pain | ¹ | pain

143 18 107
                                    

"Seni ölüm bizi ayırana dek seveceğim."

•••

¶Genç adam ellerini masasının üzerine yerleştirdi, kütüphanedeki kitaplara göz gezdirdi ve sonra başını da masaya dayadı.

Kitap okursa belki daha da yorulacaktı, ama o kitabı bulmalıydı. Tekrar kitaplara baktı ve orada aniden belirmişçesine duran kitabı gördü.

"Ah, sonunda seni buldum,"diye mırıldandı ve hemen kitaplığa doğru yürüdü.

Kitabı almam üzereydi ki, eli başka bir ele çarptı.
"Cidden, bu kitapla ilgili ne sorunlarınız var?"diye isyan etti Mark.

Mark fazla sabırsız bir lise öğrencisiydi, mezun olmak için iki senesi vardı. Sarı saçları, kahverengiyle yeşilin birleşimi gibi olan güzel gözleri vardı. Elleri uzun ve ince, dişleriyse uzun ve sivriydi.

"Lisede okumamız için verdikleri kitap dostum, bence biraz sakin olmalısın."dedi diğer çocuk ve bakışlarını Mark'a dikti.

"Bize de,"dedi Mark ve kitabı hızlıca koltun altına sıkıştırdı. "o yüzden okumam gerek."

"Zaten inek öğrenciye benziyorsun! Benim ders notlarım da düşük!"Mark kütüphaneden çıkarken çocuk arkasından bağırıyordu. Mark onu takmamaya çalışarak kitabı danışmaya hızlıca gösterdi ve ismini söyledi,"Adım, Mark Tuan."

"Bekle."dedi çocuk bu sefer bağırmaktan kısılan sesiyle. "Kitabı bana da okutur musun?"

"Neyle? Mucize falan mı yapayım?"dedi Mark ve gözlerini devirdi. "Telefon numaranı alırsam bana fotoğraf atabilirsin belki."dedi çocuk o sırada.

"Bu nasıl bir bahane?"Mark sivri dişlerini göstererek gülümsedi.

"Aklından o tür şeyleri çıkar derim."dedi çocuk sert bir ifade takınarak ve telefonunu Mark'a uzattı. "Adım Jackson, Jack diye kaydedebilirsin sorun olmaz."

"Sonuçta seni bir daha görmeyeceğim."dedi Mark ve gözlerini Jackson'a dikti.

"Hadi ama! Hızlı olamaz mısın?"dedi Jackson saçlarını karıştırarak.

Bir de bana sabırsız derler, diye düşündü Mark da o sırada. Jackson ikide bir kendi kendine mırıldanıyordu.

"Al telefonunu. İhtiyacın olduğunda Mark Tuan'a mesaj at işte. Neyse, ders çalışmam gerek, görüşürüz."

Jackson şaşkın bakışlarını Mark'a attı ve sonra telefonundaki numaraya baktı. Şanslıysam bu sınavdan da kalmam.

• • •

Mark evine vardığında ilk olarak kitabıyla beraber odasına gitti ve kendini yumuşak yatağının üzerine attı. Çok rahat bir çalışma yeriydi, tüm öğretmenler aksini söylese bile...

Telefonunun bildirimiyle gözlerini kitaptan alabildi ve bakışlarını telefonuna yöneltti.
"Ah, şu çocuk... Cidden..."diye mırıldandı ve mesajlarda Jackson yazan bölüme tıkladı.

Jackson
Lütfen 124 ile 140 arası sayfaları atar mısın? Veya özetle ne bileyim.

Mark
Birileri çok çalışkan (!)
Neyse bu beni ilgilendirmez.
Atarım, özetlemekle uğraşamam.
Kütüphanede tanıştığım gizemli çocuk.
Sana nasıl güvendim anlamıyorum.

pain | one shot √Where stories live. Discover now