4

25 2 2
                                    

Şarkı: Celti Music-Freedom (Adrian Von Ziegler) 

''Özgürlük satın alınır.''

Eski Kazakistandaki* üst de ise sabahın ilk ışıkları camlara vururken Ko'lo sabah sabah yine ereksiyondan dimdik olmuş bir penisle uyandı. Tuvalete gitmesi gerekiyordu ama fark etmeden girince birkaç dakika inmesi için bekledi. Tam inerken esneyince de öne doğru bastırılınca yeniden kabarıyordu. Aynaya, saçı başı dağılmış olan yüzüne baktı.

''Her gün aynı.''

Dün, Tata'da iken de böyle bir sabah yaşamıştı. Şimdi yine aynıydı.

''Her gün aynı. Aynı dertler, aynı olaylar, aynı günler, aynı seçimler, aynı sonuçlar, aynı sorunlar, aynı çözümler, aynı kişiler ve onların hep aynı kalan aynı dertleri.'' diye düşündü. ''Hiç bitmeyecek değil mi? Babam gibi bir çiftçi artığı olmak yerine bir başkan oldum ama her gün yine de aynı. O zaman ne bok yemeye bu kadar insanla uğraştım ben? Her gün aynı olacaksa bu kadar yükselmenin anlamı ne?''

İki tıklama sesi duydu. ''Elfin.'' diye düşündü. Aslında kız hem güzeldi, hem de seksiydi. Belki bir şeyler düşünebilirdi. Onu harcamak gibi bir planı yoktu. ''Belki de sonunda evlenebilirim ama yine de bebek yok.'' Kapıyı açmadan önce saçını düzeltebildiği kadarıyla, eliyle, düzeltti.

Kapıyı açtığında ışığı görmüş kadar olmuştu. Gözlerini kısarak kadına baktı. Beyaz önlük, yeşil ve geniş bir gömlek ve en sonunda yine uzun, siyah bir etek. Başıyla kadını selamlayarak, içeriye buyur etti. Eliyle oturması için yatağı gösterdi. Kadın içeriye geçerken suratındaki iğrentiyi görünce aklına bir türlü geçmeyen sabah ereksiyonu geldi. Eşofmana bakınca yarı boyda da olsa fark edildiğini gördü. Kadın yatağının üzerine oturunca, oda da oturulacak tek yer orasıydı, banyoya koşup hem geçmesini bekledi hem de elini yüzünü yıkadı. Havluyla yüzünü kurularken tekrar kontrol ettiğinde geçtiğini ve fark edilmediğini gördü.

İçeri geçip yatağın sağ ucunda oturan kadına gülümseyerek yanına oturdu.

''İşiniz zor, Elfin.''

''Ne konuda?''

''Yıkılmış bir dünyada bilim ve sanatın da önemi olmaz. Bu konu da ama siz onlardan birine değer vermeye devam ediyorsunuz. Belki de hala yaşıyorsak bunun sayesindedir.'' Kadın, Ko'lo'nun söylediğine gülümsedi.

''Teşekkürler efendim, çağırma sebebiniz?"

Ko'lo düşünüyormuş gibi yaptı. Sonra havluyu yatağın üzerine bırakıp omuz silkerek gülümsedi.

''Hiç. Sohbet.''

''Sohbet?''

''Evet, sohbet. Sohbeti çekilmez biri miyim yoksa?'' Güldü ama kadın sıkıntıyla adama gülümseyerek baktı. ''Dinle, lafı uzatmak istemiyorum. Zaten yalancı ve içi boş bir romantizm'e girip de seni de kendimi de sıkmak istemem. Senden hoşlandım ve bir şeyler denemek istiyorum.''

Kadın yatağın ucunda Ko'lodan bir iki adım uzaklaştı.

''Biliyorum, sen de hakkımda söylenenleri duydun. Ama bu sefer öyle bir niyetim yok. Sanırım sana karşı bir şeyler hissediyorum. Sen şu holografik porno oyuncuları gibi bir mal değilsin, benim birini sevmeye ihtiyacım var.''

''Hayır.''

''Bu kadar mı?"

''Evet.''

''Söylenilenler yüzünden mi? Hiçbiri şu kafadaki ben için doğru değil.'' Elfin alayla gülümseyerek ona baktı.

Gökçe AlpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin