Yoon Ji, "Abi!" diye bağırınca sinirden alev alan bakışlarımı kız kardeşime çevirdim. "Sen ne yapıyorsun Yoon Ji?" diye bağırdım. Sesim fazla çıkmış olmalıydı ki arka fonda çalan şarkı durmuş, dans edenlerin çoğu bize bakıyordu. Muhtemelen burada bu tür şeyler sıklıkla yaşanıyordu ama yine de olaylar insanlara ilginç geliyordu.

Çocuk düştüğü yerden kalkıp sağ yanağıma sertçe yumruk atınca elimdeki poşetler yere düştü. Dikkatim birkaç saniyeliğine yere düşen poşetlere kayınca ikinci yumruğu yemem kaçınılmaz oldu. Kesilen nefesim ve patlayan dudağım daha fazla sinirlenmeme neden olmuştu. O sinirle ben de çocuğa sert bir yumruk daha geçirdim. Yere düşünce sertçe tekmemi midesine geçirdim. İkinci tekmeyi atmaya hazırlanıyordum ki yerde kalan tek ayağımı çekerek beni yere düşürdü. Düşmenin etkisiyle başımı sertçe yere çarpınca acı dolu bir inlemenin dudaklarım arasından kaçmamasının mümkünatı yoktu.

"Abi dur artık! Ona zarar veriyorsun!"

Yoon Ji'nin sözleri yediğim darbelerden, aldığım yaralardan daha çok acıttı. Gözlerim sulanınca gözlerimi kapattım. İnsanların hakkımda ne düşündükleri önemli değildi. Sol gözümden akan gözyaşını hafiften silerek hâlâ çocukla ilgilenmeye devam eden Yoon Ji'ye baktım. İlgiliyle az önce vurduğum yerleri hafifçe okşuyordu.

Sadece yerdeki kar küresi olan poşeti aldım ve sertçe Yoon Ji'nin kolundan tutup barın çıkışına sürükledim onu. Koluma yumruklar atması veyahut bağırıp çağırması gram umurumda değildi. Barın olduğu sokaktan çıktığımızda Yoon Ji'nin kolunu serbest bıraktım ve hâlâ içimde alev almaya devam eden sinirle kız kardeşime döndüm.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Yoon Ji? Nasıl böyle bir şeyi yaparsın?!"

"Bana karışmaya hakkın yok abi! Bu yaşıma kadar bana karışmadıysan bu yaşımdan sonra da karışamazsın!"

"Sen ne dediğinin farkında mısın Yoon Ji?" diye fısıldadım.

"Gayette farkındayım!"

"O çocuğu daha birkaç saat önce tanıdın. Baksana seni götürdüğü ortama, berbat bir yer."

"En azından senin yanından daha hoş."

"Yoon Ji, söylediklerine dikkat et!"

"Etmezsem ne olacak? Bana da mı vuracaksın?"

Yoon Ji'nin sözleri gittikçe ağır olmaya başlıyordu. Ne olmuştu benim masum kız kardeşime?

"Yoon Ji!" dedim dişlerimin arasından.

"Ne var abi? Ne?"

"Sen böyle biri miydin?"

"Değil miydim?"

"Değildin, bu kadar değişmen nasıl mümkün olur?"

Yoon Ji ağlamaya başladığında, "Çünkü abi, babam ölmedi, kendisini öldürdü!" diye bağırdı.

"Ne?"

Sesim çok düşük bir seviyedeydi, kendim bile zor duymuştum.

"Annem, Jimin ve Jungkook oppa ile konuşurken duydum."

Bugün daha fazla ne kadar kötü olabilirdi? Dost bildiklerim, canımdan fazla değer verdiğim, canları bir yanarken kendi canımın bin yandığı arkadaşlarım hayatımı değiştirecek sırrı benden saklamışlardı. Dakikalarca o halde kaldım.

"Abi?"

Yoon Ji bana seslendiğinde boş bakışlarımı Yoon Ji'ye çevirdim. "Tek bir kelime bile etme," diyerek eve yürümeye başladım. Cidden daha ne kadar yara almam gerekiyordu? Yetmemiş miydi canımın acısı?

Haptofobiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن