22⭐

4.6K 218 44
                                    

İyi Okumalar...

Meri...

1 Gün..

Derin bir uykudan uyanmış ve mayhoşluğumu üzerimden atamamıştım. Yarı baygındım , uykum vardı , yorgun hissediyordum aynı zamanda keskin koku yüzünden başım çok ağırıyordu. En son ne olduğunu hatırlamıyordum ,hayal meyaldi her şey. Başımın ağrısı çok şiddetliydi. Ve ağır bir uyku bastırıyordu. Gözlerimi açamıyordum , göz kapaklarımı sıkan bir şey vardı , hafiften sallanıyormuş gibi hissediyordum. Bedenim çok yorgun ve güçsüzdü. Sanırım biri beni kucağında taşıyordu ve gözlerim bağlanmıştı , ellerim kucağımda bileklerimden sıkıca bağlanmıştı. Bileklerim ağırıyordu , bileklerim çok sıkılmıştı.
Hissedebildiğim tek şey acıydı.
Uykum vardı , çok uykum vardı...

____________
2 Gün...

Bazen uykumuzun arasında rüyalar görürüz. Güzel bir rüya hiç uyanmak istemediğimiz bir rüya. Hepsi birkaç dakika sürer ama bize sonsuzmuş gibi gelir. Ve o birkaç dakika tüm gün boyunca mutlu hissetmemizi sağlar. Bazen başka bir başka rüya görürüz , başta bir rüya gibidir , taki... tam ortasına geldiğimde bir kabus olduğunu farkedene kadar !
En başından beri bir kabustur ama her şey bir rüya gibi başlar ortasına gelip sonuna ulaşmadan bir kabus olduğunu anlayamayız. Çünkü biz onun güzel bir rüya olduğuna inanmak isteriz. Kabusta rüya gibi birkaç dakika sürer hiç bitmiycekmiş gibi çok uzunmuş gibi hissetirir. Bir an önce o kabustan uyanıp kurtulmak isteriz ama uyanmamızı engelleyen bir şeyler vardır. Bir türlü uyanamayız sanki kabus bize bekle , daha sana göstermem gereken şeyi göstermedim sana daha korkunç bir şey gösterecem der gibidir. Kabusun en korkunç kısmını gördükten hemen sonra uyanırız.

Bizim hikayemiz de böyle başlamıştı , rüya gibiydi , hiç uyanmak istemiyceğim güzel bir rüyaydı. Ta ki... ortasına yetişip her şey kabusa dönüşene kadar.
Uyanmak istiyordum , kabusun en korkunç kısmını görmeden önce uyanmak istiyordum.

Görmek istemiyordum, uyanmak istiyordum...

______________

3 Gün...

_Immm... Başım...
Yarı uykulu bir halde bu sözcükleri fısıldamıştım. Boynumu hafiften hareket ettirdim , boynum tutulmuştu.
_Kendine geliyor galiba , haber versek iyi olur.
Kalın ve yabancı bir erkek sesi duyuyorum , gözlerim bağlı olduğundan nerde ve kim olduklarını göremiyordum ama konuşmalarından iki kişi olduklarını anlıyorum. Bir kapı gıcırtısı duyorum. _Kimse var mı ? Biri benimle konuşacak mı? Kimsiniz siz ?
Susup sessizce etrafı dinliyorum , ayak sesleri ve konuşmalar kesilmişti. Kapı yeniden gıcırdıyor ve benim olduğum tarafa doğru gelen ayak seslerini duyuyorum. Oturduğum sandalyenin etrafında dolanıp tam arkamda duruyor ve gözlerimin bağını açıyor. Karanlık perde kalkıp keskin bir beyaz ışığa yerini bırakıyor. Görüntü bulanıktı , görüntü netlik kazansın diye gözleeimi birkaç defa kırpıyorum. Tam o sırada sandalye sürükleniyor ve tam karşıma koyuluyor , görüntü netlik kazandığında onu görüyorum. Açık yeşil bürünmüş gözlerini bana sabitliyor ve kendime gelmemi bekliyor. Aramızda bir sukünet vardı , hiçbir şey söylemeden birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk.
Sesizliği ilk nozan o oldu.
_Şaşırmışa benzemiyorsun.
Boğazım kurumuştu konuşmaya çalıştığımda boğazım ağırıyordu.
_Su.
_Ah, affedersin unutmuşum.

Ayağa kalkıp yan tarafta duran su şişesini alıp yanıma geliyor. Şişenin kapağını açıp dudaklarıma götürüyor ve su içmeme yardım ediyor. Şişenin kapağını kapatıp sandalyesinin yanına bırakıyor.
_Beni artık şaşırtmıyorsun sadece bunun nedenini merak ediyorum.
_Babanı burya getirecek bir şeylere ihtiyacım vardı.
_Onu sormuyorum , beni öldürmek gibi bir şansın varken , neden kaçırdın?
Derin bir nefes alıp gözlerime sert bakıyor.
_Ben katil değilim , ne olursa olsun seni öldürmem , hiçkimseyi öldürmem. _Ellerim acıyor çözermisin ?
_Tabi.
Ayağa kalkıp ellerimi çözmeye başlıyor. Beni şaşırtmıştı hiç itiraz etmeden kabul etmişti.
_Kaçma ihtimalimden korkmuyormusun ?
Ağzını kulağıma yaklaştırıp fısıldadı.
_Hayır...
_Kaçmıyacağımdan o kadar eminsin yani.
_Kaçamayacağından eminim diyelim.
Yanağını yanağıma sürtüyor kendimi geri çekiyorum. Ellerimi çözemeyince nerden çıkartığını anlamadığım bıçakla kesiyor. Ellerim serbest kalınca bileklerim sızlamaya başlıyor, bileklerimi ovuşturup acısını hafifletmeye çalışıyorum. İşe yaramasada piskolojiken rahatlatıyordu.
_Etrafın adamlarımla dolu , kapıdan çıktığın an seni yakalarlar , üstelik merkezden çok uzağız. Şehrin dışındayız , ana yola çıksan bile bir taksi çevirmen veya normal bir aracın geçmesi uzun sürer. Üstelik nerde olsuğunu ve nereye gideceğini bilmiyorsun.

KARANLIKTA YÜKSELİŞWo Geschichten leben. Entdecke jetzt