderilmesini sağladı. Markus'u Mariya'ya eş olmaya ikna etmişti. Yanlız Mariya henüz onbeş yaşındaydı. Markus ise otuzbeş yaşında ve evli bir adamdı. Eşi olan leydi Anita'yı boşayıp annesinin istediklerini yapmaya hazır görünüyordu. Leydi Anita'nın üç yıllık evliliğe rağmen bir çocuğu olmamıştı. Leydi Miranda bu yüzden onu hep hor görüyordu. Albert ise otuzüç yaşındaydı ve Elena ise onüç yaşındaydı. Onun da bir karısı ve iki kızı vardı. Leydi Alberta üçüncü bebeğine hamileydi.

   İki prensese yakın olmak için çok uğraştılar. Ama kızlar onlara tavır gösterip yüz vermediler. Bir süre sonra Kraliçe Elizabet'e leydi Miranda'dan bir mektup geldi. İki prenses için evlilik teklifi içeren bir mektuptu. Kraliçe Elizabet bu duruma kızıp iki lordu saraydan uzaklaştırdı. Bilmediği bir şey daha vardı. Benzer bir mektup krala da gitmişti. Leydi Miranda kocası lord Antuan aracılığıyla bu teklifi iletmişti.

   Prens Edward bu bilgiyi alınca çok sinirlendi. Lord Antuan'a:

"Evli olan oğluna ve yiğenine henüz onbeş ve onüç yaşındaki kardeşlerimi mi istiyorsunuz. Aradaki yaş farkı bile bunun için en büyük engeldir," dedi.

  Lord Antuan ise, "oğlumun bir çocuğu bile yok. İşe yaramaz bir kadınla evli yaş sorun olmaz. Markus prenses Mariya'ya iyi bir hayat verir.
Albert'in ise sadece kızları var. Lordluğunun geleceği için Elena gibi daha genç biri iyi olur diye düşündük. Üstelik sarayda artık bir yeriniz olmadığı için müdahale şansınız yok. Eski veliaht prens," dedi.

   Prens William ise sinirle yumruklarını sıkarak, "sanırım bu durumda benden bir cevap beklemeniz gerekiyor. Bende abim prens Edward ile aynı fikirdeyim. Mariya ve Elena için evlilik oldukça erken, o yüzden bu teklifi unutun. Bir gün evlenecekler ama bu yaşları uygun olduğunda ve uygun yaşta birer adayla olacak. Aralarında yirmi yaş fark olan birileriyle değil," dedi.

  Kral kendisine söz bırakmadan konuşan çocuklarına gururla baktı. Lord Antuan'a, "Kraliçe Elizabet bana bundan söz eden bir mektup yolladı. Her şeyden haberim var. Böyle bir teklif onur olsa da kabul edilir değil. Kızlarımı mutsuz bir hayata mahkum edemem," dedi ve konu kapandı.

YAŞAMDove le storie prendono vita. Scoprilo ora